Kim veya kimlerin emriyle ve nereye verileceği kamuoyunca bilinmeyen dezenfektanın üretimi sırasındaki 4 Temmuz günü meydana gelen olayın üzerinden bir buçuk ay geçti. Tüm eğitim camiasını derinden üzen ve Mersin’de öfke ve üzüntü yaratan patlamada ölen Ramazan Öğretmenin toprağa verilişi sırasındaki konuşmalarda, bunun sıradan bir olay olmadığı ve Ramazan Şahin’in “şehit” sayılması gerektiği söylenmişti. Ancak olay ve getirdikleriyle ilgili hiçbir gelişme olmaması üzerine Gazeteniz Güney, unutulmaması için konuyu izlemeye aldı. Eğitim emekçi örgütleri yöneticilerine “Ramazan Öğretmen’in şehit olarak kabul edilmesi işi ne oldu, yoksa ölen öldüğüyle mi kaldı” sorusunu yönelten Güney’e, sırasıyla Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanları açıklamada bulundu. İlk açıklamayı yapan Eğitim-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar, “Ramazan Öğretmen tatil yaparken veya evinde dinlenirken değil halkının ihtiyacı olan dezenfektanı üretirken hayattan koparıldı” dedi. Hakan Boyar şunları söyledi: “Mersin Atatürk Endüstri Mesleki ve Teknik Lisesi’nde 4 Temmuz tarihinde dezenfektan üretimi sırasında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Ramazan Şahin öğretmenimizin görev şehidi sayılması gerekirken bununla ilgili hiçbir işlem yapılmamıştır. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk aileyi ziyaret edip başsağlığı dileklerini iletirken "Ramazan öğretmenimiz, 'Bu ülkenin bana ihtiyacı var' diyerek, yoğun bir çalışma içindeydi. Bu elim kazada şehit olan öğretmenimizin ailesinin daima yanındayız" demiştir. Kimya Öğretmeni arkadaşımız Ramazan ŞAHİN tatil yaparken veya evinde dinlenirken vefat etmedi. Pandemi sürecinde hafta sonu olmasına rağmen çok ihtiyaç duyulan dezenfektanı üretirken meydana gelen patlamada görevi başında vefat etmiştir.Bu yüzden Ramazan Şahin Öğretmenimiz bir an önce görev şehidi yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk verdiği sözü yerine getirmelidir” dedi. (Haber Merkezi)
