ABİDİN YAĞMUR
Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesini protesto etmek için Mersinliler Atatürk Parkı’nda çay ve simit buluşması yaptı. CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in de katıldığı buluşmada vatandaşlar “Liman halkındır; rantçıların değil” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi’nin (MIP) liman alanını Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesine yönelik atılan adımları protesto etmek Mersinliler Atatürk Parkı’nda çay ve simit buluşması yaptı.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Aycan Özkan, “Bu park sembolik. Ülkemizin her tarafında doğa katliamları yaşanıyor. Nasıl ki normal yaşamda hukuksuzluk varsa, aynı uygulamalar doğaya karşı da, yaşama karşı da uygulanıyor. Biz yaşam hakkı savunucuları olarak hayatın her alanında olduğu gibi parkımızı da savunacağız” ifadelere yer verdi.
“YAPILMAMASI GEREKİYOR”
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de yaptığı konuşmada limanın genişletilmesine karşı olduğunu söyledi.
Antmen, “Öncelikle Mersin Milletvekili olarak Mersin’e yapılacak doğru her yatırımın yanındayız. Mersin’e bir konteyner aktarma limanının yapılması gerekiyor. Limanın doğusuna baktığımız zaman hazır yapılan projeler var ve 5 yıllık kalkınma planlarında bu yer gözüküyor. Şimdi MIP şirketi Atatürk Parkı’nı da işgal edecek, siluetini bozacak bir şekilde batıya doğru büyümek istiyor. Bunun iki sakıncası var. 1.incisi ekonomik. Eğer yeni bir liman yapılırsa burada halkımızın hem daha çok iş imkanı artacak hem de devlete para gelecek. Ama MIP limanı kendi genişletirse devlete bir katkı gelmeyecek. 2.inci önemli nokta ise Atatürk Parkı ve Mersin silueti bozulup denize, çevre ve parka büyük zarar verecek. Bu nedenle yapılmaması gerekiyor” dedi.
YURTTAŞLAR NE DİYOR?
Dr. Ful Uğurhan: Öncelikle Mersinliler olarak ne bu çektiğimiz diyoruz. Her yerden büyük bir tehdit altında olan bir kentte yaşıyoruz. Atatürk Parkı dünyada eşi olmayan bir yer. İnsanlar balık tutuyorlar, açık hava heykel müzesi. İnsanlar burada ağaçların altında öğle tatillerini geçiyorlar, dinleniyorlar. Atatürk Park Mersin’in kimliği. Bir şehrin kimliği yok olursa şehir yok olur. Bu Mersin’e yapılmış en büyük zulümdür. Bunlar bizim yaşam alanlarımıza nereye kadar gelecekler? Bunun bir sınırı var mı? Kar hırsı, para kazanma hırsı hiç bitmiyor. Öbür yanda da insanların kendilerini iyi hissedecekleri alanlara ihtiyacı var. Bu sağlık açısından da gerekli. Sağlığı ne yazık ki hep en sona bırakıyoruz. Burada asbesli malzeme söz konusu, taşocaklarından taş getirecekler oradaki köylerin mağduriyeti söz konusu, şehrin içine girecek kamyonların gürültüsü, kirliliği olacak. Bize yaşam alanı bırakmıyorlar. Umarım bir kez de bizi dinlerler.
Av. Şerife Arıcı Yıldız: Atatürk Parkı bu kent için çok değerli bir kent mirası. Hem tarihi, hem kültürel, hem sosyal bir değer. Kentin nefes aldığı bir yeşil alan, insanların sosyalleştiği bir sosyal alan. Böyle bir alan şimdi limana dönüştürülmek isteniyor. Bu proje Mersin halkına danışılmadan, yangından mal kaçırır gibi bir ÇED raporuyla projeye başlanıyor. Bu bir anlamda kentten park kaçırmak. Bir kentli olarak buna itirazımız.
Ulaş Bayraktar: Mersin’in makus kaderinin bir başka tezahürü bu aslında. Dış ticaret arttıkça Mersin kan kazanıyor, kaybettikçe kan kaybediyor. Yani bu proje Türkiye’nin dış ticaretiyle ilgili ama külfetini biz çekiyoruz. Mersin’e ne katkısı var? Ufak bir istihdam katkısı var ama onun dışındaki her türlü külfetini biz çekiyoruz. Mersin’in menfaatleri konusunda bir araya gelmek ve bunun mücadelesini vermek gerekiyor.