Ekin Canaran | BU YABANCI GÖK | Güney Gazetesi Mersin


DALGALAR

Ekin Canaran

Tarih : 19.09.2024
E-Mail : ekincanaran@hotmail.com

BU YABANCI GÖK


Sonunu göremediğim bir hikâyenin ortasından başlıyorum anlatmaya. Şehirde yağmur vakti. Ama öncesi o çıkıp geldi.

Bilenler bilmeyenlere anlattı. Bir ateş yanmaya devam ederken o önce ateşi çaldı. Sonra çıkardı cehennemin en dibinden kendi gerçeğini. Gerçeği, kendi hazinesini böyle böyle bulmaktı. Karanlık bir gecede sahip olduğu zincirleri tek tek yakmakla başladı.

Bahsetmek gerekir kimsin sen? Nereden düştün geldin sesime? Cevabı kendi içinde. Bu asi çocuğun sesiyle artık bir sır olmaktan çıkmıştı fazlasını görmek.

 

*

 

Eylülcülere selam. Şehir renklere teslim olmaya hazırlanırken, en tepeden düşerek başladı gün. Başladığım yere, ateşin en içine.

İsmini bilmediğim bu yabancı göğün altında, tesadüfen iki yabancı. Bir sırrı açarken bir hayalin içine uzanan kollarıyla sardı beni. Sonra tek bir yaprak daha düşene kadar sustu. Şehir eşlikçiydi bu sessizliğe. Bilirdi, sessizliğiyle yükselen ateşinin göğün altındakileri nasıl yakacağını.

Ve hatırlanmak ister gibi geldi gözümün içine görünmek isteyenin dibine. Anlatmak isteyenin sesi en uzaktan duyulmaya başladı bir kere. Kulağımda nefesi.

“Fakat asıl mesele canavara bürümektir ruhu…” (Arthur Rimbaud)

 

*

 

Kararmış bir göğün altında anıyorum şimdi seni. Bir tanışma hikâyesiydi bu. Düştü önüme şehre yakışan en güzel sesiyle.

Ve sen şimdi inkâr etme. Sen ki hayallerin içinde dolaşan. Dinle. Kendi hikâyesini bir ağacın dibine gizlemişi dinle. Bir hayalin içine gizleyeni dinle.

 

*

 

Kelimeleri ateşlendiren konuşuyor benimle. Cümlesi kulağımda. “Ben bir başkasıdır.”

Çünkü o geldi. Bir kâhin. Bir kâhin ki şehrin ortasında bir başına bırakmaz beni.

Kendime ev yaptığım göğün en tepesinden sallanarak dinliyorum bu kâhini. Kendi deyişiyle “Kendini kâhin kılmak gerek.” demişti. Çünkü o kendinde olanı arar. Kendi özünde saklayanı arar. Ve şimdi dinlemek yetmiyor sesini.

 

*

 

Yaklaşıyorum düşünden kendi düşüme. Düşlerde yaşamayı biliyor. Düşlerle akan bir nehirde zamana karşı gelen bu yabancıya dönüyorum yüzümü.

Kendi hikâyesini yaratmak isteyen bir gökte renklere, izlere ve seslere tutunan bir dünyanın en içinden sesleniyorum. Kendi gerçekliğine, kendi ateşine, karanlığın ortasından çıkıp gelene sesleniyorum.

Şehir sustu. Yağmur dindi. Ve şimdi ayrı göklerin altından yükselir ateşi.

“Ben gerçekte yaşadım düşlerde yaşananı.”

Sevgiyle dâhi Rimbaud.

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 


 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

guneygazetesi.com © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA