Abidin Yağmur | Bay Başkanlar-1- Doktor Haluk | Güney Gazetesi Mersin
Abidin Yağmur

Bay Başkanlar-1- Doktor Haluk


Tabir ve kıssa bana ait değil, MHP’li siyasetçi Mahmut Tat’a ait. Şöyle diyor:

“Kimi siyasetçi tavuk siyaseti yapar, kimi siyasetçi manda siyaseti yapar. Tavuk, alt tarafı bir yumurta için saatlerce bağırır, ortalığı ayağa kaldırır. Manda, kocaman bir manda yavrusu doğurur ama ortalığı ayağa kaldırmaz. Kimi siyasetçi az iş yapar, çok bağırıp ortalığı ayağa kaldırır, kimi de çok iş yapar ama sesi çıkmaz.”

Bu kıssa burada dursun, az sonra yeniden ele alacağız.

*

Dr. Haluk Bozdoğan…

Tarsus Belediye Başkanı…

2014 seçimlerinde aday olup da başkanlığı kaybettiğinde bir yazı yazmıştım. Haluk Bey’in seçimi kaybetmesine üzüldüğümü söylemiştim. Yazının yayınlandığı günün akşamı beni aradı. Teşekkür etti. Kısa bir seçim değerlendirmesi yaptı. Telefonu kapattık, bir daha da konuşma fırsatımız olmadı.

Ama 2014’ten 2019’a kadar Haluk Bey’in adını pek çok yerde duydum.

Beğenenler, beğenmeyenler, seçim stratejisini hatalı bulanlar, doğru bulanlar…

Fakat herkesin ortak görüşü şuydu:

“Tarsus için en doğru adaydı.”

*

2019 seçimleri arifesinde birkaç kez Tarsus’ta bulundum. Merhum Süleyman Demirel’in “Rüzgar yüzüme çarptı, hissettim” gibi bir sözü vardı. O vakitler Tarsus’ta “Doktor Haluk rüzgarı” yüzüme çarptı, hissettim.  Daha aday adaylığı sürecinde, CHP’nin Tarsus’u almasının yolunun Doktor Haluk’un adaylığından geçtiği belliydi.

Yanılmadık.

Çok zorlu, ittifaklar nedeniyle karman çorman olmuş bir seçim dengesi içinden çıkmayı başardı Doktor Haluk.

Tarsus Belediye Başkanı oldu.

*

Sosyal demokratların İstanbul ve Ankara’yı 25 sene sonra almış olmasının etkisiyle gözden kaçtı, medyada çok üzerinde durulmadı ama Tarsus’un 25 sene sonra sosyal demokratların, CHP’nin yönetimine geçmesi, bence en önemli siyasal kırılmalardan biriydi.

Üstelik farklı bir yanı vardı:

CHP, 2 yerde, Ankara’da ve Tarsus’ta, önceki seçimin mağluplarını yeniden aday yaparak büyük riziko almıştı ve riziko sonunda kazanmıştı.

*

Peki, seçimden önce Tarsus’ta hissedilen Doktor Haluk rüzgârı seçimden sonraki 5 yılda da hissedilecek miydi?

Seçimden kısa süre sonra başlayan pandemi süreci, bütün belediye başkanları gibi Doktor Haluk’a da hem şans, hem büyük riskler getirdi. Şehirlerde üretim durdu, hayat durdu, gelirler düştü; belediyelerin işlevi, önemi arttı, harcamaları patladı.

Belediye başkanları artık kıldan bir köprünün üzerindeydi.  Ya dikkatle, hassasiyetle yürüyüp karşıya geçeceklerdi.

Ya da düşeceklerdi…

*

Doktor Haluk Bozdoğan, bu kıldan köprüden geçişi, siyasi yaşamında olduğu gibi, hızlı ve kararlı adımlarla yaptı.

Duraksamadı.

Yasa ne der, mevzuat ne der, onu öyle yapsak ne olur, yapmasak ne olur gibi sorularla fazla oyalanmadı.

Hızlı karar aldı, hızlı uyguladı.

Onun için Tarsus Belediyesi ilk maske üretimi yapan, ilk dezenfektan üretimi yapan belediyelerden oldu. Sadece vatandaşa değil hastanelere, kamu kurumlarına, diğer belediyelere maske, dezenfektan, siperlik temin etti.

Salgın sürecinde yaşlılara ve demans hastalarına akıllı bileklik verilmesi dikkate değer uygulamalardan biri oldu.

Tarladan ürün alıp çalışamayan yoksulların evlerine kadar sebze meyve götürmek gibi işleri de hızla organize etti.

*

Bunlar alt alta konulduğunda, sosyal demokrat, halkçı belediyelerin 2 önemli özelliği ortaya çıkıyordu:

Hızlı karar alma ve halk odaklı çalışma!

Vatandaşa “yok” çeken, “yokuş yapan” belediye değil, vatandaşın sorununa “bürokratik bahane” bulmadan çözüm arayan belediye vardı artık Tarsus’ta.

*

Bu yazının konusu belediyelerin yaptıkları çalışmaları listelemek değil, onun için uzun uzun listeler olmayacak.

Bununla beraber Tarsus Belediyesi’nin tarım alanındaki çalışmalarının altını mutlaka çizmek gerekiyor.

Altı çizilmesi gereken bir diğer nokta da, 25 yıldır kendini dünyaya kapatan Tarsus’un, son 2 yılda yeniden dünyaya açılmak için verdiği çaba.

*

İşte bu süreçte, amiral gemisinin kaptan köşkünde Doktor Haluk oturuyor.

Siyasi yaşamında hep hızlı hareket etmesiyle, hızlı karar almasıyla dikkat çekti; bazen fevri diye eleştirildi.

Pireye kızıp yorgan yaktığı da oldu, gemileri yakıp kılıçları çektiği de oldu.

Bu yönüyle kimileri onu çok sevdi, kimileri amansız siyasi hasmı haline geldi.

Doktor Haluk artık belediye başkanlığı koltuğunda.

İlk 2 yılı sorunsuz atlattı.

Medyayı çok kullanmadan, belediye meclislerinde çok konuşmadan, sansasyonel hamlelere girmeden, sessiz ama derinden adımlar attı.

Mahmut Tat’ın kıssasına dönersek, manda siyaseti yaptı; çok iş yaptı ama ortalığı ayağa kaldırmadı.

Özellikle pandemi sürecinde hızlı kararlar alması…

Yoksullarla ilgili çalışmaları…

Tarımla ilgili projeleri…

CHP genel merkezinin de dikkatini çekti.

Deneyimli siyasetçiler Ankara’da genel başkan ile görüşmeye gittiklerinde, genel başkanın onlara, “Tarsus Belediye Başkanına sahip çıkın” dediği konuşuluyor kulislerde.

*

Doktor Haluk’un Tarsus’un geleceğinde ne kadar yer tutacağını zaman gösterecek.  Eğer iyi bir ekip kurabilirse, kendisi gibi hızlı kararlar alabilen bir ekip oluşturabilirse, tarım politikalarına devam ederse, yoksullara sosyal destek çalışmalarını kurumsallaştırışa, parti örgütü ile parti tabanı arasındaki farkı özümseyip parti tabanına yönelik açılımlar da yaparsa, siyasi hayatı beklendiğinden daha uzun olabilir.

 

 

 



ARŞİV YAZILAR