ABİDİN YAĞMUR
Mersin Dersimliler Derneği, Tunceli’de 14 gündür süren yangının bir türlü söndürülememesine tepki gösterdi. “Yakılan tarihimiz, canlılarımız ve geleceğimizdir” yazılı pankart açan dernek üyelerine HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan da destek verdi.
Dernek adına konuşma yapan Başkan Hasan Tanrıkut, yangının çıktığı bölgenin sarp ve kayalık olduğuna dikkat çekerek hava desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Tanrıkut, “Ülkemiz yanıyor ormanlarımız yanıyor kısacası ciğerlerimiz cayır cayır yanıyor.17 ağustosta askeri operasyonlar sırasında ilimiz dersim de çıkan orman yangınları 14 gündür Hozat Çamurek, Hınzorı, Kurukaymak, Hoçeri, ve Danzı bölgelerinde başlayan ve rüzgarın etkisi ile hızla yayılan ve ovacık köylerine kadar genişleyen orman yangınları binlerce hektarlık alanın yok olmasına neden olmuş ve halen devam etmektedir. Maalesef son günlerde Munzur Vadisi, fırtına veli çeşmesi bölgesinde de büyük bir yangının çıktığını ve Sultan Baba dağı eteklerine doğru hızla yayıldığını bölgeden almış olduğumuz haberlerden öğrenmiş bulunuyoruz. Yangınların çıktığı bölgeler çok sarp ve kayalık bölgeler olduğundan iş makinalarının girmesi mümkün olmadığından mutlaka havadan acilen müdahale edilmesi gerekir. Zira Munzur vadisi milli parkında koruma altında olan pek çok sayıda canlının olduğu bilinmektedir dersim halkının tüm cabaları ve isteğine rağmen kolluk kuvvetlerinin özel güvenlik bölgesi ve yasak bölge gerekçesi ile halkın yangına müdahalesine engel olunarak izin verilmemiş ve hiçbir devlet kurumu da yangınlara zamanında müdahale etmemiştir” dedi.
“KAMUOYU BASKISINDAN SONRA MÜDAHALELER BAŞLADI”
“Yoğun kamuoyu baskısından sonra son birkaç gündür yangınlara müdahaleye başlanmış ancak yangın tamamen kontrol altına alınmamıştır” diyen Tanrıkut, “Sadece dersim de değil Bingöl Yayladere, Cizre ve Şırnak bölgeleri de günlerce yanmış halkın müdahale etmesine izin verilmemiştir. Ülkemizin en önemli doğal kaynaklarından olan ormanlarımızın yanmaması orman sürekliliğinin tehlikeye sokan ve ülke insanında geleceğini tehdit eden etkenlerin başında gelmektedir. Ülkemizde insan kaynaklı bölgemizde operasyon kaynaklı meydan gelen yangınlar her yıl yüzlerce hektar orman alanının yok olmasının yanında ekolojik dengenin bozulmasına canlı yaşamın, yaban hayatının önemli ölçüde tahrip olmasına ormanın birçok fonksiyonunun yok olmasına ve aynı zamanda can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır” dedi.
“MADEN OCAĞI DEĞİL; FİDAN DİKİLSİN”
Tanrıkut, “Bizler için doğanın; doğusu, batısı, güneyi kuzeyi yoktur. Dersimde yanan ormanlarımız ne ise Muğla ve Antalya’da yanan ormanlarımızda, Sinop ve Kastamonu illerimizde yaşanan sel felaketleri de aynıdır. Batıdaki yangınlara gösterilen duyarlılık üzülerek görüyoruz ki doğu ve güney doğudaki yangınlara gösterilmemekte ve özel güvenlik bölgesi operasyon bölgesi gibi bahanelerle müdahaleler geciktirilmektedir. Ülkemizin batısında havadan yapılan müdahaleler, doğu ve güneydoğu illerinde de yapılmalıdır. Yangınlara yayılmadan ve geç kalınmadan halkın müdahalesine engel olunmadan havadan ve karadan söndürme çalışmalarının yapılmasını istiyoruz. Yetkilerin örtü yangını demesi gerçekçi değildir. Her yıl çıkan bu yangınlara yetkilerin sessiz kalmasını değil yangın çıktığı andan itibaren müdahalesi etmesini ve yüzlerce hektarlık ormanın yok olmamasını istiyoruz. Buradan bir kere daha yetkilileri uyarıyoruz! Yanan orman alanlarının yerine maden ocakları değil bir an önce fidanların dikilip eski haline getirilmesini istiyor ve takipçisi olacağımız belirtmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.