Dr. Öğretim Görevlisi Alaiddin Koşar | Yapay depremler | Güney Gazetesi Mersin


Dr. Öğretim Görevlisi Alaiddin Koşar

Tarih : 27.01.2025
E-Mail : alaiddinkosar@mersin.edu.tr

Yapay depremler


Değerli okurlar, bu yazımda yapay deprem kavramından, bunla ilgili yapılan bazı çalışmalardan ve etkilerinden bahsedeceğim.

Öncelikle yapay deprem var mı yok mu gibi tartışmalara son vermek lazım. Çünkü yapay deprem diye bir kavram var. Bunu yapılan bilimsel çalışmalar ispatlamıştır. Bilim insanları, yer altına pompalanan atık sularla deprem arasındaki ilişkiyi incelemiş ve arasında doğrusal bir ilişki bulmuştur. Yani yer altına su pompalandığında bu durum fay hattının ve bölgenin özelliğine göre farklı büyüklükteki depremlere neden olabilmektedir. Petrol çıkarmak için yapılan çalışmalar da benzer şekilde yapay depremlere neden olabilmektedir. Bu faaliyetler sonucunda fay hatları arasında gerilme miktarı artmakta ve kayaların erimesi kolaylaşmaktadır. Bu da yapay depremlere neden olabilmektedir.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Cliff Frohlich ve Southern Methodist Üniversitesi’nden Brian Stump bu konuyla ilgili bir araştırma gerçekleştirmiştir. 2008’e kadar Teksas eyaletinin Forth Worth bölgesinde hiç deprem olmamıştı. Bu tarihten sonra ise yüzlerce deprem olmuştur. Frohlich ve Stump, daha sonra büyük bir gaz üreticisinin yakın zamanda Dallas-Fort Worth Uluslararası Havaalanı'nda bir atık su kuyusu deldiğini keşfetmişlerdir ve bu atık su kuyusunun yapay depreme yol açtığını ispatlamışlardır.

2011 yılında Oklahoma Üniversitesi sismologu Katie Keranen, Alaska'daki bir saha çalışmasında atık su enjeksiyonu kullanarak 4.8 büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur. Oklahoma City'nin yaklaşık 60 mil doğusunda bulunan Prague kasabası sallanmıştır. Aynı kasaba kısa bir süre sonra 5.6 büyüklüğünde bir depremle sarsılmıştır. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’na göre, bu deprem bugüne kadar atık su enjeksiyonuyla ilgili en büyük olay olarak değerlendirilmiştir. İki kişi yaralanmış, 14 ev yıkılmış, bir otoyolun bazı kısımları çökmüş ve en az 17 eyalette hissedilmiştir.

Yapay deprem çalışmaları ile ilgili bugüne kadar gerçekleşen depremlerin en büyüğü 5.6 olarak belirlenmiştir ancak araştırmacılar bunun 7 büyüklüğüne kadar çıkabileceğini de iddia etmişlerdir. Yapay depremlerle ilgili dikkat edilmesi gereken nokta ise hassas bölgelerde yapılmamalıdır. Hassas ve uygun olmayan bölgelerde yapılması doğal depremlere neden olabilmekte hatta doğal depremlerin büyüklüğünü de arttırabilmektedir.

Ülkemizde de depremle ilgili yıllardır çalışmalar yapan yer bilimci Prof. Dr. Naci GÖRÜR ile birkaç ay önce gerçekleştirdiğim bir programda Naci hoca da yapay yollarla yıkıcı depremlerin olabileceğini ifade etmişti.

Bilim insanlarının yapmış oldukları deneyler, uygulamalı araştırmalar, teorik görüşlerinin sonucunda olayı özetleyecek olursak doğal depremleri sıfırdan yaratmak mümkün değildir ancak yapay depremler yardımı ile doğal depremler üretmek, doğal depremlerin oluşma süresini öne çekmek, büyüklüğünü arttırmak mümkün olabilmektedir.

Şu an herkesin aklına gelen soru ise 6 Şubat depremleri… Acaba yapay depremin tetiklediği bir doğal deprem miydi? Acaba daha geç olacaktı da süresi öne mi çekildi? Acaba daha düşük büyüklükte olacaktı da büyüklüğü mü arttırıldı? Yoksa bu defa gerçekten de Takdir-i İlahi miydi? Bu soruların cevapları da TV programlarında Elon Musk’ı, Trump’ı, Filistin’i, Şam’ı, futbol hakemlerini, yemek programlarını, gelin kaynana programlarını daha az konuşup bu konuya zaman ayırdığımızda cevap bulacaktır…

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 


 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

guneygazetesi.com © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA