MAHMUT SÖNMEZ
Hastane önlerinde yapılan açıklamalarda, sağlık çalışanları Bakan Fahrettin Koca’yı istifaya davet eden sağlıkçılar bu grevlerinin bir uyarı olduğunu talepleri kabul edilmezse eylemlerinin devam edeceğini söyledi. Katılımcılar "Uyarıyoruz. Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz" pankartları açıldı. Açıklamalarda " Kurtuluş yok tel başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Sağlık ekip işidir", "Hakkımızı istiyoruz" ve "Oyalama değil, hak" sloganları atıldı.
SAĞLIKTA ZENGİNLERİ KORUMAYA YÖNELİK POLİTİKA
Sağlıkçılar adına basın metnini okuyan Dr. Ayşe Jini Güneş, sağlık sisteminin toplum sağlığı için önemli bir risk halini aldığını, bu sistemin yürütülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Koronavirüs salgını ile mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını söyleyen Güneş, “Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir Yüzbinlerce insanımız, yüzlerce sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler” dedi.
İSTİFA, EMEKLİLİK, YURTDIŞINA GÖÇ
Sağlık emekçilerinin salgın döneminde canla başla çalışırken, aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Güneş, Sağlık çalışanları mevcut şartlara dayanamayarak istifa, emeklilik ve genç hekimlerin yurtdışına göç etmek zorunda kaldığını belirtti. Sağlık emekçilerinin sorunlarını konuşmak, çözüm önerilerini iletmek için Sağlık Bakanı’yla defalarca görüşme talebinde bulunduklarını söyleyen Güneş, “Sağlık Bakanı’nın hekimlerin, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir” sorularını yöneltti.
“TASARI HIZLA GERİ ÇEKİLDİ”
İktidarın sağlıkta yaşanan sorunları, pandemi döneminde de salgını değil algıyı yönetmeye çalıştığını kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak, yok saydığını iddia eden Güneş, “Bunun en son örneği de hekimlerin, sağlık çalışanlarının maaşları artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş; açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısıdır” dedi. Yasa tasarısının TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekildiğini söyleyen Güneş, daha önce Meclis'te bütün partilerin oybirliğiyle getirilen düzenlemenin, 11 Aralık tarihinde bir kez daha komisyona getirildiğini ve içtüzüğe aykırı olarak komisyon başkanının imzasıyla geri çekildiğini söyledi. Söz konusu tasarının bile yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını, tüm hekimleri kapsamadığını söyleyen Güneş, “Bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir. Mecliste milletvekillerine iktidarın resmî olarak veremediği sözel cevap, emekli hekim maaşlarının bu düzenlemeyle çok yüksek olacağı ve bunun kabul edilir olmadığıdır” ifadelerini kullandı.
Sağlığın ağır ve tehlikeli işler kapsamında olduğunu belirten Güneş, “Yapılan düzenleme ile hekim ücretleri yoksulluk sınırına bile ulaşamamaktadır. İktidara belirtmek isteriz ki emekli hekimlere vereceğiniz ücret yüksek değildir; çalışanlara verdiğiniz ücret düşüktür. Sağlık ekip işidir; ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak, iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir” dedi.
KOCA’YI İSTİFAYA DAVET ETTİLER
Sağlık Bakanı’na defalarca, seslenmelerine rağmen bir cevap alamadıklarını söyleyen Güneş, “Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız açlık sınırının dahi altındadır Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan bakan görevini bir kez daha yapmamıştır: İstifa bizlere vereceği en iyi cevap halini almıştır” ifadelerini kullandı.
'UYARI G(Ö)REVİ’
Yaptıkları bu eylem ve grevin iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın; özelleştirmeci, hastaneleri satan politikalarına karşı bu ‘Uyarı G(ö)REVi’ olduğunu söyleyen güneş yaptıkları grevin amacını şu şekilde sıraladı:
• Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.
• Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir.
• Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir.
• Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir.
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, her yıla 120 gün yıpranma payı içindir,
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir.
Güneş, açıklamasını “Artık toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. İktidar bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var” sözleriyle sonlandırdı.
.JPG)
Polikliniklerin boş kaldı
Mersin’de sağlık çalışanları özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için bir günlük iş bırakmaya gidince hastanelerde poliklinikler boş kaldı.
Mersin’de Sağlıkçılar, aciller dışında çalışmayıp greve gidince, acil bölümleri dışındaki birimler boş kaldı. Muayene olmak için gelip polikliniklerde doktor olmadığını yurttaşlar, hastane danışma masasının önünde polikliniklerin kapalı olmasının sebebini öğrenmek için kalabalıklar oluştururken, poliklinik bankolarının önü boş kaldı.