Abidin Yağmur | Tadı kaçmış ağzımızda bunca pastan sonra | Güney Gazetesi Mersin
Abidin Yağmur

Tadı kaçmış ağzımızda bunca pastan sonra


Hastane Caddesi’nden Zeytinlibahçe Caddesi’ne çıkan sokakta, otobüslerin döndüğü köşede karşılaştık, eski bir binanın önünde.

‘Yazılarının tadı yok’ dedi, ‘Eskiden ne güzel yazardın, keyifle okurduk.’

Sigara tuttu.

‘Niye öyle oldu?’

Sigarayı yakarken düşündüm, ne denirdi ki bu durumlarda.

‘Ellerim hasta, yazamıyorum’ desem…

Ya da ‘Sözcükler bu sıralar dargın, gelmiyorlar’ mı demeli…

Yoksa ilham perisine mi suç atmalı…

Belki de en iyisi kâğıdı kalemi suçlamak, kâğıt naz yapmış, kalem nazın altında kalmamış, küsülüler!

***

Neyin tadı var ki yaşamda, benim yazıların tadı olsun’ dedim.

Öyleymiş, haklıymışım…

Kimsenin tadı tuzu kalmamış, hele şu Ankara olayından sonra, herkes bir garip olmuş. Herkes umutsuz, herkes kaygılı, herkes sinirli…

***

Dolmuşu geldi, çevikçe atıldı, dolmuşun kapısında dönüp seslendi:

‘Görüşelim, uzatmayalım arayı!’

***

Görüşelim evet, uzatmayalım arayı, sonra arayı kapatmak zor oluyor, 1-0 yenik başlamış gibi maça…

Gerçi ne güzel söyledi, kimsenin tadı tuzu kalmadı, görüşsek ne olacak, tadı kaçmış ağzımızda bunca pastan, bunca küfürden sonra…

Ne konuşacağız mesela…

Şurada bu kadar insan öldü, burada bu kadar insan öldü, şu gün bu kadar çocuk yetim kaldı, o gün şu kadar ana ağladı demekten başka, ne çıkacak sohbetimizden.

Umut mu çıkacak?

Tadı tuzu kaçmış hem herkesin…

Görüşsek ne olacak…

***

Eve dönünce oturup okudum eski yazıları da yeni yazıları da…

Sahi tadı kalmamış yazıların da…

İyi de yazar ne yapsın, tadı kaçmış ağzımızda bunca pastan, bunca küfürden sonra…

Şurada bu kadar insan öldü, burada bu kadar insan öldü, şu gün bu kadar çocuk yetim kaldı, o gün şu kadar ana ağladı demekten başka bir şey yapılmıyorken sohbetlerde, koca bir ülkenin bir yanı kocaman bir morga, bir yanı kocaman bir akıl hastanesine dönmüşken yazar ne yapsın…

Tadı tuzu kaçmış bir yaşamdan, sana nasıl bal gibi tatlı bir yazı çıkarsın? (Özel arşivden)

 



ARŞİV YAZILAR