İrem Yıldız | AĞZINIZA LAYIK BESLENME | Güney Gazetesi Mersin
İrem Yıldız

AĞZINIZA LAYIK BESLENME


17-23 Kasım ‘Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’na istinaden sağlıklı bir yaşamın ağız ve diş sağlığından geçtiğini vurgulamak gerekir. Değerli diş hekimlerimizin emeği tartışmasız ilk dile getirilmesi gereken konudur. Bir beslenme uzmanı olarak ağız ve diş sağlığımız için nasıl beslenilmesi gerektiğini anlatmak da benim görevlerimden biridir. Vücudunuzdaki diğer tüm yapılar gibi ağzınızın da güçlü ve sağlıklı kalabilmesi için doğru miktarda beslenmeye ihtiyacı vardır. Özellikle çocukluktan itibaren ağız ve diş sağlığı için beslenme eğitiminin verilmesi çok önemlidir. Vitamin-mineral ve protein eksiklikleri zayıf diş oluşumuna, anormal çene kemiği gelişimine, diş eti kanamalarına ve periodontal hastalıklara yol açabilirken; aşırı miktarda şeker ve nişasta diş erozyonuna ve çürüklere neden olabilmektedir.

KAKAO: 2009 yılında yapılan bir araştırma, kakaodaki polifenollerin çürüklere neden olan bakterileri başarıyla öldürdüğünü ve dişlerle plak arasında bir bariyer oluşturduğunu göstermiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu market raflarındaki paketli çikolataların fayda yerine zararının olduğudur. Saf kakao faydalı bir besinken şeker içeriği yüksek çikolatalar kesinlikle ağız ve diş sağlığı açısında çok kötü besinlerdir.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ: Süt, peynir, yoğurt ve diğer süt ürünlerindeki kalsiyum ve fosfor, dişlerinizin diğer besinler nedeniyle kaybetmiş olabileceği minerallerin geri kazanılmasına yardımcı olur. Ayrıca diş minesinin yeniden inşa edilmesine katkı sağlar.

YAĞLI BALIKLAR: D vitamini açısından çok yüksek olduğundan birçok sağlıklı beslenme modelinin önemli bir bileşenidir. Bu besin vücudun hemen hemen her sistemi için gereklidir; ancak daha az bilinen faydalarından biri de diş çürümesi riskini azaltma yeteneğidir. D vitamini, kalsiyumun dişlere iletilmesini sağlamak için A ve K2 vitaminleri ile birlikte çalışır ve diş minesini içten dışa doğru güçlendirir. Bu besinlerin herhangi birindeki eksiklik, diş minesinin zayıflamasına neden olabilir. Yağlı balıklar omega-3 bakımından zengindir. Omega-3 yağları diş eti sağlığını destekleyerek periodontit (diş eti hastalığı) semptomlarını önlemeye ve azaltmaya yardımcı olur. Dişlerinizi fırçalarken veya diş ipi kullanırken düzenli olarak diş etleriniz kanıyorsa iltihaplanmayı ve kanamayı azaltmak için omega-3 alımınızı artırmayı düşünebilirsiniz. Ton balığı, uskumru, somon ve alabalık hem D vitamini hem de omega-3 açısından en yüksek balıklardandır.

YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: Sağlıklı ağız bakterilerini arttıran prebiyotiklerdir. Yüksek karbonhidratlı yiyeceklerin aksine, yeşil yapraklı sebzeler ağızda daha fazla nitrit azaltıcı bakteri üretilmesine yardımcı olur. Buna karşılık, ağzınız ve kalp-damar sisteminiz yararlı olan nitrik oksitteki artıştan faydalanır. Yeşil yapraklı sebzeler yalnızca dişlerinizi daha temiz hissettirmekle kalmaz; aynı zamanda daha sağlıklı bir ağız mikrobiyomunu da destekler.

GREYFURT VE PORTAKAL: Ağız içindeki kan damarlarını ve bağ dokularını güçlendiren yüksek düzeyde C vitamini içerirler ve diş eti hastalığına yol açabilecek diş eti iltihabının ilerlemesini yavaşlatırlar. Yapılan bir araştırmada, yalnızca 2 hafta her gün greyfurt tüketiminden sonra katılımcıların C vitamini seviyelerinin iyileştiği ve diş eti kanamalarının azaldığı tespit edilmiştir.

KEREVİZ: Mükemmel bir K vitamini ve kalsiyum kombinasyonuna sahiptir. K vitamini kalsiyumun vücutta taşınmasına yardımcı olur. Kereviz aynı zamanda diş eti hastalığıyla savaşmaya ve tükürük üretimini artırmaya da yardımcı olmaktadır.

UZAK DURUN! Kraker, bisküvi gibi paketli besinlerdeki karbonhidratlar zararlı bakterilere uygun ortam oluşturur. Bakteriler dişlerin üzerine asit salgılarlar; bu da plak oluşumuna ve diş çürümesine neden olur. Asitli içecekler başlıca ilave şeker kaynağıdır. Çoğu alkolsüz içecekte diş minesini aşındıran fosforik ve sitrik asitler bulunur.

 



ARŞİV YAZILAR