Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 21 No’lu Denizyolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, MIP’nin fiyat politikalarını ve sektörü etkileyen birtakım uygulamalarını yeniden gözden geçirmesini istiyor.
MTSO 21 No’lu Denizyolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Üzerinde öncelikli durulan konu MIP’nin çalışmaları oldu. MIP’nin gerek farklı uygulamaları gerekse yüksek fiyat politikaları nedeniyle son 10 yıldır komşu illerden gelen yüklerin çevre illerdeki diğer limanlara kaydığını anlatan Meclis Üyeleri, ithalat yüklerinin büyük bölümü ile dökme yüklerin de Mersin’e gelmez olduğunu bildirdi. Bu durumun yalnızca deniz ticareti yapan firmaları değil, gümrükçülerden, lojistikçilere, sanayiciden, akaryakıtçıya kadar tüm sektörü olumsuz etkilediğine dikkat çeken Meclis Üyeleri, kent ekonomisinin yeniden canlanması, kaybedilen işlerin geri alınması için MIP ile uzlaşı bekliyor.
Komite Meclis Üyesi ve Arma Depolama Liman Hizmetleri Sahibi Alkaan Sevim liman faaliyetlerinde son 10 yıldır artan sorunlara dikkat çekti. MIP’nin politikalarını, hedeflerini anlamakta zorlandıklarını vurgulayan Sevim, “MIP transit liman olma arzusu ile hareket ederken elindeki mevcut müşterilerinden oluyor. Mevcut müşterilerini kaybetmemek için hiçbir çaba içinde bulunmamasını ise anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü liman mevcut müşterilerini kaybettiğinde kentte lojistik sektörüne hizmet veren birçok firma da müşterilerini kaybediyor ve kent ekonomisi olumsuz etkileniyor” dedi.
10 yıl öncesine kadar MIP’nin Mersin’in tüm hinterlandında yer alan iller için tek çıkış kapısı olduğunu hatırlatan Sevim, şu değerlendirmeleri yaptı:
“MIP’nin Mersin’in çevresindeki ithalat ve ihracatçılara hizmet vermek yerine Türkiye’nin dışındaki ülkelere hizmet verme hedefi kent esnafını olumsuz etkiliyor. Çünkü Mersin’e gelecek olan yükler daha rekabetçi limanlara kayıyor. Diğer limanların bekleme süreleri olsun, ardiye ücretleri olsun çok daha uygun. Fabrikalar liman seçerken doğal olarak karayolu maliyeti yanında ödeyecekleri limancılık ücretlerini, ücretsiz geçiş günlerini, ardiye sürelerini de göz önünde bulunduruyor. Üstelik kara yolu nakliye farkı yüksek olsa da uygun limancılık ücretleriyle rekabetçi yapı korunabiliyor. MIP çok fazla rekabete girmeden, çok fazla yatırım yapmadan, fazla zahmete katlanmadan Türkiye’nin olağan ihracat artış hızıyla çalışmalarını devam ettirebileceğinden emin. Ancak aynı durum çevre esnaf için geçerli değil ve bizler sıkıntı yaşıyoruz.”
Geçmişte Mersin’e yüzlerce, binlerce konteynerlik ithalat yükü geldiğini hatırlatan Sevim, “Bugün ise gemi maliyetleri, ardiye süreleri, freetime’ların uygunluğu nedeniyle başka limanlara gidiyor. Aynı şekilde geçmişte bölgemize gelen dökme yüklerin de büyük bölümü diğer limanlara yöneliyor. Durum böyle olunca kentimizdeki kamyonculardan gümrükçüye, elektrikçiden, lastikçiye herkes yaşananlardan olumsuz etkileniyor. Bu işleri diğer illerdeki firmalar sahipleniyor. Oysa limana gelen yükler bizim işimizdi” diye konuştu. (Haber Merkezi)