ESRA ŞASİ YAĞMUR
Orman ve Su İşleri Bakanlığı uhdesinde iken geçtiğimiz yıl özel bir şirkete kiralanan Davultepe 100. Yıl Tabiat Parkı, Doğu Akdeniz’deki önemli deniz kaplumbağası üreme alanlarından biri. Gümüşkum olarak da bilinen tabiat parkına her yıl deniz kaplumbağaları yumurta bırakıyor, bu yumurtalardan çıkan yavru kaplumbağalar denizle bu noktada buluşuyor. Ancak kaplumbağa yuvalarının tahrip edilmesi, yüksek ışık ve ses nedeniyle yavruların yollarını şaşırması, çöp ve diğer yabancı unsurlar nedeniyle kaplumbağaların denize ulaşamaması gibi riskler de var.
ŞİRKET SADECE KENDİ ALANINI TEMİZLİYOR
Tabiat parkının işletmesi Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda iken sahil kesiminin temizliğinden bakanlığın yerel birimleri sorumluydu. Ancak özelleştirmeden sonra alana düğün salonu kuran şirket sadece kullandığı alanı temizliyor. Belediyeler de özel işletme diye alanda temizlik çalışması yapmayınca Gümüşkum’un bazı yerlerinde atıklar birikiyor.
Çevreye karşı duyarlılığı ile kamuoyunda tanınan Dr. Ful Uğurhan’ın çağrısıyla bir grup gönüllü kadın sahilde temizlik yaptı ve deniz kaplumbağalarının yolunu açmaya çalıştı.
Dr. Ful Uğurhan, “Davultepe 100. Yıl Tabiat Parkı’nda pek çok deniz kaplumbağası yuvası var. Yavrular yuvadan çıktıkları zaman sahildeki çöplere takılıp zarar görüyorlar. Bölge koruma altında olmasına rağmen birkaç yıl önce özelleştirildi ve alanın belli bölgeleri ticari değer taşımadığı için işletmeci tarafından ihmal ediliyor, sadece piknik alanı temizleniyor. Belediye de bölgenin temizliğini özel alan olduğu için yapmıyor. Eskiden sorumluluk Orman Bölge Müdürlüğü’ne aitken düzenli temizlik yapılırken özelleştirmeden sonra son derece talihsiz bir süreç yaşanıyor. Özetle iş durumdan vazife çıkaran duyarlı yurttaşlara kalıyor. Çöplerin düzenli toplanması için vergi veren vatandaşlar olarak işi de biz yapmak zorunda kalıyoruz. Sorunun çözümü olarak, bu alanın özelinde konuşacak olursak bölgenin acilen özelleştirme kapsamından çıkarılması, bu eşsiz doğal alanın idaresinin kamusal kaynaklar kullanılarak bilimsel yöntemlerle yapılması gerekiyor” dedi.
"KENDİ ÇÖPÜMÜZDE BOĞULACAĞIZ"
Geçmişte insanların, rengarenk midye kabukları, deniz yıldızları topladıklarıni ve bunları süsüs amaçlı kullandıklarını anmsatan Uğurhan, artık günümüzde deniz kirliliğinden dolayı bunun mümkün olmadığını söyledi. Uğurhan, "Sağlıklı diye tükettiğimiz balıkların bünyesi bunlarla dolu mesela. Bugün 4 kadın buluşup sahilin bir bölümünü gücümüz yettiği kadar temizledik. Yanımızdan geçen erkeklerin “boşuna uğraşmayın bitiremezsiniz” sözlerine aldırış etmeden. Bizim de gerçekten bitiremeyeceğimizi bildiğimizi düşünememiş olmasına aldırış etmeden. Evet toplamayla bitmez. Bunun için güçlü yerel yönetim, güçlü merkezi idare, bilinçli insanlık gerek. Pet şişeye, cam şişeye depozito uygulaması, su şişesi hariç plastik kullanılan pek çok ürüne kısıtlama şart. Bir de ihtiyacından fazlasını tüketmemek, paketli ürün yerine 30-40 yıl öncesinin yaşam şekline dönmek. Mümkün mü ? Olmak zorunda. Yoksa kendi çöpümüzde boğulacağız" diye konuştu.