ABİDİN YAĞMUR

Düğün salonuyla ilgili tartışmalar, belediyeyle işletmeci arasında karşılıklı davalar sürerken işletmeci bu kez de tabiat parkı içinde bir başka alanda yapılaşmaya başladı.

Deniz kaplumbağalarının yumurta bırakma alanı olan, ayıca endemik kum zambaklarına ev sahipliği yapan kumul alana işi makineleriyle giren işletmeci, kumu alan üzerinde betonarme prefabrik karışımı bir yapı inşa etti.

Yaya yolundan denize kadar olan kısımda metal malzemeden bir iskele de yapan işletmeci şirket ayrıca, kumul alana başka yerden getirdiği toprağı döktü ve kumul alan üzerinde yeni bir toprak tabakası oluşturdu.

“KORUMA ALTINA ALINAN EŞSİZ BİR KUMSAL”

Davultepe Gümüşküm Tabiat Parkındaki bu gelişmeler üzerine Mersin Barosu konuyu idari yargıya taşıdı ve yürütmenin durdurulması, tahsisin iptali istemiyle dava açtı.

Mersin Barosu adına hazırlanan dava dilekçesini mahkemeye sunan Avukat Derya Demir,  “Davultepe Kandak Mevkii 542 Ada 3 parselde kayıtlı olan 100. Yıl Tabiat Parkı olarak adlandırılan bölge, dünya üzerinde 100 milyon yıldan daha fazla yaşayan ve hem uluslararası sözleşmelerle hem de ulusal mevzuatımızda geniş koruma alanına sahip nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı, aynı zamanda endemik bir bitki olan ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından koruma altına alınan kum zambaklarının da yoğun olarak yetiştiği eşsiz bir kumsaldır” ifadelerini kullandı.

“YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMELİ”

İşletmecinin, tabiat parkında telafisi imkânsız tahribatlar yarattığına işaret eden Demir, sahadaki faaliyetlerin daha fazla tahribata neden olmaması için yürütmeyi durdurma kararı talep ettiklerini kaydetti.

Demir, “100. Yıl Tabiat Parkı sınırları içerisinde kalan alanda yapılaşmaya açmak üzere ağaç kesiminin yapıldığı ve alana iş makinelerinin girdiğinin müşahade edilmesi üzerine iş bu dava açılmıştır. İdarenin bu eyleminin dayanağının Kervan İnşaat Turizm Gıda ve Ticaret Anonim Şirketi ile yapılan Mersin 12. Noterliğinin 28.09.2017 tarihli 21160 yevmiyeli işletmecilik sözleşmesinin işletmecilik sözleşmesidir. Kıyı alanında kalan ve Milli Park statüsünde olan söz konusu yerde inşai faaliyet yapılması ve iş makineleri ile müdahalede bulunulması ulusal mevzuata ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır” ifadelerine yer verdi.

“İş makineleriyle tahrip edildi”

Deniz kaplumbağaları üzerine araştırmalarıyla tanınan Mersin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Ergene, geçtiğimiz şubat ayında tabiat parkında başlatılan çalışmalar üzerine sahada incelemelerde bulundu.

Ergene, Mersin Barosu tarafından mahkemeye de sunulan raporunda, “Doğal olarak oluşmuş olan, kumsal ile orman arasında doğal bir bariyer görevi gören vejetasyon hattında bulunan bitkiler sökülerek vejetasyon hattı yok edilmiştir. Alana iş makinaları girerek çalıştığı kumul alanları sıkılaştırarak ve karıştırarak alanın doğal kumul yapısının bozulmasına sebep olmuştur. Deniz kaplumbağaların yuvalama için tercih ettikleri doğal kumul yapısı tahrip edilmektedir. Kumul yapının bozulması burada yumurtlayacak olan deniz kaplumbağalarının yuvalamasına zarar verecektir. Aynı zamanda maki örtüsü zarar görmüş ve ağaçlar kesilmiştir.  Bu alan Deniz kaplumbağalarının yuvalama yaptığı ve kum zambaklarının yoğun bulunduğu Tabiat Parkı halinden masa ve sandalyelerin kumsala yerleştirildiği, düğün organizasyonlarının yapıldığı, müzikli, içkili restoranların bulunduğu, bazı alanların kiraya verildiği bir Tabiat Parkı haline getirilmiştir ve yeni yapılanmalarla alan tamamen yok edilmeye çalışılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Özelleştirmeden sonra talan başladı”

Gümüşkum Tabiat Parkında yıllardır gönüllü olarak temizlik yapan, deniz kaplumbağalarının denize ulaşmasına yardımcı olmaya çalışan çevre aktivisti Dr. Ful Uğurhan, parkta yaşananları şöyle özetledi:

“Ben 8 yıldır buraya yakın oturuyorum. Yazları buraya kaplumbağalar yumurtlamaya çıkar. Endemik kum zambaklarının da yaşam alanı. Bazı gönüllülerle birlikte yaz boyunca bu sahili temizleriz. Atıkları temizleriz. Hepimizin göz bebeği, üzerine titrediği bir alan. Şehrin içinde vaha gibi bir alan. Şehrin ortasında tüm doğallığıyla kalan bir alan. 3 yıl önce burası özelleştirildi ve adeta bir talan başladı. İlerde kır düğün salonu var. Kaplumbağaların yumurtlamaya çıktığı saatlerde havai fişeklerin atıldığı, inanılmaz bir gürültü ve ışık kirliliğinin olduğu bir düğün salonu var. Şimdi de bu bölgede bir plaj yapmayı düşünüyorlar”