Prof. Dr. İhsan  Kamalak | Belediye Yönetiminde Başarılı Olmak Üzerine | Güney Gazetesi Mersin


YERELDEN ULUSALA

Prof. Dr. İhsan  Kamalak

Tarih : 21.03.2024
E-Mail : ihsank@mersin.edu.tr

Belediye Yönetiminde Başarılı Olmak Üzerine


Partili partisiz belediye başkan adayları sahadalar, sayılı günler bitmek üzere. Hangi adaya sorsanız, seçimi kazanıyor. Anket yaptırıp yaptırmadıklarını, yaptırmışlarsa kazanacaklarına dair veriler çıkıp, çıkmadığını çok merak ediyorum. Siyasetin teori ve pratik tarafında da bulunan biri olarak, özellikle seçim sonrası olmak üzere adaylara dair gözlemlerimi yazayım dedim.

Gözüme takılan durumlardan biri, emekliliği bir türlü kabul etmeyen bazı adaylar. Türkiye’de nüfus yaş ortalamasının aksine, aday-seçilmiş siyasetçilerin yaş ortalamasının oldukça yüksektir ve şikayet konusu edilmektedir. Tecrübenin göstergesi yaşlı olmak gibi, ak saçlı, ak sakallı olmayanlar adaylığa layık görülmüyorlar. Bu Osmanlı’dan kalan miras. Oysa Osmanlı dahil, 38 yaşında Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi istisnalar dışında, ülkeyi ak sakallılar yönetmiş ama durum ortada.

Diğer taraftan Batı’ya bakıyorsunuz Bill Clinton ABD’yi, Tony Blair İngiltere’yi 40’lı yaşlarda yönetmişler. Bizde ise, 40’lı yaşlardakiler ilçe belediye başkanlığı için dahi ‘çocuk’ görünmüyorlar. Gerçi bu dönem birçok parti, siyasetçilerin yaş ortalaması ile karşılaştırmalı gençleri aday gösterdiler ama bazı ‘ak sakallılar’ isyan bayrağını çekip bağımsız aday oldular.

Oysa bir adayda bakılması gereken yaşı değil, takımı olup olmadığı, takımı var ise, takımda kimlerin yer aldığıdır. Belediye başkanlığı düzeyinde de olsa, liderliğin ilk göstergesi kurdukları takımdır. İyi bir takım kurmuş lider, başarı yolunda önemli bir adım atmıştır. Sonraki aşama takımı çalıştırmasına bağlıdır. Takımı çalıştırırsa, yani takımı dinlerse, başarılı olur.

Şüphesiz takım oluşturulurken, mücadelenin yürütüldüğü düzey dikkate alınmalıdır. Parti içi delege seçimlerinde ihtiyaç duyulan takım ile belediye yönetirken kurulması gereken takım farklıdır.

Parti içi delege seçimlerini, aile içi yarışa benzetebiliriz. Teknik bilgiye çok da ihtiyaç yoktur. Birebir ilişkiler, yöresel, ailesel bağlar önemlidir. Karşı grup da, delege seçimleri haricinde o ailenin bir parçasıdır. Parti içi yarışı, halı sahada maça benzetebiliriz: herkes sahaya gelir, iki takım oluşturulur ve maç yapılır. Profesyonel veya disiplinli olmak zorunlu değildir. Oysa belediye yönetimi böyle değildir.

Belediye yönetimi çok daha geniş bir insan topluluğuna hitap eder. Parti gibi dar bir grup değildir. Örneğin Mezitli’de CHP üye sayısı sekiz bin küsür iken, Mezitli’deki seçmen sayısı yüz kırk bin’dir.

Parti içinde gönüllülük ilişkisi hakimdir. Herkes istediği gruba girer, istediği kadar zaman / emek harcar. Ancak belediye yönetimi profesyonel yürütülmelidir. Onunla olmayacağım denemez, çünkü belediyede zorunluluk ilişkisi vardır. Kamu kaynakları kullanılır, yapılan iş karşılığı maaş alınır. Kullanılan kamu kaynağının sahibi de ilçedeki herkestir.

İşte bu nedenlerle belediye yönetimi ise süper ligde top oynamaya benzer. Profesyonel ve disiplinli olmak gerekir. Kuralları iyi bilmek ve uymak gerekir. Takım üyelerinin görev alanları belirli olmalıdır. Tabii belediye personelleri de artık takımın idari parçası olarak değerlendirilmelidir. Siyasi kanat karar verse de, kararı hayata geçirecek olan belediye personelleridir.

Özetle belediye başkan adaylarının parti içi yarış ile belediye yönetimi arasındaki farka dikkat etmeleri gerekiyor. Aksi durumda sonraki seçimler geldiğinde, partilerin iddia ettikleri memnuniyet anketlerinde memnuniyetsizlik düzeyi yüksek çıkar.

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 


 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

guneygazetesi.com © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA