ABİDİN YAĞMUR
Tarsus’ta geçtiğimiz ocak ayında 42 yaşındaki E.E adlı kadın, evli olduğu erkek Mehmet Ekinci tarafından ateşli silahla vurularak katledilmişti. Cinayet, Mehmet Ekinci’nin polis sorgusundaki ifadeleri nedeniyle medyaya “kıskançlık cinayeti” başlıklarıyla yansımış, birçok sosyal medya kullanıcısı da maktul E.E’yi hedef alan paylaşımlar yapmıştı.
E.E’nin katledilmesiyle ilgili davanın ilk duruşması Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Savcılık, sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı 16 Kasım 2023 tarihine erteledi.
“SANIK AĞIR TAHRİK İNDİRİMİNDEN FAYDALANMAK İSTEDİ”
E.E’nin ailesi avukatı Derya Özinç, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, medyanın kadın cinayetleriyle ilgili haberlerde daha hassas olması çağrısında bulundu.
Özinç, savcının, sanığa yönelik “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemli mütalaasının E.E’nin ailesinin acısını bir nebze de olsa hafiflettiğini söyledi.
Özinç, “Cinayetin işlendiği gün; bazı yerel haber kaynakları ve gazetelerin sosyal medya paylaşımlarında cinayetin nedeninin kadının aldatması olduğuna ilişkin haberler evlatlarını, kardeşlerini kaybeden E.E’nin ailesinin acısına acı eklemiştir. Çünkü asıl gerçek şudur: Sanık eş Mehmet Ekici’nin işlediği cinayet sonrası haksız tahrik hükümlerince ceza indiriminden faydalanmak saikiyle maktul eş E.E’nin kendisini aldattığı konusunda kötü niyetli, mesnetsiz, farazi iddialarla tertemiz eşine iftirada bulunmuştur. Dosya kapsamında tüm bilgi, belge, tanık beyanları cinayet kurbanı E.E’ye atılan iddianın asılsız olduğunu göstermiştir” dedi.
“CİNAYETE KURBAN GİDEN KADINLARA BİR DE İFTİRA ATILIYOR”
E.E’nin ailesinin, kızlarına yönelik bu iftiranın aydınlatılmasıyla bir açıklama yapılmasını talep ettiğini belirten Avukat Derya Özinç, kadın cinayetlerinin ardından sanık erkeklerin ifadeleri üzerinden haber yapan medya organlarını da “daha hassas olunması” çağrısında bulundu.
Özinç, “Değerli basın mensupları, kadın cinayetlerine ilişkin haberlerin asıl nedenine, gerçek bilgiye, olgulara veya mahkeme kararlarına ulaşmadan sırf sanıkların soyut iddialarıyla yapılması kadın ve ardında kalanlar açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Cinayete kurban giden kadınların ardından bir de çirkin iftiralarla kadınların toplumsal ahlak ve değerlerinin kirletilmesine, itibarsızlaştırılmasına gayriihtiyari neden olunmamasını, bu minvalde görevinizi ifa ederken hassas davranılmasını arzu ediyoruz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda sosyal, siyasi, kültürel, ekonomik politikaların elzem uygulanması gerekirken bu aşamada sanıklara en etkili cezaların verilmesi, adaletin sağlanması çözümlerden biridir. Bu yılın ilk 6 ayında 310 kadın cinayete kurban gidiyorsa kadınların yaşam haklarını, kimliklerini, özgürlüklerini, geleceklerini korumak adına gerici -ataerkil zihniyetleri hep beraber el ele yok edeceğiz” ifadelerini kullandı.