Üretiyor ama satamıyorlar!

Mersin’de üreticiler artan maliyetler, düşük alım fiyatları ve tarımsal girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle üretimden kopma noktasına geldi. Üreticiler sesini duyurmak ve tarımda yaşanan sorunlara dikkat çekmek için Akdeniz’e bağlı Kazanlı Mahallesinde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. 

Üretiyor ama satamıyorlar!


ELVAN PEHLİVAN

Çiftçiye destek veren Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, “Son zamanlarda tarımda öncelikle Mersin, Merkez, Akdeniz bölgemizde örtü altı üretimini yaptığımız bir seramızdayız. Biber, patlıcan, domates, salatalık, marul, maydanoz vesaire adını sayamadığım birçok ürünümüz şu anda çiftçinin elinde kalmış durumda. Yıllardır söylüyoruz. Bizim talebimiz, yapılamayacak bir talep değildir. Çiftçinin sesine kulak verilmelidir” dedi.

 

YILMAZ: “TARIM KREDİ KOOPERATİF MARKETLER KRİZ DÖNEMİNDE DEVREYE GİRMELİ”

 

Üretim bölgelerinde teknik ekip ve komisyon kurulması gerektiğini dile getiren Yılmaz, Ticaret Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı’nın buradan alınan bilgiler doğrultusunda çalışma başlatmalarını talep etti.  Kriz dönemlerinde Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinin devreye girmesi önerisinde bulunan Yılmaz, “Tek üreticiden ürünü alıp çok makul fiyatlarla tüketicilerimize ulaştırmalılar.  Tarım Kredi zincir marketleri amacına uygun çalışmıyor” dedi.

 

“MERSİN’İN 13 MİLLETVEKİLİ ÇİFTÇİNİN SORUNLARINA PARMAK BASMALI”

 

Bölgesel ölçekli üretim planlamasının güncellenmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz,  2024 yılı birinci ay itibariyle bu ülkede bir tarım planlaması var. Bu tarım planlaması ile alakalı bir karar alınır. Evet, bu planlamanın amacına uygun ve sahaya yansıtılması gerekiyor. Bizim mutlaka üretim planlamamızın olması gerekiyor. Evet, her geçen yıl üretim maliyetlerinin altında ezim ezim eziliyoruz. Üretim maliyetlerindeki artış, ürettiğimiz ürünlere maalesef yansımıyor. Bunu mutlaka bakanlıklarımızın bu feryadımızı, bu sesimizi duymasını istiyoruz. Mersin'de 13 tane milletvekilimiz var. Başta iktidar milletvekilleri, muhalefetin bütün milletvekilleri bir an önce bu kentin sorunlarına parmak basmalılar. Gelip çiftçiyi dinlemeliler, mecliste bir komisyon kurup bu sıkıntıyı ortadan kaldırmalılar” diye konuştu.

 

BÜBER: “ÖRTÜ ALTI ÜRETİME DESTEK ÇIKMADI”

 

Yıllardır üreticilik yaptığını belirten Kazanlı Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Gökhan Büber, “Örtü altında çıkan zararlar emin olun geçen sene çok daha fazlaydı açıktaki arazilere oranla. Ama maalesef sert çekirdeklere, narenciyeye destek çıktı. Seradaki ürünlere, biberlere, domateslere, patlıcana çıkmadı. Bununla alakalı birçok milletvekili, hem iktidar tarafından, diğer partilerden gelen milletvekillerine, seraları dolaştırmamıza rağmen, bunu meclise taşımalarına rağmen herhangi bir destek yapılmadı, sunulmadı örtü altı üreticilerine.  Bu seneye gelecek olursak, yaklaşık bir ay önce, geçen sene yapmış olduğumuz işçilerle, çavuşlarla alakalı fiyat protokolü, yani işçilerin aldığı yevmiyelerle alakalı yaptığımız protokol 31.12.2025'e kadar geçerliydi. Ama maalesef arkadaşlar belki haklı gerekçelerle, ücretin kendilerine yetmediğini, dolayısıyla bir ara zam talep ettiklerini bize getirdiler. Dolayısıyla işçi maliyetlerimiz de arttı. Geçen sene biberler bu tarihlerde 40 TL'ydi, 45 TL'ydi, 50 TL'ydi. Bugün biberler ortalama 20 TL bandında. Bu fiyatlarla üreticinin bırakın para kazanmayı, borcunu ödemesi mümkün değil. Plastik örtü, naylon maliyetleri ödenemez duruma geldi. Amacımız, bu fiyatların bir an önce iyileştirilmesi. Biberlere, patlıcanlara, domateslere bir an önce pazar bulunması” diye konuştu.

 

SAKAR: “EVİMİZİ KAZANDIRACAK ŞEKİLDE KAZANALIM İSTİYORUZ”

 

Adanalıoğlu Limonlu Mahalle Muhtarı İsa Sakar ise, “Bölgemiz, Türkiye ekonomisine güç veren bir bölge. Seracılık Antalya'dan sonra en büyük alana sahip olan bölge bizim bölgemiz. Yalnız ne yazık ki 2-3 yıldır burada üretici çok mağdur durumda. Bu mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. Şimdi bir biberin girdi maliyeti var. Bu girdi maliyetinin üzerine satış yapmanız gerekir. Çünkü biz üreticiler özellikle bu masrafları yaparken bankalardan ekstra krediler de alıyoruz. Bu kredi maliyetlerinin yüzde 10'unu karşılayamıyoruz. Şimdi burada çok büyük sıkıntılar var ama şöyle bir durum da var. Biber fiyatının 10 lira, 15 lira. Televizyonu izlerken pazarda 70 lira, 80 lira etiketi görüyoruz. Ve bunlar çok güzel bir şekilde çekimini yapıyorlar. Yani kimin nasıl kazandığı, nasıl getirdiğini o bizim sorunumuz değil. Onu araştırmak da bizim görevimiz değil. Bildiğiniz tek bir şey var, üretimi yaparız. Eğer ki biz maliyetinden daha düşük satarsak biz iflasa gideriz. Şimdi bizim iflasa gitmememiz için Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi'nde bir komisyonun oluşması gerekiyor. Bu ürünün fiyatının araştırılması gerekiyor maliyetinin. Özellikle örtü altı çok masraflı bir bitki. Bunları bir araştırmaları gerekiyor.  Bütün partili milletvekillerine sesleniyorum. Hepsinden destek istiyoruz, bir araya gelsinler, komisyon oluştursunlar. Bizden oy alırken, oy isterken hepsi buralara geliyor. Aynı şekilde gelsinler, bir komisyon oluşturup bu biber maliyetlerini bir çıkarsınlar. Biz de onlara elimizden gelen bütün yardımı yapalım.  Çok kazanalım demiyoruz. Yani biz sadece evimizi geçindirecek şekilde kazanalım” şeklinde konuştu.

 

ÜRETİCİ: “EKME DİYORLAR, EKMEZSEN DE TARLANA EL KOYARIM DİYORLAR”

 

Üreticiler de içinde bulundukları zorlu koşullara dikkat çekti. Bir üretici, “Üretici kazanmıyor. Tüketici feryat ediyor. Bildiğim yüzlerce aracı yani tüccar dediğimiz iflas ediyor. Sen bunu iki liraya alırsın. Naylonu, sandığı, asfaltı, mazotu var. Suçu Hasan'a, Mehmet'e atıyorlar, bir defa da iğneyi kendilerine batırsalar nerede yanlış yaptıklarını bilecekler. ‘Ekme’ diyorlar. Ekmeyeceksin. Ekmezsen de tarlana el koyarım.  Şaştık ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.