KEZBANİST HAREKET ENGELLENEMEZ
Fiziksel mesafe hak getire oturuluyor kafede. Yeni yetme kız grupları hakim. Sanki bütün kızlar birbirine benzemeye başladı son yıllarda. Aynı giyim tarzı, aynı hareketler… Telefon tutuşları bile aynı.
Birbirlerine trip mi atıyorlar, sohbet mi ediyorlar belli değil. Kedi mırıldanmasını andıran konuşmaları, çok dikkat kesilmezse kulağa evvela yabancı dil gibi geliyor. Ellerinden düşmeyen telefonlarıyla sürekli birilerinin paylaşımlarını yorumluyorlar. Ama ne yorumlar? Allah Allah… Maşallah hepsi de engizisyon hakimi. Bir Devlet Bahçeli gerginliği, RTE atarı, Süleyman Soylu intikamcılığı içerisindeler.
Onlar vitrinde romanı görünce “Bak Aşk-ı Memnu’nun kitabı da çıkmış” diyenler…
Onlar, denize girmeden önce suyun içinde çektiği çıplak ayaklı fotoğrafını ınstagramdan paylaşıp bütün gün lıke bekleyenler…
Onlar fal manisi tadında vecizeleri hiç okumadıkları yazar ve şairlerin imzasıyla paylaşıp duranlar…
Onlar Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sını Popçu Madonna’nın hayat öyküsü zannedip Ömer Seyfettin’in Diyet’ini görse zayıflama kitabı anlayacak olanlar…
Onlar, birbirlerini ne marka giydiği, hangi parfümü kullandığı, ne kadar zengin sevgili yaptığıyla değerlendirenler…
Onlar, Akdeniz’e Whıte See diyen, işgal altındaki memleketi kurtuluş mücadelesiyle kurtarıp bağımsız bir Cumhuriyet kuran Büyük Önder Atatürk’e ‘hain’ diyen yöneticilerin yurttaşları….
İstibdat Dönemi’ne imza atıp koca imparatorluğa 33 yılda 1 milyon 592 bin 806 kilometre kare toprak kaybettiren Abdülhamit’i fatih gibi gösteren, ortaokul tarih bilgisinde yoksun RTÜK temsilcilerinin izleyicileri…
Muhafazakar adı altında Hasankeyf, Yassıada ve daha nice zenginliklerimizi zerre muhafaza edemeyenlerin AVM bağımlıları…
Onlar, erkeğin sadece güçlü olanını sevenler… Güç deyince para anlayanlar.
Zenginlikle varlıklı olmanın ayırdımına varamayanlar…
Onlar karşı cinsin sırf kendi saçma sapan kaprislerine katlanmak için dünyaya geldiğine inananlar…
Onlar, Kezbanistler.
Günümüzün gerçek şehir gerillaları.
Onlardan korksanız iyi olur.
Çünkü çığ gibi büyüyorlar.
İstilacılar gibi şehirlere yayılmalarının önü alınamıyor.
Dengesiz bir organizmaya benzemeleri bu yüzden.
En pahalı giysilerle en ucuz tavırların, en gelişmiş telefonlarla en uyduruk konuşmaların sahipleri, artık günümüz kültürünü şekillendiriyor.
Filmler, diziler onlar izlesin diye çekiliyor. Şeyma Subaşı gibi popüler kültür ürünleri onlardan cesaret alarak kitap yazabiliyor. Reklamlar sırf onlara sesleniyor.
Her konuda mutlaka fikirleri var çünkü fikir sahibi olmak için bilgi sahibi olmaya ihtiyaçları yok.
Demedi demeyin, araçlarının arka camına “Kezbanım ama para bende” yazdırmaları an meselesi.