Meclisin dili ve sesi!..
Meclisin sesi gür çıkmalıdır.
Ama, dili de yumuşak olmalıdır!
Ki, o meclis Mersin için bir şeyler yapabilsin.
Peki ya Büyükşehir Meclisi’nde ses nasıl?
Her kafadan bir ses.
“Yurttan Sesler Korosu” gibi desen, değil…
Nota bilen de yok gibi zaten.
Uyum, tek ses hak getire!
Sonuç: koca bir KARMAŞA!..
Bundan kim kazançlı çıkar?
Kimse.
Kim kaybeder?
Herkes…
En çok da MERSİN ve MERSİNLİ…
Kentlerin yaşanabilir olması için belediye yatırımları oldukça önemli.
Yatırım yapabilmek için de para gerekli.
Para için de Meclisten yetki.
Tabi ki doğru yatırımlar önemli.
Ancak, Mersin Büyükşehir Meclisi’nde her kafadan bir ses çıkıyor.
Bremen Mızıkacıları gibi.
Aynı partinin meclis üyeleri bile uyumlu değil.
Ortaya çıkan sonuç ise Mersin adına tek kelimeyle REZALET!
Kendilerini dosta düşmana güldürüyorlar.
Meclisin sesi dedik ya dili de çok önemli!
Aynı dili kullanan çok az.
Mecliste kadrolu konuşmacılar var.
En başta MHP’li Mehmet Topkara geliyor.
Susturabilene aşk olsun.
Arkasından da yine MHP’li Mahmut Tat.
Geçmişin hızlılarından olduğu için yiğitçe(!) konuşuyor.
Haklı haksız fark etmiyor.
Ne de olsa Ağır Abi…
AKP Grubu adına ise İsmail Yerlikaya ve Zafer Şahin Erturan liste başı.
HDP’den Ali Hocayı unutmamak gerek.
Ya CHP?
Üç-beş konuşan var.
Ali Uyan ve Zekeriya Özgür gibi.
Onlar da ancak kendi konularıyla ilgili laf ediyor.
Sırf “konuşmuş olmak içinmiş” gibi…
Tabii ki bir işe yaramıyor.
Mustafa Gültak Başkan ise haklı çıkmak için sürekli telefon trafiği ile destek alıyor.
Abdullah Özyiğit her zaman olduğu gibi derleyip toparlama işinde.
Neşet Tarhan az konuşuyor ama öz konuşuyor.
Afşın Atsız Yılmaz ise heyecanının kurbanı!
Başkan Vahap Seçer’e gelince:
İlk zamanlara göre daha sakin.
Ama, bam teline bastılar mı kopuyor.
Durdurabilene aşk olsun!
Saksı gibi oturanlar mı?
Boş verin onları.
Varlıkları ile yoklukları belli değil.
“Kaldır-İndirci” onlar!
Sözün ÖZÜ;
Ben derim ki Mersin için bir şeyler yapılacaksa öncelikle Meclisin sesi ve dili ortak olmalı!
Düzeyli ve yumuşak üslup geliştirmeli.
Tabi ki eleştiri olacak.
Bu demokrasinin olmazsa olmazı!
“Konu Mersin olunca gerisi teferruattır” diyeceksek öncelikle ortak akılda buluşmalı.
İşte o zaman hem Mersin kazanır hem de Büyükşehir Belediye Meclisi’nin saygınlığı artar.
Hangi partiden olursa olsun görev yapan her üyenin hedefi bu olmalıdır.
Unutulmasın ki siyaset diyalog ister.
Umarım anlamışsınızdır!