Kent konseyleri neden sessiz?
Ya Bu Kentin Konseyi Olun Ya da Orayı Boşuna İşgal Etmeyin!
Mersin’de yıllardır kent konseyleri var, ama kent yokmuş gibi davranıyorlar. Şehrin bunca sorunla boğuştuğu bir dönemde, kent konseylerinden neredeyse hiç ses çıkmıyor. Oysa kent konseyleri, kentin vicdanı, aklı ve ortak sesi olmak için var.
Ulaşım sorunu büyüyor, çevre tahrip ediliyor, gençler umutsuz, kadınlar güvencesiz, yoksulluk derinleşiyor... Ama kent konseyleri bu tabloya çoğunlukla kayıtsız kalıyor. Bu sessizlik ne yazık ki tesadüf değil. Yerel yönetimlerde giderek hakim olan “tek adamcı” anlayış, kent konseylerini etkisizleştiriyor. Eleştirel bakış açısı ve bağımsız irade ya engelleniyor ya da dışlanıyor. Bu da yönetişim anlayışını boğarak, bizi katılımcılıktan uzak bir yönetime itiyor.
Kent konseyleri ya etkili olacak, ya da yerini gerçekten kent için çalışanlara bırakacak. Bu yazı, kent adına bir hatırlatma ve bir çağrıdır.
MEZİTLİ KENT KONSEYİ OLARAK NELER YAPTIK?
Kent konseyleri olanakları kısıtlı da olsa kent için anlamlı çalışmalar yapabilir. 2015-2017 yılları arasında Mezitli Kent Konseyi olarak bu anlayışla çalıştık ve birçok önemli projeye imza attık:
Mezitli Ulaşım Raporu: Bilimsel araştırma temelli, çözüm önerileri içeren bir ulaşım çalışması.
Mersin-Mezitli Suriyeliler Çalıştayı: Akademik destekli, çok paydaşlı ve bilimsel bir tartışma zemini oluşturduk.
Türkiye’nin en kapsamlı nükleer enerji araştırması: Anket, panel ve çalıştayla kamuoyu bilinci oluşturduk.
Kadın Dostu Kentler Paneli: Bilimsel katkı ve saha verileriyle desteklenen etkinlik.
Sanat Sokakta Projesi: Türkiye’nin ilk “graffiti festivali”ni gerçekleştirdik.
Viranşehir Esnaf Araştırması: Mezitli nasıl bir Viranşehir istiyor? Saha çalışmaları ve esnaf toplantılarıyla analiz ettik.
Emekliler Paneli: Bilimsel temelli bir emekli profili oluşturduk.
Kırsal Kalkınma ve Köy Enstitüleri Paneli: Tarihsel ve sosyo-ekonomik bağlamda değerlendirmeler yaptık.
Mezitli ve Sel Paneli: Bilimsel veriler ışığında yerel çevre sorunlarını tartıştık.
Gençlik Araştırması: Gençlerin sorunlarını doğrudan onlardan dinledik ve raporladık.
Kadın Üretici Pazarları: Akademik destekle ekonomik katılımın güçlendirilmesini teşvik ettik.
Kent ve Yoksulluk: Yoksulluğun mekânsal dağılımı ve sosyal etkilerini irdeledik.
Soli Pompeiopolis konusunda duyarlılık geliştirme: Kültürel mirasın korunması için farkındalık sağladık.
Belediye Meclis Üyelerine Bilgilendirme: Karar alma süreçlerine katkı sunmak adına düzenli raporlamalar yaptık.
Belediye Başkanı ile Düzenli Görüşmeler: Görüş, öneri ve eleştirileri ilettik; gerektiğinde tartışmaktan çekinmedik.
Kent Konseyi Başkanları Viranşehir Toplantısı: Diğer konseylerle dayanışma içinde çalıştık.
Medya ile İletişim: Kentle ilgili düzenli bilgi ve haber paylaştık.
Tüm bu çalışmalar, sınırlı finansal kaynaklara ve kurumsal desteğe rağmen başarıldı. Asıl sorun kent konseylerinin, finansal olarak belediyeye bağlı olmasıdır. Bu durum bağımsızlıklarını zedeliyor ve yerel iktidarın gölgesinde işlevsizleşmelerine neden oluyor.
SON SÖZ:
Kent konseyleri demokrasinin yereldeki en önemli alanlarından biridir. Eğer bu kurumlar, halkın sesi olmaktan çıkıp sadece göstermelik yapılar haline gelirse, yönetişim de anlamını yitirir.
Tüm kent konseyi başkanlarına dostane bir çağrımdır:
Bu kentin konseyi olun. Değilseniz, o yeri boşuna işgal etmeyin. Çünkü suskunluk, en büyük sorumsuzluktur.