CHP’de seçim ciddiyeti
Henüz tarihi belli olmasa da ortalama 6 aylık bir zaman kaldı seçime.
Bu ekonomi bu tarihe kadar dayanır mı?
Zor gibi görünse de iktidar kendini kurtarmak için ‘seçim ekonomisi’ yaratmak zorunda olduğu gibi, durumu da idare edecek gibi görünüyor. Şimdiye kadar nasıl ne şekilde durumu idare etmeye çalışıyorlarsa o yöntemlerle devam edecekler.
Peki, seçimden sonra ne olacak?
Bu elbette ki can alıcı bir soru.
Çok sayıda kişinin ağzından çıkanlara bakıyorum, ‘Batacağız’ diyorlar.
İlk etapta moral bozucu olsa da ben bu konuda iyimserim. Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son açıklamalarının bunda büyük katkısının olduğunu söyleyebilirim. İstanbul toplantısı, ardından TBMM’deki bütçe konuşmasından sonra hazırlıkların ciddi olduğu, iktidar için yol haritasının çizildiğini anlayabiliyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu kendinden çok emin ve hazır duruyor. Bu duruş parti içinde olduğu gibi, parti dışında da seçmene güven aşılıyor. Özellikle, TBMM’deki konuşma sırasında salona hâkimiyeti, kararlı duruşu, kendine sataşanlara yönelik kullandığı net ifadeler, verdiği cevaplar kamuoyunda kabul gördü. Özellikle ekonomi konusunda yurttaşa güven veren söylemleri, kurmayların kendisini çok iyi donattığının işareti oldu.
Masadaki diğer partileri bilmem, ancak CHP kadrolarının iktidar için ciddi hazırlandığını, hatta hazır olduklarını her geçen gün daha da iyi hissettirdiklerini söyleyebilirim. Yerel seçimlerde de bir hazırlık vardı, ancak, bu kadar hazır olunduğu yönünde bir profil çizilememişti. Buna rağmen, değişiklik isteyen vatandaş, CHP’ye belediye makamlarını sundu. İyi de oldu, başarılı bir performans çizildi yerel yönetim alanında. Belki de Genel Başkanın kendinden bu kadar emin ve kararlı olması, yerel yönetimlerin ortaya koyduğu performanstan kaynaklıdır.
Sonuç; Uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisinde bu dönem olduğu kadar kararlılık, işe sıkı sıkıya sarılma, işi ciddiye alma gibi bir performans gözlememiştim, ilk kez bu kadar yüksek bir ciddiyet, iktidar olmaya yönelik bir aidiyet söz konusu.
İktidar olma ile ilgili aidiyet tek başına CHP’ye ait olmasa da, toplumsal mutabakatın yolunu açarak, geniş kitlelerin iktidarına zemin hazırlayan, sabırlı ve ısrarcı yaklaşımı ile bunu gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı da iyiden iyiye kendini artık hissettiriyor.