Yaş kesen baş keser..!
Günlerdir Mersin ve Türkiye kamuoyunun gündeminde.
Özgecan Aslan Barış Meydanı’ nda köklerine asit sıkılarak kurutulan ağaç.
Bilirsiniz bir deyiş vardır; “Yaş kesen baş keser” diye..
“Ağacın pek çok yararları vardır, yalnızca odun sağlamak için ağaç kesen kimse, insan canına kıymış gibi büyük suç işlemiş olur”..
Gerçi Özgecan Aslan Barış Meydanı’ ndaki ağaç kesilmemiş.
Gövdesi matkapla delinerek içine asit sıkılmış!
Yavaş yavaş ve acı çektirerek ölüme terk edilmiş!
O ağacın kime zararı vardır?
Koca meydanda tek başına bir ağaç.
Görüntüsü de oldukça iyi!
Deyim yerindeyse kartpostallık!
Kim böylesine bir ağaca kıyar?
Hayvanlar yapacak değil ya!
Böyle bir vahşeti yapsa yapsa insan denen iki ayaklı yaratık yapar!
Ya cahildir ya sapıktır ya da sadist!
Bunları düşünürken ağaç katliamını yapanları polis yakaladı.
Çünkü, etrafta bir sürü güvenlik kamerası var!
Kaçacak yer yok!
Bunu bile bile git ağacı kurutmak için asitle!
Cahil cühela mısın, diye sormayacağım.
Belli ki bu bo.. yiyenlerde hepsi var!
Allah ıslah etsin.
Gelelim işin kerametine.
Kabak/olay Mersin Büyükşehir ve CHP’ye patladı.
Yakalananlar Büyükşehir’de işçi ve CHP Gençlik Kolları üyesi.
İfadelerine göre vur emrini pardon asit dök kurut emrini Tarım Daire Başkanı vermiş.
Bu nasıl kafadır?
Anlamak güç!
Daire Başkanın adam öldür, dese öldürecek misin be cahil!
CHP’li gençlerin ikinci vukuatı!!
Önce gazete ve gazeteciye saldırı.
Arkasından Ağaç’a..
Daha önce de yazmıştım.
CHP gençliği bu olamaz!
Ve de bunların CHP’de yeri olmamalı!
Türkiye’nin her geçen gün kötüye gittiği ve halkın umutsuzluğa düştüğü bir dönemde CHP’ ye umut olmak yakışır!
Ki, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun çabası bu yoldadır.
Gel gör ki “Herkes gider Mersin’e, Mersin’de CHP gider tersine!”..
Bu işler “Mustafa Kemal’ın askerleriyiz” sloganı atmakla olmuyor.
Ancak ve ancak Mustafa Kemal’ e yakışır, devrimci, doğa dostu eylemler yaparak O’nun askeri olabilirsiniz!
Gerisi hikâyeyi bırak masal bile değildir!
Bilmeyenlere anımsatayım!
Mustafa Kemal Atatürk’ ün bir ağacı korumak için ne yaptığını!
“Yıl 1930. Atatürk, çok beğendiği Yalova’da birkaç yıl önce yaptırdığı köşküne doğru çıkmaktadır. Bir de bakar bir bahçıvan, koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir.
Müdahale eder; “Yahu,..” der “...sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki kesmeye muktedir görüyorsun kendini ve niye ?”
Bahçıvan der ki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz.”
Atatürk, bir an düşünür; “Hayır, gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der.
Ve o günün koşullarında köşkün altına ray döşenir, köşk kaydırılır ve ağaç kurtulur.
Sözün ÖZÜ;
Atatürk’ün Partisiyiz, diyenlerin Onun değerlerine, ilkelerine ve dünya görüşüne sonuna kadar sahip çıkmaları gerekir!
Ama öyle ama böyle.
Teknoloji oldukça ilerledi.
Ağaç sökme makinaları var.
Gerekirse ağacın yerini değiştirebilirsin.
Ama kurutmak neyin nesi?
Başkan Seçer tarımcı.
Tarımsal alanda örnek çalışmalar yapıyor.
Görünen o ki bazıları bilerek/bilmeyerek Vahap Seçer ve CHP’nin ayağına sıkıyor!
Seçer’in siyasi rakiplerine malzeme veriyor!
Cumhur İttifakı, bunu Havuz Medyası’nda ve yerel yandaşlarında “Mal bulmuş mağribi” gibi kullandıkça kullanıyor.
Üstelik Seçer, Sosyal Belediyecilik adına güzel işlere imza atarken..
Bana göre bu işi yönetenleri uzakta aramamak gerekir!
Belki de Vahap Başkan’ ın hemen yanı başında olabilirler!
Seçimler yaklaşıyor.
Kimsenin Mersin’in siyasi geleceği ile oynamaya hakkı yok.
Belediye Başkanı da, partilisi de, başkanın hemen yanı başındakiler de attıkları adıma dikkat etmek zorundadır!
Seçer de, CHP’de bu olaya karışanlara gerekli cezayı vermelidir.
Takdir varsa ceza da vardır!
Herkes ders alsın!
Ben olsam, ibret için o ağaca bağlarım!
Ağaç gibi kurusunlar!
Ki, akılları başlarına gelsin!
Son SÖZ;
Bilinen atasözüdür;
“Bir sıçrarsın çekirge,
iki sıçrarsın çekirge,
üçüncüde ele geçersin çekirge!”
Umarım mesaj yerine ulaşır!