Bazen bir söz.

Bazen bir fotoğraf karesi.

Umut olur insana ve kentlerin yarınına.

Günümüzde siyasette kutuplaşmanın tavan yaptığı bir dönemde bu oldukça anlamlıdır.

İyimser olmak istiyorum.

Mersin için Türkiye için.

Ve de her sorunun diyalogla çözüleceğine inanırım.

Yeter ki “sen ben kavgası” olmasın!

Geçtiğimiz hafta içinde MÜSİAD Mersin Şubesi’nin genel kurulu vardı…

MÜSİAD iktidara yakın, iktidar kanadında etkili bir STK.

Bu nedenle günümüzde gücü belli.

Bu gücü yabana atmamak gerek.

Hatta bu gücü kent yararına kullanmak şart.

Hep söylediğim gibi, Mersin’in geleceği mevzubahis ise gerisi teferruattır.

NOKTA.

*

MÜSİAD’ın toplantısına Hazine ve Maliye Eski Bakanı Nureddin Nebati, Vali Ali Hamza Pehlivan, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Milletvekilleri Ali Kıratlı, Gülcan Kış ve Mehmet Emin Ekmen katılmış.

Vali Pehlivan Mersin’e yapılan yatırımları anlatmış.

Tabii ki devletin yatırımlarını anlatmak ona düşer.

Söz Pamukluk Barajı’na gelmiş.

Pamukluk Barajı, Mersin’in geleceği için önemli mi önemli!

Susuz bir dünyaya yol aldığımızı düşünürsek, işin vahametini daha iyi anlarız.

Mersin’in nüfusu her geçen gün artıyor.

Berdan Barajı artık ihtiyaca yetmiyor.

Pamukluk’tan suyun bir an önce Mersin’e inmesi şart.

Ama nasıl.

İsale hattını DSİ yapacak.

8,5 milyar liralık bir yatırımmış.

Ama bu yıl ayrılan ödenek 1 milyar lira.

İşte bu aşamada Başkan Vahap Seçer söze giriyor.

“8.5 Milyarlık bir yatırımı 1 milyar AML ödenekle bitiremezsiniz! İktidar yetkililerinin desteğini istiyoruz.” diye uyarıyor.

Kimse alınmasın, gücenmesin!

Doğrudur.

Bu ödenek artırılmazsa Pamukluk Barajı bitmeyen yol hikâyesine döner!

NOKTA.

*

Seçer, iktidar partisi milletvekillerine seslenmiş:

“Mersin’in tramvay projelerine destek verin.”

Çünkü Mersin Metro için dış kredi izni halen beklemede.

Doğru da yapmış.

Para muslukları iktidarın elinde.

Onlar istemezse kuruş gelmez!

Ama silkeleyerek ama ödenekleri kırparak belediyelerin elini kolunu bağlar.

Seçer kendi için istemiyor.

Mersin için, Mersinli için istiyor.

“İsteyenin bir yüzü kara vermeyen ANKARA!” dersek yanlış mı olur?

O zaman iktidarı da muhalefeti de iş insanları da el ele vererek, sorunun çözümüne katkı sunmalıdır.

LOBİ çalışması böyle olur.

Herkes işin bir ucundan çekerse hedefe ulaşmak güçtür!

Başkan Seçer’in bu çağrısına iktidar milletvekillerinin de mülki amirin de iş insanlarının da duyarsız kalacağını sanmıyorum.

Birçok ilde iktidarın valisi ile yerel yöneticiler bir araya gelemiyor!

Ama Mersin’de durum farklı.

Vali Baba Ali Hamza Pehlivan ve Şehremini Vahap Seçer’in diyalogları tam devlet adamlarına yakışır şekilde.

Saygılı, seviyeli ve samimi.

Mersin’e hizmet için.

Bu da bana umut veriyor.

NOKTA.

*

Sözün ÖZÜ;

MÜSİAD’ın gecesindeki fotoğraf dilerim bir anı olarak kalmaz!

Ve de konuşulanlar.

Belki de yeni bir başlangıç olur.

LOBİ çalışmaları için.

Hani dillere pelesenk olan “LOBİ yapamıyoruz” sözleri de gün gelir unutulur gider.

Kavga yok.

Ayrım yok!

DOSTLUK VAR.

BARIŞ VAR.

HUZUR VAR.

Her şey Mersin için.

Hep beraber,  el ele.

“Ben yaptım” değil, “biz yaptık” olacak.

Yeter ki kendimiz için siyaset yapmayalım.

Siyaset yaptığımız kenti düşünelim.

Mersin’e, Mersin’de yaşayanlara yakışan budur.

Resimdeki gözyaşları değil, fotoğraftaki umuttur önemli olan.

Haydi Mersin silkelen artık!