Cumhurbaşkanı, SGK borçlarından dolayı CHP’li belediyelerin üzerine gidilmesini isteyerek; Sosyal Güvenlik Bakanına “Belediyeleri silkeleyin” demişti.
SGK’ya kimin borcu varsa elbette ödenmelidir.
Bu konu kamuoyunda çok tartışıldığı ve üzerinde zaman geçtiği için yazmak düşüncesinde değildim.
Ama birkaç gün önce belediye otobüsünde yapılan bir konuşma fikrimin değişmesine neden oldu.
Belediye otobüsüne bindiğimde önde oturan kadın yolcu “Allah Belediye Başkanından razı olsun” deyince, toplu taşıma aracını ücretsiz kullandığı için böyle dediğini düşündüm.
Yanındaki erkek yolcu “Hükümetten de Allah razı olsun” demesini isteyince, yaşlı kadın hiddetle “Allah hükümetten neden razı olsun diyeceğim. Belediyenin paralarına el koyduğu için mi razı olsun diyeceğim” diye tepki gösterdi.
Kenti yönetenlerin yaptıkları çalışmaların vatandaş tarafından nasıl görüldüğüyle ilgili düşüncelerini öğrenmek için toplu taşıma araçlarını kullanmaları gerektiği kanaatindeyim.
Vatandaş hükümetin bu çıkışının doğru olmadığı ve belediye gelirlerine el konulması ile yapılacak hizmetlerin aksamasına neden olacağı kanaatinde.
Özel nedenlerimden dolayı yaz aylarında toplu taşıma araçlarını kullandığımda, vatandaşların belediye otobüslerinde yaptıkları konforlu ve ucuz yolculuk nedeniyle Başkan Vahap Seçer’e teşekkür ettiklerine tanıklık etmiştim.
Belediye otobüsünde bu konuşmaları dinleyince Başkan Vahap Seçer’in Belediye Meclisinde yaptığı konuşmayı düşündüm.
Başkan Seçer, SGK’ya olan borçlarının taksitlendirilmesi talep ettiklerini belirterek “Taksitlendirme talep ettik, bizden teminat istiyorlar. Belediye de bir devlet kurumu. Devlet kurumları birbirlerine güvenmelidir. Ama yine de istenilen teminatları gösterdik” demişti.
Vergi dairesi ve SGK alacaklarına karşı bugün gösterdiği duyarlılığı geçmişte de göstermiş olsaydı, inanıyorum ki vadesi geçen alacağı kalmazdı.
Ayrıca SGK’nın CHP’li belediyelerin borçlarının ödenmesi için hesaplarına el koyması da farklı bir durumu ortaya çıkarıyor.
SGK’nın vadesi geçmiş alacaklarının yüzde 90’nı özel şirketlerin, yüzde 10’u ise belediyelerin.
Belediye borçlarının ise yüzde 5’i CHP’li belediyelere ait.
Hükümet alacağın büyük bir kısmın üzerine gitmeyip, sadece CHP’li belediyelerin hesaplarına bloke koyuyor veya Hazine’den yapılan gelirlerinden kesinti yapıyor.
Yerel seçimlerde vatandaşın AKP’den alıp CHP yönetimine verdiği belediyeleri mali kıskaç altına alarak hizmet etmesinin önünü kesmek istiyor.
Hükümetin hedefi alacakları tahsil etmek olsaydı önce borçlu şirketlerin üzerine giderdi.
Buradaki amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.