EĞİTİM SİSTEMİMİZ ÜZERİNE BİTMEYEN YAZILARDAN BİRİ DAHA…
Eğitim sisteminin niteliği bence bir ülkenin her türlü niteliğini belirliyor. Bu sözümün anlamıyla örtüşen onlarca makale, tez ya da olağanüstü özlü sözler duymuş ve okumuşsunuzdur. Çünkü gerçeklik payı yaşamın her alanında tezahür eden ifadelerden biridir. Burada ülkenin niteliği derken sadece doktoru, , öğretmeni ve diğer meslekleri, siyaseti ,ekonomisi ile sınırlı tutmuyor dağından taşına gölünden denizine tüm ekosistemi için de geçerli bir kavram olduğunu düşünüyorum.
Hele bizim ülkemiz gibi eğitim sistemini belirleyicilerin doğrudan siyasi erkler olduğu gerçeğinden yola çıkınca durum daha da karmaşık hal alıyor. Çünkü bizdekiler sanattan, ekonomiye tarımdan sanayiye ve de yediğimiz her lokmaya kadar sadece kendilerinin belirleyici olduklarını düşünüp geçmiş birikimin, yasaların, hukukun, ülkenin kuruluş felsefesi değerlerinin anlamından uzaklaşıp entelektüel birikim sahip olmadıkları gibi kin, nefret, yalan, dolan, talan ile beslenen türlü yapılar içinde iseler o vakit bir şekilde ülkenin eğitim sistemi de bu durumdan fazlasıyla nasiplenmiş oluyor/oldu.
Eğitim sistemimizde dikiş tutmayan, vizyonu olmayan, geleceği okuyamayan ve aynı hükümetin sekizinci Milli Eğitim Bakanına kadar nitelikten uzak onlarca yüzlerce değişimlerin kaynağı da yukarıda belirttiğim sebepte yatıyor.
Eğitim sistemi niteliğinin pek çok unsurunu bunlardan bağımsız düşünemeyeceğimiz gibi eğitimde hala ve gelecek belki birkaç yüzyıl daha en önemli öğesinin öğretmen olacağını ve öğretmen niteliğinin de belirttiğimiz durumlardan bağımsız olamadığını bilmek gerekiyor
Ülkemizde ve dünyada eğitim sistemleri alanında yüksek lisans ya da doktora yapanların çalışmalarının önemli bir bölümünü “öğretmen yetiştirme modelleri, niteliği ve hatta uygulama çeşitleri ..vb ile eğitim niteliği ilişkisi” üzerine yazılmış olanlar oluşturur bu nedenle.
Sanıldığı ve bizim eğitim sistemimizde olduğu gibi “ öğrenci hiçbir şey bilmeyen öğretmen de sadece bilgiyi aktaran” olarak görülmez, gelişmiş ve eğitim sistemleri ile yarattıkları başarı öyküleri parmakla gösterilen ülkelerde…
Bizlerinde zaman zaman gıpta ile bahsettiğimiz Finlandiya ,Danimarka, Hollanda, Japonya ve (sınav sistemleri bize benzetilip çok ağır filan dense de orada ki eğitim sistemini yerinde inceleme fırsatı bulmuş bir hoca olarak) Güney Kore de öğrencinin hayalleri ve soru sorabilme yeteneklerinden hiçbir şey kaybetmemeleri için öğretmen vardır.ve öğretmenliği buradadır.
Mesela Güney Kore de en zor olunabilen ve birçok nitelik istenen/oluşturulan (akademik olarak %1 lik gibi bir dilime girme dışında) öğretmenlerin yetiştirilmesinde uygulanan psikolojik, pedagojik, mesleki ve alanın tüm uygulamaları ülkenin ve içinde bulunulan yüzyılın doğruları ile uygulanabilirliği bir araya getirilmiş ve fakat saygı ve sevgi ile yetişmeleri ön koşullardan biri olmuştur.
Öğretmenlerin özlük hakları ve ekonomik şartları ise en çok olunmak istenen mesleklerden biri olarak öğretmenliği ilk sıralara taşımış…. Bildiğiniz Güney Kore mucizesi de böyle doğmuş…
Hem de nasıl müzikten tekstile, teknolojiden kozmetiğe kadar sizi bilmem ama benim çok kıskandığım ülkelerden biri haline böyle gelmiş
Bizde öğretmen niteliğini üç beş kuruş ücret farkına bağladıkları uzman öğretmenlik, Başöğretmenlik gibi sandıkta oy toplamaya yönelik icraatlara bağlamış siyasi erk…kendi beyinlerinin işleyişine uygun olarak…..