İLKAY ADALIOĞLU
AKP hükümetinin memur maaşlarına 2026 yılı için toplamda yüzde 17, 2027 yılı için toplamda yüzde 8 zam önermesine memur sendikalarının tepkileri sürüyor.
Birleşik Kamu-İş’e bağlı memur sendikalarında örgütlü çalışanlar, Özgür Çocuk Parkında düzenlenen eylemde hükümetin zam önerisini protesto etti. Eylemde “8. Dönemde Masanızın Değil Emekçinin Dediği Olacak” yazılı pankart açıldı.
Birleşik Kamu-İş Mersin Temsilcisi Yakup Tekin, “Gülünç bile denemeyecek teklifteki oranlar, teklifin neden son günlere sıkıştırıldığının da anlaşılmasını sağlamıştır. Kamu emekçisinin evine meyve sebzenin taneyle, etin ayda bir girdiği; maaşın yarısına yakınının kira ve faturalar gibi kaçınılmaz giderlerle eridiği şu dönemde hiç utanmadan verilen ücret zammı teklifi şöyledir: 2026'nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027'nin ilk altı ayı için de ikinci altı ayı için de yüzde 4. Oysa konfederasyonumuza bağlı AR-GE birimi Kamu Ar'ın araştırmasına göre Temmuz ayında bile açlık sınırı 27 bin 670, yoksulluk sınırı ise 85 bin 344 lirayı bulmuştur. Bu verilen teklifle memura açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki alan reva görülmüş, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği devreye sokulmuştur. Kabul etmiyoruz” dedi.
“BU TEKLİFİN HAYATTA KARŞILIĞI YOK”
“Bu teklif kamu emekçisine de emeklisine de “daha da sürün” demektir” diyen Yakup Tekin, “Biz yıl içinde iyimser tutup sonra 10 defa değiştirdiğimiz enflasyon öngörülerimizin bile altında bir teklifi yapmaktan utanmıyoruz” demektir. Memur çocuğunu okutamasın, evine boynu bükük girsin, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamasın demektir. Kamuoyu huzurunda açıkça söylüyoruz: Bu sefalet teklifinin gerçek hayatta, gerçek enflasyon karşısında ve vicdanlarda karşılığı yoktur” ifadelerini kullandı.
“GELİN MEMUR EVİNDE BİR GÜN KALIN”
Birleşik Kamu-İş olarak taban aylığı katsayısı, aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı, ek ödeme ve diğer maaş kalemlerinde yüzde 72 artış önerdiklerini kaydeden Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
“2026'nın ve 2027'nin her iki yarısında yüzde 25 oranında artış, insanca ücretler almamız için şarttır. Bu gerçeklerin yanından bile geçmeyen hiçbir teklifin milyonlarca kamu emekçisi nazarında kıymeti yoktur. Bize bu sefalet teklifini yapanlara sesleniyoruz: Hodri Meydan! Gelin bakalım bir memur ailesinin evine bir günlük konuk olun. Kirasını, faturasını, evin gıdasını, mecburi giderleri bir hesaplayın bakalım ay sonunu getirmeye matematiğiniz yetecek mi? İddia ediyoruz, o evde 1 gün bile kalamazlar. Ama dayanamayacakları bu sefaleti bize 2 yıl boyunca dayatmaya çalışıyorlar. Olmaz öyle şey, olmayacak. TÜİK'in verdiği enflasyon oranları, vatandaşın cebini yakan krizin yarısını bile anlatmıyor. Hükümete sesleniyoruz: Gelin kendi itibarınızı da daha fazla yerden yere vurmayın. Ya akla, matematiğe, vicdana, hayatın gerçeklerine uygun bir zam teklifini önümüze getirirsiniz ya da önce Çalışma Bakanlığı'nın penceresinden ve televizyon kanallarından bizim isyanımızı, direnişimizi izlersiniz.”