ESRA ŞASİ YAĞMUR
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi, yeni adli yılın ilk haftasında, adliye çalışanlarının sorunlara dikkat çekti, taleplerini hatırlattı.
Sendika binasında bir açıklama yapan BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, “Ülkemizde, tarihin en ağır yargı krizinin yaşandığı, halk için hukuk güvencesinin ortadan kalktığı, yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesinin alışılmış, sıradan bir mesele haline geldiği bir süreçte yeni bir adli yıl başlıyor” dedi.
Aksayan, halkın beklentilerini karşılamayan yargı hizmetlerinin etkili bir şekilde verilmesinin kamu hizmeti açısından son derece önemli olduğuna değinen Doğan, “Ancak bu hizmetin nitelikli verilebilmesi için birinci koşul, hizmeti veren yargı emekçisinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik haklarının idare tarafından tam olarak sağlanmasıdır. Dünya’nın, Avrupa’nın en büyük adliye saraylarından, en ücra ilçelerde yer alan adliyelere kadar yargı hizmeti üreten yargı emekçileri, öncelikle düşük ücret, yoğun iş yükü ve idari baskı altında ezilmekte ve uğradığı haksızlığa eşitsizliğe karşı kendi kurumlarında çare bulamamaktadır. Bu durum başlı başına bir sorun olarak durmaktadır. Yargı emekçileri her reform paketi açıklandığında “acaba bizim de sorunlarımıza çözüm getirilir mi” beklentisine girmektedir. Ancak yardımcı yargı personeli olarak nitelenen yargı emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlar bu paketlerde kendilerine yer bulamamaktadır” dedi.
BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, yargı çalışanlarının taleplerini şöyle özetledi:
“-Yargı emekçilerine insanca yaşayacakları bir ücret için derhal ek zam verilmelidir.
-Şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir illeriyle sınırlı olmak üzere ödenen yol ücretleri, tüm yargı emekçilerine ödenmelidir.
-Zabıt Katibi yargı emekçilerine VHKİ kadrosu verilmelidir.
-Sözleşmeli istihdama son verilmeli, güvenceli istihdam esas alınmalı ve 4/B kadrosunda istihdam edilen yargı emekçileri 4/A kadrosuna geçirilmelidir.
-Atama ve görevde yükselmelerde mülakat değil, liyakat esas alınmalıdır.
-Artan iş yüküne karşın yeteri kadar personel alımı yapılması yerine yargı emekçileri üzerindeki baskı arttırılarak sorun çözülmeye çalışılmaktadır. Bu tür uygulamalardan vazgeçilerek yeterli personel istihdamı yapılmalıdır.”
