Abidin Yağmur | İşaret | Güney Gazetesi Mersin
Abidin Yağmur

İşaret


 

 

Mersin’in orta yerinde, bir apartmandaki 5 Alevi ailenin kapısına çarpı işareti koydular.

Kırmızı boyayla…

Kocaman…

*

Endişelendi tabi vatandaş.

Nasıl endişelenmesin, kendini onun yerine koy, bir akşam bakıyorsun ki kapında bir işaret.

Bir fenalık mı yapacak birileri…

Çoluk çocuk eve girip çıkarken tuzak mı kuracak…

Pusu mu atacak…

Eve ateş mi atacak…

Kapıdan bir madde bırakıp iftira mı atacak…

Ne yapacak, bu işaret ne için?

*

Sen olsan endişelenmez misin?

*

Kaldı ki kapısına çarpı atılan ailelerden bazıları Maraşlı.

O işaretlerin ne anlama geldiğini en acı tecrübeyle öğrenmişler, 1978 yılının aralık ayında.

Komşunun komşuya karşı nasıl canavar kesildiğini görmüşler.

45 yıl sonra aynı işaret kapılarında…

*

Sen olsan endişelenmez misin?

*

Türkiye’de böyle kapı işaretleme gibi sapıklıklar olduğu zaman bürokrasi pek ciddiye almaz endişeleri.

Yüzeysel bir soruşturma yapılır.

Derken bir şüpheli tespit edilir.

Şüpheli, “İdeolojik bir amacım yoktu” der, “Otopark için kavga ettiydik komşularla. Kızdım, çarpı işareti attım evlerine” der.

Valilik de bu ifadeyi servis eder.

“Sakin olun” der, “Endişelenmeyin. Bakın, ideolojik değilmiş. Otopark kavgasıymış!”

Fakat şüphelinin otopark için kavga ettiği ailelerin beşi de Aleviymiş, ne kadar enteresan değil mi?

*

Bu enteresanlık karşısında sen olsan endişelenmez misin?

*

Türk toplumu derin, dibi puslu bir göl gibidir.

O derinlikte nice fanatik düşünceler, arzular saklanır.

Hani senin kınadığın, doğru değil dediğin ne varsa, onları bir kez daha ve daha da şiddetlisini yapma arzusuyla yanan nice fanatikler tanıdım.

Maraş’ta yapılanlara “az bile yaptık” diyenleri…

Diyarbakır Cezaevinde olanları büyük bir gurur ve heyecanla sahiplenenleri…

Sivas’ta yapılanlara “az bile yaktık” diyenleri…

Ankara katliamını “oh olsun, keşke bir o kadar daha ölseydi” diye ananları gördüm…

*

Onun için sıradan bir otopark kavgası, sıradan bir komşu kavgası bile olsa…

Yetişkinler değil de çocuklar yapmış olsa…

Biri birine şaka yapmış bile olsa…

Biri dikkat çekmek, kamuoyunu yanıltmak için kendisi yapmış bile olsa…

Gerçekten öyle bile olsa…

Birileri, birilerinin kapısına çarpı marpı koyduğunda…

“Acaba o gölün dibindeki canavar harekete mi geçecek” diye endişelenirim.

*

Sen olsan endişelenmez misin?

 

 

 

 

 

 



ARŞİV YAZILAR