ABİDİN YAĞMUR
Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Teke, Başkan Yardımcısı Kemal Süheyl Batmaz ve Yönetim Kurulu Üyeleri İlhan Titiz, Yücel Gürbüz ile Ayhan Bayram yönetim kurulu toplantısında tarımın içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
Çukurova’nın bereketli toprakları üzerinde konumlanan Tarsus’un, Türkiye’nin tarım ve gıda üretiminde kritik bir merkez olduğuna işaret eden Başkan Teke, “Tarsus Ticaret Borsası bu üretim gücünü organize eden, değerini artıran ve ulusal ölçekte temsil eden kurumsal bir aktör olarak öne çıkmaktadır” dedi.
“ÜRETİM PLANLANMALI, MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ”
Çiftçinin en büyük sıkıntısının önünü görememek olduğunu belirten Teke, “Çiftçilerimizin ve üreticilerimizin bugün en büyük sıkıntısı öngörülemezliktir. Girdi maliyetleri sürekli artıyor; mazot, gübre, tohum ve elektrik fiyatları üreticinin sırtındaki yükü ağırlaştırıyor. TÜİK verilerine göre buğday ve mısır üretiminde son yıl ciddi düşüş yaşandı. Bu tablo, sadece üreticiyi değil, gıda sanayisini ve tüketiciyi de doğrudan etkiliyor. Bizim görevimiz, bu zincirin hiçbir halkasının zarar görmemesini sağlamaktır. Üretici emeğinin karşılığını alacak, sanayi hammaddeye erişimde zorlanmayacak, tüketici ise sofrada uygun fiyata kaliteli gıdaya ulaşacak. Bunun yolu planlı üretimden, maliyetlerin düşürülmesinden ve tarımsal desteklerin güçlendirilmesinden geçiyor. Tarsus Ticaret Borsası olarak biz, sadece Tarsus için değil, tüm Türkiye için ses olmaya devam edeceğiz” dedi.
“GIDA SEKTÖRÜ İSTİKRAR ARAR”
Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Kemal Süheyl Batmaz da “Gıda sektörü, Türkiye’nin en stratejik alanlarından biridir. Ancak ekonomik dalgalanmalardaki hareketlilik, hammadde maliyetlerindeki artış, işçilik giderleri bu sektörü en çok etkileyen unsurların başında geliyor. Markalarımızın ulusal ve uluslararası pazarda ayakta kalabilmesi için maliyet baskılarının azaltılması, ihracatçının desteklenmesi ve iç piyasada tüketiciye alım gücü sağlayacak politikaların uygulanması gerekiyor. Tarsus Ticaret Borsası, üretim ile tüketim arasında adeta bir köprü görevi görerek bu dengeyi sağlama çabasını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“PLANLI ÜRETİM MODELİ KAÇINILMAZ”
Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu üyesi İlhan Titiz de “Tarla tarımında en temel sorun öngörülebilirliktir. Çiftçi bir yıl ektiği üründen para kazanıyor, ertesi yıl zarar ediyor. Bu kısır döngü yüzünden üretim sürekliliği sağlanamıyor. 2024’te Türkiye’de toplam tahıl üretimi yüzde 7,5 azalarak 39 milyon ton civarında gerçekleşti. Bu, arz güvenliği için ciddi bir risktir. Mısırda yüzde 9’luk düşüş, yem sanayisini doğrudan etkiliyor; yem fiyatlarının artması hayvancılığı, o da süt ve et fiyatlarını etkiliyor. Bütün bu zinciri kırmanın yolu planlı üretim modelidir. Hangi bölgede, hangi ürünün, hangi miktarda ekileceği belirlenmeli. Tarsus Ticaret Borsası, bu konuda model olacak çalışmaları gündeme taşımaya hazırdır” ifadelerini kullandı.
“YEM VE SÜT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ŞART”
Yönetim Kurulu üyesi Yücel Gürbüz “Tarım ve sanayi birbirini tamamlayan iki önemli güçtür. Eğer tarımsal üretim zayıflarsa, sanayi de hammaddede zorlanır; bu da ihracat kapasitesini sınırlar” derken yönetim kurulu üyesi Ayhan Bayram, “Hayvancılığın kaderi yem sektörüne bağlıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre yem, hayvancılıkta girdi maliyetlerinin %50-70’ini oluşturuyor. TÜİK rakamlarına göre karma yem üretimi 2024 yılında 29 milyon tona çıktı. Ancak bu artış maliyet baskısını azaltmaya yetmedi. Süt üretiminde 2024 yılı itibarıyla 22,5 milyon tonluk üretim söz konusu. Ancak süt fiyatları yem fiyatlarına göre geride kalıyor, bu da üreticiyi zarar ettiriyor. Ama süt yem paritesi en az 1,2 endeksi bulacak ki üretici de zarar etmeyecektir. Eğer bu dengesizlik giderilmezse, süt üretimi azalacak ve gıda güvenliği tehdit altına girecek. Bizim hedefimiz, yem maliyetlerini düşürmek, verimliliği artırmak ve hayvancılığı sürdürülebilir hale getirmek. Tarsus Ticaret Borsası, bu doğrultuda çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor” dedi.