Ali Adalıoğlu | Hırsızın hiç mi suçu yok? | Güney Gazetesi Mersin
Ali Adalıoğlu

Hırsızın hiç mi suçu yok?


Bilindik Nasrettin Hoca fıkralarındandır.

Bugün önce fıkrayı anlatayım, sonra konuya geçeyim istedim.

 

“Adamın biri yatsı namazını kılıp, evine gelmiş ve yatmış. O mışıl mışıl uyuyadursun, bir hırsız pencerenin birinden evin içine dalmış. Sessizce evi dolaşıp, yükte hafif pahada ağır ne varsa yükleyip götürmüş.

Adamcağız sabahleyin hanımının feryadıyla yatağından fırlamış. Bakmış ki olan olmuş, ağlaşan hanımına teselli vermiş, onu sakinleştirmiş. Sonra da doğruca kasaba kadısının yolunu tutmuş. Karşısına geçip kadıya olanları bir bir anlatmış, hırsızı şikâyet etmiş.

Kadı mağdur adamı dinlemiş; şöyle bir düşünmüş, uğraşmak lâzım. Başlamış sormaya:

“Niye kilidini sağlam vurmadın? Niye uyanık olmadın? Malına niye sahip çıkmadın? Hırsızlık diye bir şey var bilmez misin?”

Zavallı adam büsbütün şaşırmış. Hatta “bu gidişle suçlu bulunacağım galiba” diye korkmaya bile başlamış. Kadı ise hâlâ soruyormuş: “Yatmadan önce kapıyı, pencereyi kontrol ettin mi?”

Adamcağız böyle suçlayıcı sorular gelmeye devam edince artık dayanamamış:

“İyi ama kadı efendi, hırsızın hiç mi suçu yok?”

 

NOKTA.

 

Son günlerde bizim yerel basın bazı belediye başkanlarına kendilerince operasyon çekiyor!

Hedefte AKDENİZ ve TOROSLAR belediye başkanları var.

Hoşyar Sarıyıldız ile Abdurrahman Yıldız.

İki başkan da belediyeyi borç sarmalında devraldı.

Dünya âlem biliyor.

Ama yandaş ve baldaş medya hep görmeze yattı.

Cumhur İttifakı başkanları Mustafa Gültak ve Atsız Afşın Yılmaz’ın bıraktığı borçlar 1’er milyara yakın.

Bir yandan devlet çöküyor, diğer yandan alacaklılar.

Eninde sonunda bu borç ödenecek.

Gelir gider belli.

Durum vahim!

İki belediye de mal varlıklarının bazılarını satma kararı alıyor.

Vah ki vah!

Gültak ve Yılmazcılar salvo atışa başlıyor: “Belediyenin malını satıyorlar?”

Kimse “5 yılda bu borçlar nasıl yapıldı?” diye sormuyor.

Neden mi?

Zamanında ballı börek ilanlarla beslendikleri için!

İnsan ister istemez soruyor.

Hırsızın hiç mi suçu yok?

NOKTA.

 

Benzer fıkralardandır;

 

Baba ile oğlu uyuyormuş. Yan odadan gelen tıkırtılar üzerine baba, oğluna, ‘git bak bakalım’ demiş...
Oğlu gitmiş. Ses seda çıkmayınca baba seslenmiş; 
-Oğlum ne oldu?
-Baba bir hırsız tuttum.
-Tut kolundan getir.
-Gelmiyor.
-Bırak gitsin.
-Gitmiyor.
-Sen gel oğlum.
-Gelemiyorum.
-Niye gelemiyorsun?
-Ben onu bırakıyorum o beni bırakmıyor.”

 

*

 

Belediyelerde de durum pek farklı değil.

Eski başkanlar korumada.

Ne de olsa Cumhur İttifakı başkanlarıydı.

Hesap kitap ortada!

Başkanlar belgeleri ortaya saçıyor!

Feryat ediyor!

“Belediyeyi soymuşlar” diyor!

Ama etkili ve yetkililerden tıs yok!

Alimallah bunu yapan CHP’li belediye başkanları olsaydı, çoktan soruşturma açılır, içeri bile tıkılırdı.

Ne yazık ki Adalet Terazisi böyle tartıyor.

Medya mı?

Hangi medya?

Taraflı tarafsız mı?

Siz karar verin.

NOKTA.

 

Sözün ÖZÜ;
 

Abdurrahman ve Hoşyar başkan ne yapar bilemiyorum.

Görünen o ki işleri zor ötesi!

Bir taraftan vatandaş hizmet bekliyor.

Diğer taraftan alacaklılar neredeyse boğazlarını sıkacak.

Bunlar yetmiyormuş gibi, tarafsız medyamız(!) hırsızdan değil mağdurdan hesap soruyor.

Hoş iki başkan da işlerinin zor olduğunu biliyordu.

Yakınmak nafile!

Önemli olan zoru başarmaktır!

Bırakın, tarafsız medya(!) istediği kadar üflesin!

Siz işinize bakın!

Ve de yolunuza devam edin.

Malı götürenleri de isim isim açıklayın ki bilelim, kamuoyu öğrensin!



ARŞİV YAZILAR