Hafta sonu dünyanın gözü İstanbul’a çevrildi. Voleybol camiasının kalbi Türkiye’de atarken tam anlamıyla yıldızlar geçidi yaşandı.
Aylardır devam eden CEV Şampiyonlar Ligi dörtlü finalle son buldu.
‘Voleybol Ülkesiyiz’ şiarıyla çıktığımız yolculuk, sloganın içini doldurmaya yetmedi. Ülkemiz 5 takımla yarışa başladı ancak finale sadece Vakıfbank yükselebildi. Ne var ki şampiyona ülkemiz adına istenileni veremedi.
Beklendiği üzere İtalyan ekipleri organizasyona damga vurdu.
Imoco Connegliano öngörüldüğü gibi kupayı müzesine götürdü. Milano ikinci, Scandicci üçüncü, Vakıfbank ise dördüncü oldu.
Kişisel performans ödüllerini ise tüm dallarda yine İtalya kazandı.
En değerli oyuncu Imoco’nun yıldızı: Isabella Haak
En iyi pasör çaprazı: Paula Egonu
En iyi antrenör: Giovanni Guidetti
En iyi pasör: Fenerbahçe’nin yeni transferi Allessi Orro
En iyi smaçörler: Gabi Guimaraes, Zhu Ting
En iyi orta oyuncular: Marina Lubian, Hena Kurtagic
En iyi libero ise Monica De Gennaro seçildi.
Peki İtalyanlar neyi bu kadar iyi yaparken Türkiye nerelerde eksik kaldı?
Aynı zamanda Türk Milli Takımımızı çalıştıran Daniella Santarelli önderliğinde Imoco Connegliano rahat, istekli, tutkulu oyunuyla başından beri favori gösterildi. En yakın rakipleri Milano ve Scandicci’ye sadece birkaç set verdi. Hiç maç kaybetmedi. Takım ruhunu oluşturup rahatça sonuca gitti.
Şüphesiz başta pasörleri Joanna Wolosz’a ayrı başlık açmak gerekiyor. Aynı zamanda kaptanlık görevini üstlenen Wolosz, hızlı, pratik, akılcı paslarıyla takımının başarısında en büyük paya sahipti.
Yıllarca Vakıfbank’ta forma giyen Brezilyalı star Gabi , bu yıl ekibe dahil olmasına rağmen uzun zamandır birlikteymişcesine uyum sağladı. Hem savunma hem de hücum ataklarıyla dünyanın en iyisi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
İsveç asıllı İsabella Haak müthiş sayılara imza attı. Soğukkanlı oyunu, gücü ve düşmeyen adaptasyonu ile rakiplerini gölgede bırakırken 25 yaşında zirveye yerleşti.
Libero Monica De Gennaro ise şöhretinin hakkını verdi. En güçlü smaçları kurtarışlarıyla bilinen İtalyan oyuncu, Gabi ile birlikte arkada savunmada müthiş işlere imza attı. Takımını şampiyonluğa taşıyan en güçlü oyuncular arasında gösterilirken MVP ödülünü de kucakladı.
CEV, Türkiye adına derslerle yüklüydü. Reklam ve algıyla işin yürütülemeyeceği ortaya çıkmış oldu. Gerçekten ‘voleybol ülkesi’ tahtına oturmak için hamasetten fazlasına ihtiyacımız olduğu anlaşıldı.
Erken başlayan transfer haberleriyle oyuncu ve ekiplerin odağı şaştı. Antrenör seçimleri sürekli değişince takımların dengesi bozuldu. Reklam çalışmaları, hedefin önüne geçti. Oyuncuların medyatik tavırları başarılarını olumsuz etkiledi.
Umuyorum ki bu yıl bize ders niteliği taşır. Imoco Connegliano’nun ivmesi takip edilerek ‘voleybol ülkesiyiz’ sloganının içi hakkıyla doldurulur.
Diğer yanda Rusya’dan bir Ebrar geçti.
Milli Oyuncumuz ülkedeki dengeleri yeniden kurdu.
En değerli oyuncu, en skorer oyuncu, iyi pasör çaprazı, en iyi servis atan oyuncu ödüllerinin sahibi oldu. Bununla da kalmadı sayı rekorunu kırdı ve Rusya Kupasını kazandı.
Neyse ki Ebrar Karakurt ülkesine geri dönüyor. Milli gururumuzu önümüzdeki sezon, Eczacıbaşı’nda izleme şansı bulacağız.
