Dedim dedi
Baştan söyleyeyim: Başına gelmeyen bilmez. İnsanın bazen içi daralır. Gözlerinin feri, gönlünün şevki kaçar. Bezgin, bitkin, üzgündür. Evi dışarıya kapar, içeride yaprak gibi titrer. Bir şeyler yapmak, bir şeyler söylemek ister, sığınacak bir liman arar ama çaresizdir. Kuyruğu tava sapına dönmüş, düdük gibi kalmıştır.
*
Siz ne yaparsınız bilemem ama ben tam da işte bu “gün çarığı, çarık ayağı sıkar” zamanlarda “dedim-dedi”lere sığınır, içimi boşaltır, rahatlarım.
Karacaoğlan’ın, Erzurumlu Emrah’ın koşmalarıyla başlamış bu diyalog geleneği.
Bir ara Esin Afşar “dedim-dedi”li şarkı söylemiş ama içeriğine kulak vermeyen müziksever halkımız onu “Bayan Yoh Yoh” diye tanıyıp sevmiş.
Gel zaman git zaman “dedim”ler solosu başlamış. Ve de toslamalar, kesintiler gelmiş ardından. “Dedim-dedim” demekte ısrar edersen işte bir gün “derler” adama.
*
Büyük Atatürk, her biri güncelliğini koruyan “dedim”lerini söylerken “dedi”lere de fırsat vermiş.
Ne geliyorsa başımıza “dedim-dedi” yerine “dedim-dedim” ya da “dedi-dedi”lerden geliyor. Halbuki demokrasinin, uzlaşmanın en etkili yolu diyalogdan geçiyor yani “dedim-dedi”lerden.
Her neyse, uzatmayayım mestaneyi, çatlatayım kestaneyi. Çorbada tuzum olsun. Okumak ya da dinlemek size kalmış.
*
Dedim: Serbest Piyasa, Döviz Kurları, Dolar, Euro?
Dedi: Dolar dediğin ne? Batı parası.
Mark da içindedir, ötekiler de.
Türk Lirası benim alın terimdir.
Neden benim param en düşük yerde?
İşte özlediğim yasanın özü:
- Bütün ödemeler liramızladır.
- Kirada, taksitte, alışverişte…
- Uygulamayanlar yurttan atılır.
Artık elini çek, ekmekten işten
Sen doları kaldır alışverişten.
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
*
Dedim: Yeni Ekonomik Program.
Dedi: Hasandağı arpalıktır, eğer saban yürürse
Her derede bir değirmen, eğer suyu gelirse
Her kümesten bir tavuk, eğer köylü verirse
Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse.
*
Dedim: Neler, ne hesaplar var bu dünyada. Etiket, sandalye, koltuk, nüfuz…
Dedi: “Pehpehlerle, pohpohlarla çok itleri at yaptık
Uçurduk ta göklere, alkıştan kanat yaptık
Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık
Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.”
(Namdar Rahmi Karatay)
*
Dedim: İpin ucu tümden kaçmış, çok sinirlendim.
Dedi: “Sinirlenince sekize kadar say. Çok sinirlenmişsen beklemeden küfrü bas…”
(Mark Twain)
*
Dedim: Kıssadan hisse…
Dedi: Kıssadan hisse İsmet Paşa’dan.
“Bir işi yola koymak için dâhi olmaya gerek yoktur. Önce namus, biraz akıl, bir baş ve iki el… Başını iki elinin arasına alacaksın ve düşüneceksin.”