Kafaya sıkmak..!
Son günlerde çarşı pardon Türkiye karıştı.
Vatandaşın gündemini görmezden gelen Bay Başkan ve AKP’liler Sezen Aksu ve Sedef Kabaş’la gündem tazelediler.
Hem de ne gündem ne gündem!
Sezen Aksu’nun 5 yıl önce söylediği bir şarkı.
Ve de Sedef Kabaş’ın canlı yayında kullandığı bir atasözüne öyle bir saldılar ki!
Sormayın gitsin!
Sonrası malum!
Türkiye pardon AKP ve yandaşları ayakta!
Din elden gidiyor ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yapılan saygısızlığı(!) dillerine doladılar.
Yalnız o kadarla kalsalar iyi.
15 Temmuz Şehit ve Gaziler Platformu, diye bir grup Aksu’nun evinin önünde açımlama yaptı.
Sezen Aksu için “Köksüz, adına minik serçe dediğimiz, aslında Adem aleyhisselamı yoldan çıkaran Şeytanın yolundan giden…” ifadesi kullanılan açıklamada, “Şehitlerimize asla laf söyletmeyiz. Bundan sonra söyletmeyeceğiz. Onlara laf söyleyenlerin dillerini keseceğimizi buradan ilan ediyoruz”, “İçişleri Bakanımızın da dediği gibi, ‘beyinlerine sıkacağız, kafalarına. İnlerinde hepsini ezeceğiz. Dağda, PKK’yı Kandil’de nasıl eziyorsak, onları savunanlara da bunu bir defa daha söylüyoruz” denildi.
Kim bunlar?
Bu nasıl bir ruh halidir?
Bu cesareti nereden/kimden alıyor bu acizler!
Anlamak gerçekten güç!
Aslında bu açıklamanın içinde gizli.
Referans İçişleri Bakanı!
Bunun üzerine “kafaya sıkmak” kültürü nedir diye, biraz araştırdım.
Amerika’da mafya savaşlarında kafaya sıkmak modaymış.
Avrupa’da Soğuk Savaş döneminde casusların kafalarına sıkarlarmış.
Türkiye’deki kafaya sıkma olaylarını en iyi Oral Çalışlar anlatmış.
Çalışlar, 25 Ocak 2009’ da Radikal’daki köşe yazısında bakın ne diyor;
“Kafasına sıkmak” sözcüğünün, rastgele ve sürekli kullanılması nasıl bir ruh halidir? Öfkelerini, tepkilerini “kafasına sıkmalı” diye gösteren bir zihniyet nasıl bir zihniyettir?
Bu ülkede 17 bin 500 faili meçhul cinayet dosyasından söz ediliyor. Bu cinayetlerin kurbanlarının birçoğu “kafalarına sıkılarak” öldürüldü. Bunları yapanların birçoğu “vatansever” olarak ödüllendirildiler. Sanki “kafaya sıkmak”la vatanseverlik arasında kopmaz bir bağ oluşmuş gibiydi. Korkutucu bir bağdı bu.
Bunların hesabı sorulmak bir yana, “kafaya sıkan”lar terfi ettiler, yükseldiler. Çünkü düzen böyle kurulmuştu.”
Oral Çalışlar’ın yazısından bugüne değişen fazla bir şey yok!
“Kafaya sıkmak!” kültürü bugünlerde de gündemde.
Hem de çok basit bir şeymiş gibi söylüyor elin oğlu!
Son yıllarda 15 Temmuz Şehit ve Gazilerinin üzerinden prim yapmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Bazıları kimlik kazanmak için bir platform kuruyor ve ortaya çıkıyor.
Amaç belli yolunu bulmak.
Duydum ki o açıklamayı yapan zat, AKP’nin ballı ihalecilerindenmiş!
Şaşırmadım.
Ama, “15 Temmuz Şehit ve Gazileri için toplanan paralara ne oldu?” diye sordun mu çıt yok!
Yazık değil mi o şehit/gazilerin, yetim/öksüzlerine?
Bırakın kafaya sıkmayı bunun hesabını verin/sorun.
Tabi ki mabadınıza güveniyorsanız!
Yoksa sesinizi çıkarmadan oturun oturduğunuz yerde!
Sözün ÖZÜ;
Cem Karaca’ nın şarkısındaki gibi, “Bindik Bi Alamete Gedeyoz Gıyamete “.
Bırakın kafaya sıkmayı, havaya sıkmayın yeter!
Bugün sen kafaya sıkarsan, gün gelir o kafaya sıkar.
Ki bunun kimseye yararı olmaz!
Sadece telef sayısı artar!
Yazık değil mi?
Son SÖZ;
Merak ediyorum!
Sayın İçişleri Bakanı bu açıklamayla ilgili suç duyurusu yapacak mı?
Yoksa. Türkiye’de kafaya sıkmak serbest de bizim mi haberimiz yok!
Neyse bırakalım kafaya sıkmayı da Ahmet Kaya’nın “Kafama Sıkar Giderim” şarkısıyla kafa bulalım!
Kafama Sıkar Giderim
Artık seninle duramam
Bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın, mahşere
Elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden
Gürültü yapmam derinden
Parmaklarım üzerinden
Su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa
Ne cismim kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa
Dişimi sıkar giderim
Bozar mı sandın acılar?
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Bozar mı sandın acılar?
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile her şeyi
Bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim
Kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı
Sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin
Yüzümü döker giderim
Köpeklerimden kuşumdan
Yavrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa
Yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem, üzülme
Kafama sıkar giderim