ELVAN KONUK
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Ali Adalıoğlu, yazarımız Necdet Canaran ile görüşen Eş Başkan adayları, seçime yönelik gözlem ve hedeflerini dile getirdi.
Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan, 31 Mart Yerel Seçiminde Akdeniz Belediyesini en az 5 puan farkla kazanacakları öngörüsünde bulunurken, 2019’daki seçimi geçersiz sayılan oylar nedeniyle kaybettiklerini kaydetti.
Eş Başkan adayları, “yolsuzluk ve karanlık ilişkiler” ile anıldığını iddia ettikleri Akdeniz Belediyesi’ni “herkesin belediyesi” yapacaklarını belirterek, “Kürt’ün, Türk’ün, Arap’ın, Roman’ın, Ermeni’nin; Alevi, Sünni ve Hristiyanların eskiden olduğu gibi bir arada yaşadığı bir Akdeniz’i tekrar yaratmamız lazım.” dedi.
DEM Parti Akdeniz Eş Başkan Adayı Hoşyar Sarıyıldız’ın konuşmasında Türk bayrağı vurgusu dikkat çekti. Sarıyıldız, “Yolsuzluklarını örtmek için kullananlara karşı, bayrağın hepimizin bayrağı olduğu mesajını vermemiz lazım. Belediyeyi onların kendi yolsuzluklarını, ceplerini, koltuklarını, karanlık ilişkilerini kullandıkları yer hâlinden çıkartmamız, bu bayrağın üstündeki o kızıllıkta kanı bulunan herkesin belediyesi yapmamız lazım.” diye konuştu. Eş Başkan Adayı Nuriye Arslan da son günlerde hakkında çıkan iddialar üzerine, “Beş yıldır meclis üyesiyim. Beş yıldır neredeydi bu iddialar?” diye soru yöneltti.
Sarıyıldız ve Arslan ziyaret sırasında seçime yönelik şu değerlendirmeleri yaptı:
Toplumun geleneği bildiği, bizim de toplumun sosyolojik dengelerini bildiğimiz bir yer Akdeniz. Bu seçim, 2019 seçiminden farklı olacak. Mustafa Gültak o dönem ortaya çıktığında ‘ben buraya kendim için gelmiyorum, hizmet için geliyorum’ mesajı vermişti. Hepsinin içi boş çıktı.
SEÇMEN TAŞIMA İDDİALARI
“Net bir rakam yok. 2-3 bin arası seçmen taşıma görünüyor. Bizim yapmamız gereken şey şu, toplumu inandırmak. Bir belediye başkanının aleni olarak seçmen taşıma yolsuzluğuna girdiğini, halkın seçme ve seçilme gibi en temel hakkına bile saldırdığını düşünün. Yarın o ihalelerde, o rant alanlarında o belediyenin başında bulunduğu yerlerde neler olmaz? Bu bile aslında tek başına bu insanların neden orada olmaması gerektiğini gösterir.
İkimiz de Yenişehir’de ikamet ediyoruz. Yenişehir seçmeniyiz. Ama ikimiz de nüfus kaydımızı Akdeniz’e taşımadık. Bu, insanların en temel hakkına saldırıdır. Biz buna inanıyoruz. Ama bakın iktidar olmasına rağmen, nasıl yolsuzluklara karıştıklarını bilmemize rağmen kendi oyuna bile muhtaç olduğunu düşünerek Mustafa Gültak nüfus kaydını Akdeniz’e taşıdı. Bunu yapan bir yapının o makamda bulunmaması lazım.”
BEŞ PUAN FARK
“Bu seçim, belki de bu coğrafyada, ırkçı, gerici bir anlayışın yönetimde bulunmamasını isteyen, ırkçılığa karşı bir arada olması gereken demokratik kesimlerin ittifak yapabileceği son seçim. Bu dönem bunu yapamazsak bir daha olmaz.
En az 5 puan fark atacağımızı düşünüyoruz.
Seküler kesim dediğimiz laik, Atatürkçü çizgiden gelen, Arap, Alevi kesimin şunu kararlaştırması lazım. Ya bizzat kendi inancına, yaşam tarzına, diline, kültürüne hor bakan, bunun bir sonraki nesle aktarılmasına bile tahammül edemeyen gerici yapıya gidip oy verecek ya da gerçekten laik, kendisi gibi demokrat, bazı konularda farklı olsak da genel anlamda Türkiye’nin demokratikleşmesi için mücadele eden sol demokrat çizgiden gelen bir yapıya oy verecek.
Farklı olduğumuz noktalar elbette var. Farklılıklarımız bizi zenginleştiren kısımlar. Tutucu muhafazakâr davranılmaması gereken bir dönem. Deprem döneminde olduğu gibi herkesin gönül rahatlığıyla birbirine destek vermesi gereken bir dönem. Çünkü belediye bugün yolsuzluğun, rantın olduğu bir yer hâline gelmiş.”
SANDIK GÜVENLİĞİ
“Sandık güvenliği konusunda yüzlerce avukat arkadaşımız destek sunacak. Sandık Kuruluna da isim verdik, her sandıkta üyemiz var. Ek olarak sandık müşahitlerimiz olacak. İtirazlarla ilgili hem adliye içerisinde hem de dışarıda üyelerimiz var. Daha da önemlisi geçen seçimde aslında yine biz kazanmıştık. 8 bin geçersiz oy yüzünden kaybettik. Geçersiz oy konusunda ev ev gezip insanlara pusula eğitimi vereceğiz.
Toplumun, özellikle 50 yaş üzerinin okuma yazma oranı çok düşük olduğu için sandık başında seçim yanlışlıkları yapılabiliyor. Seçmenimiz sandık başına gidiyor ama her yerde iki bin üç bin fire verebiliyoruz. Her dönemde bu yaşanmıştır.”