“Sahte diplomalılar değil, bilim Türkiye’yi kurtarır”

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Erkan Demir Türkiye’nin, daha önce hiçbir afet olayı yaşamamış gibi her seferinde afetlere hazırlıksız yakalanan ve her seferinde ağır faturalar ödeyen bir ülke görünümünde olduğunu belirterek “Ülkemizi kurtaracak olan sahte diplomalılar ve onların sistemi değil her kişi ve kurumun sahip çıkabileceği nitelikte bir ulusal Afet Risk Yönetim sistemidir” dedi.

“Sahte diplomalılar değil, bilim Türkiye’yi kurtarır”


ABİDİN YAĞMUR


Marmara depreminin yıldönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Erkan Demir, Türkiye’nin başta depremler olmak üzere doğal afetlere hazırlıklı olabilmesi için bilimin ışığında bir Afet Risk Yönetim Sistemi kurması ve Afet İşleri Bakanlığı teşkil ettirmesi gerektiğini söyledi.

Son aylarda ortaya çıkan sahte diploma skandallarına gönderme yapan Demir, meslek odalarının Anayasal yetkilerinin gasp edildiği, katılımcılığın, liyakatin, şeffaflığın, hesap verebilirliğin hiçe sayıldığı, demokratik kanalların kapatıldığı, kamusal denetimin bilinçli olarak zayıflatıldığı bir sistemin, afet yönetiminde ülkeyi acizliğe sürüklediğine işaret etti.

Demir başta depremler olmak üzere volkanik faaliyetlerin, heyelanların, kaya düşmelerinin, sıvılaşma, tsunami, sel, taşkın, kuraklık gibi doğa kaynaklı olayların afete dönüşmesinin nedeninin toplumların sahip olduğu ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal kırılganlıklar olduğuna işaret etti.

 

“TÜRKİYE HER AFETE HAZIRLIKSIZ YAKALANIYOR!”

 

Bu kırılganlıklar azaltılabildikçe afet zararlarının da azaldığına değinen Demir, “Türkiye her afet olayında, daha önce hiçbir afet olayı yaşamamış gibi afetlere her seferinde hazırlıksız yakalanan ve her seferinde ağır faturalar ödeyen bir ülke görünümündedir.  Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engelleyemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, çoğunluğu kâğıt üzerinde kalan stratejiler, planlar, yasal mevzuat ve belgeler bizleri korumuyor. Ülkemizi kurtaracak olan sahte diplomalılar ve onların sistemi değil her kişi ve kurumun sahip çıkabileceği nitelikte bir ulusal “Afet Risk Yönetim” sistemidir. Sadece insanı odağına alan değil, tüm doğal çevre ve varlıkların afet güvenliğine odaklanan bir Ulusal Afet Risk Yönetimidir” ifadelerini kullandı.

 

“ARAZİ KULLANIMINA VE YAPILAŞMAYA KISITLAMA GETİRİLMELİ”

 

Sadece bina ve yapılı çevreye odaklanmış bir afet risk yönetiminin başarılı olamayacağına değinen Erkan Demir şunları kaydetti:

“Afete yol açan jeolojik kırılganlıklar araştırılmalı, tehlike ve risk haritaları üretilmeli, arazi kullanımına ve yapılaşmaya yönelik kısıtlayıcı kararlar geliştirilerek mekânsal planlamaya mutlaka entegre edilmelidir.  Afet yönetimini devletin tek başına yürüteceği bir faaliyet alanı olarak gören anlayıştan ve katılımsız karar süreçlerinden hemen vazgeçilmelidir. Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığının kurulması sağlanmalıdır.  Sahte diplomalı yandaşlarıyla afetleri topluma “takdiri ilahi” veya “mücbir sebep” olarak sunan ve bu nedenle bir şey yapıyormuş gibi görünüp aslında “yara sarma” dışında hiçbir şey yapmayan ve sürekli yeni kırılganlıklar üreten bir sistem bunu başaramaz. Etkin bir mevzuat altyapısını, güçlü kurumsal yapılanmayı, afet güvenliğini önceleyen bir ekonomiyi, tedbirleri kararlılıkla uygulayan bir siyaseti ve afet farkındalığı yüksek bir toplumu ancak bu temelde mücadele edenler yaratabilir.   TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade etmek isteriz.”