MAYSA DERYAYEVA
Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen kadınlar, kadına yönelik şiddete dikkat çektiler.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Mersin Şubesi Kadın Sekreteri Duygu Taner, kadınlara şiddetin her geçen gün arttığını vurguladı. Son on ay içerisinde 337 kadının öldürüldüğünü söyleyen Taner, “Geçtiğimiz 25 Kasım'dan bugüne erkek şiddeti hız kesmeden devam etti. Son on ay içerisinde 337 kadın katledildi, 190 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Katliam boyutuna varan kadın cinayetleri iktidarın politikalarından bağımsız değil. AKP- MHP iktidar bloku tekçi, gerici, militarist, cinsiyetçi ve homofobik temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını hedefe alan düzenlemelere hız vererek erkek devlet şiddetini her gün yeniden üreten politikaları hızla hayata geçiriyor” dedi.
“6284 SAYILI YASA UYGULANMIYOR”
Onlarca kadının koruma kararına rağmen öldürüldüğünü ifade eden Taner, 6284 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini söyledi. Taner, “İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla iptal edilmesi şiddet faillerini cesaretlendirirken, mücadeleyle elde edilen tüm kazanımları ortadan kaldırmak için iktidar adeta biz kadınlara savaş ilan etmiş durumda. Her ay onlarca kadın koruma kararına rağmen katledilirken, 6284 sayılı yasa uygulanmıyor, hatta yasanın sağladığı haklar kısıtlanmaya çalışılıyor. Erkek yargı her fırsatta kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi için gerekçe bulmaktan geri durmuyor. " Erkek adalet değil, gerçek adalet!” demek için 25 Kasım'da alanlardayız” diye konuştu.
“GÜVENCELİ ÇALIŞMA KOŞULLARI İÇİN ALANLARDA OLACAĞIZ”
Taner, kadınların artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz, kayıt dışı çalışma ile birlikte krizin yarattığı ekonomik şiddeti derinden yaşadığını belirterek, “Temel tüketim maddelerine, elektrik, doğal gaz, akaryakıta art arda yapılan zamlardan ve ücretlerin giderek erimesinden en fazla etkilenen kesim yine güvencesiz, esnek, enformel işgücü piyasası içerisinde, örgütlenme hakkından yoksun, emek sömürüsüne daha yoğun maruz kalan, biz kadınlar oluyoruz. Emeğimizin yok sayılmasına, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz, kayıt dışı sömürü koşullarında çalışmaya karşı, güvenceli çalışma, güvenli gelecek talebimizi haykırmak için 25 Kasım’da alanlardayız” ifadelerini kullandı.