TÜİK verileriyle dahi gizlenemeyen enflasyonun, çalışanların maaşlarını eritmeye devam ettiğini belirten Ekmen, “Asgari ücret daha yılın ortasında açlık sınırının altına düşüyor. Kamuda çalışanlar, öğretmenler, hemşireler, mühendisler; özel sektörde emeğiyle geçinen milyonlar her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Çalışanın en temel hakkı olan yaşam güvencesi ortadan kalkmış durumda. Bu tabloyu normalleştiremeyiz” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında iş güvencesi ve sosyal koruma alanlarındaki büyük erozyona da dikkat çeken Ekmen, “Kayıt dışı istihdam artıyor, taşeron sistem hâlâ çözülmedi. Emeklilikte insanca yaşam ihtimali hayal oldu. İşsizlik fonu ise işçiden çok başka kalemlere harcanıyor. Gençler bir umutla okuyor ancak mezun olduğu bölümleri bırakın, hizmet sektöründe dahi iş bulmakta zorlanıyor. Bu yapısal sorunların çözümü için adil ücret politikaları ve sosyal korumayı merkeze alan bir iş politikasını acilen gündeme almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ekmen, “1 Mayıs yalnızca bir takvim günü değil; alın terinin ve adalet talebinin haykırıldığı bir gündür. Bugün asgari ücretin bile altında çalışan yüz binlerce insan varken, genç işsizlik yüzde 30’ları geçmişken, temel gıda ürünlerine erişim kısıtlanmışken bayram ifadesi kullanılamaz” diye konuştu.
Açıklamasının sonunda çalışanlara ve yetkililere seslenen Ekmen, “Şunu net bir biçimde söylüyoruz: İnsanca yaşam, adil ücret ve güvenceli çalışma herkesin hakkıdır. İşçinin alın terini seçim dönemlerinde hatırlayıp sonrasında görmezden gelen zihniyete karşıyız. Bu ülkenin her bir emekçisi refahın ortağı olmalıdır” dedi. (GÜNEY)