Yasmina Lokmanoğlu | Ekmek | Güney Gazetesi Mersin
Yasmina Lokmanoğlu

Ekmek


Hepimiz 2 haftadır, korona virüsünden korunmak ve yayılmasını önlemek için evde oturuyoruz. Bir panik herkes marketlere gidip, önüne ne gelirse aldı. En çok da ekmek alınmış. Daha sonra da bunları tüketmeyip atmışlar. Ülkemizde yılda 5 milyon ekmek çöpe gidiyormuş. Toplamda 2,5 milyar liradan bahsediliyor. 

 

Anneannem 2 savaş görmüş, annem ise 2. Dünya Savaşı sırasında çocukmuş. İkisinin de nüfus cüzdanında ekmek aldıklarına dair kaşe vardı. Kıtlık varmış. Her aileye sayı ile verilirmiş. Ekmek onlar için çok kıymetliydi. Kırıntısını bile günah olmasın diye çöpe değil, lavaboya döktürürlerdi.

 

Bizim köyde ekmeği çok severler. Bir şey almaya ineceklerse yemekten evvel ekmek alırlar. Sohbet arasında bana nedenini anlattılar. Bayatlamış ekmekleri bazı satıcılar fırından alıp, Buluklu’ya getirip satarlarmış. Bu ekmekleri köylüler ocaklarında ızgarada kızartarak tüketirlermiş. Kalanı ballı ekmek, cilbirt yapılarak ya da yumurtaya batırarak sabah kahvaltısında yerlermiş. Yine artarsa ıslatıp hamur mayalar, bazlama yaparlarmış. Sirkeyi fermante etmek için kullanırlarmış. Hayvanlara verirlermiş.

 

Hatırlarım bizde şehirde asla atılmazdı. Ya biriktirilir, evde bir şey pişirmek için fırın yanınca kısık ısıda iyice kurutulur, soğuyunca küp küp doğranır ve çorbaların üzerine serpilirdi ya da köfte, muammara veya beyaz peynir, toz biber, yumurta ile karıştırılır, bayat ekmeklerin bir yüzü kızartılır, kızartılmayan yüzüne karışımdan bir çorba kaşığı kadar sürülür, ızgarada pişirilirdi. Misafirliklerde ikram ederlerdi bayılırdım.

 

Yemek kitabımı yazmaya başladığımda bayat ekmek içinden pasta yaptıklarını keşfettim. Acaba buraya mı mahsus diye düşünürken, birçok eski kitapta böyle tariflerin var olduğunu gördüm. Hatta bu vesileyle yazının sonunda sizlerle Annemin “kabak ograten” tarifini de paylaşabilirim.

 

Artık günümüzde mutfak atıklarımızın sıfır olması gerekiyor. Özellikle ekmeğin asla çöpe gitmemesi gerekiyor. Kalanları kullanarak değerlendirmemiz çevreye, doğaya sahip çıkmak demektir. Düşünün milyonlarca ton buğday ithal oluyor. Çünkü ektiğimiz bize yetmiyor.

Size tavsiyem, korona virüsü nedeniyle evde kaldığınız günlerinizi,  bundan sonra ekmek artıklarıyla neler yaparız araştırması ile başlayarak değerlendirin. Göreceksiniz kaç çeşit yemek çıkacak.

 

KABAK OGRATEN

1kg orta boy kabak

1 su bardağı beyaz peynir, çatalla ezilmiş

3 dilim bayat ekmek, kabukları çıkarılmış ve sütle ıslatılmış

1 su bardağı rendelenmiş eski kaşar peyniri

2 su bardağı+ 2 kahve kaşığı sıcak süt

5 çorba kaşığı un

6 çorba kaşığı tereyağı

1 kahve kaşığı rendelenmiş muskat

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

 

Yapılışı:

Kabakları bir bıçağın tırtıklı kısmıyla çizin. Yıkayın ve baş kısmını kesin. Bir tencereye su ve 1 çorba kaşığı tuz koyup kaynatın. Kabakları bir mutfak maşası yardımıyla daldırıp çıkartın. Boylamasına ikiye kesin. İçini bir kaşığın yardımıyla alın bir kenarda bekletin. Kabakları yağlanmış bir borcama dizin. Beyaz peyniri ıslatıp sıktığınız ekmek içlerinin yarısını karıştırın. Bu karışımı borcamdaki kabakların içine kaşık yardımıyla doldurun.

Küçük bir tencerede tereyağını eritin. Unu ekleyin ve tencereyi çevire çevire karıştırın. Sosunuz un koklamamalı. Yavaş yavaş sütü karıştırarak yedirin. Kaynayınca ateşten alın, rende kaşarı, muskası, tuzu ve karabiberi ekleyin. Tepsideki kabakların üzerine gezdirin. Fırınınızı 225 dereceye ısıtın. Üstü pembeleşinceye kadar pişirin.



ARŞİV YAZILAR