At gözlüğü..!
At gözlüğü takmak.!
At gözlüğü ile bakmak..!
Bu sözcükleri günlük yaşamımızda çok kullanırız.
“At gözlüğü; atların sağa sola bakmadan doğruca gördüğü yere gitmesi için koşum takımının atın başına gelen bölümünün iki yanında göz hizasında bulunan parçasıdır.
At gözlüğü takmak; Olayları dar bir bakış açısı ile değerlendirmek.
At gözlüğü ile bakmak deyimi ise; dar görüşlü insanlar için kullanılan bir deyimdir. At gözlüğü ile bakmak, aynı zamanda bir olay ya da gelişme hakkında yorum ve kestirme yaparken belirli kalıplar içinde düşünmek ve hareket etmektir.
At gözlüğü ile bakmak deyiminin aslı, gerçek bir olaya dayanır. Şöyle ki; Yarış atlarının gözüne sadece yarıştıkları piste odaklanmaları için bir gözlük takılır. Bu gözlük, atların yarışa konsantre olmasını, dikkatini başka yöne dağıtmasını engellemek için yapılmış bir icattır. Bu icat sayesinde atlar, yarışa daha motive olurlar. Atların dar bir görüşe sahip olması, onların sadece önündeki piste odaklanmasını sağlar. Böylece atlardan istenen verim elde edilir. At gözlüğü ile bakmak deyimi de buradan gelir.
At gözlüğü ile bakmak deyimi, ayrıca bireyin olayları kendi tecrübesine ve birikimine dayanarak açıklamasıdır.
At gözlüğü ile bakmak deyiminin anlamı kısaca ve esasen budur. Gerek kendi etrafımızdaki insanlara gerekse çeşitli yerlerde karşılaştığımız insanlara baktığımızda, at gözlüğü ile dünyaya bakanların çok olduğunu görüyoruz. Hepsinin tek bir ortak özelliği var: Saygı ve hoşgörü eksikliği.
Zira, at gözlüğü ile dünyaya bakan ve kendi dünyasını bu şekilde kabul eden bir insanın başkalarının tercihlerine ve tutumlarına saygı göstermesi beklenemez. Karşılıklı hoşgörü ve saygının gelişmesi için evvela hepimizin at gözlüklerinden kurtulması, onları çıkarıp bir kenara atması gerekir.”
Gelelim at gözlüğü takanlara veya at gözlüğü ile bakanlara..!
Toplumun her kesiminde vardır bu tipler.
Ama, gazeteci, siyasetçi, bürokrat veya yönetici at gözlüğüyle bakarsa tehlikeli olur!
Göz hep aynı yere bakar!
Gerçekleri göremez!
Veya görmek istemez!
Siyasetçi ise bildiğini okur!
Hep doğru bildiğini sanır!
Ama, büyük yanılgı içindedir.
Gazeteci at gözlüğü ile bakarsa daha da tehlikelidir!
Sürekli görmek istediğini yazısına veya haberine yansıtır!
Haliyle toplumu yanlış bilgilendirir/yönlendirir!
Ki, son zamanlarda medyadaki trollerdir bunlar…
Temcit pilavı gibi hep aynı şeyleri yazmaktan bıkmaz/usanmazlar!
Belediyeler bunlara at gözlüğü takmıştır!
Aslında at gözlüğü gözlerinde değil beyinlerindedir!
Düşünme yetisini yitirmişlerdir!
En tehlikelisi de budur!
Sonuç olarak;
Türkiye’nin iyi yönetilmediğini dünya alem biliyor!
Vatandaş perişanları oynuyor!
Bir tek bizim at gözlüğü takmış yandaş medya görmüyor!
Yerelde de durum pek farklı değil.
Mersin’i parsel parsel eylemişler ve eylemeye devam ediyorlar.
Dün kent merkeziydi, bugün dağlar -taşlar.
Sırada en bakir sahillerimiz var.
Tisan, Yeşilovacık gibi.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar deyimindeki gibi, her şeyi düşünmüş bu parselciler.
Planlar meclisten geçmeden kooperatifleşmişler bile.
Demek ki bir bildikleri var!
Nasıl olsa meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda.
Ne hikmetse kimse görmüyor!
Bir-iki gazeteci olayın üzerine gidiyor o kadar!
Hırsız hırsızlığından, talancı talandan, parselci parselden vaz geçmiyor!
Nasıl olsa bir gün herkes susar amacıma ulaşırım, diyor…
At gözlüğü takmış/düşünme yetisini yitirmiş medyamız da izlemekle yetiniyor.
Yok öyle yağma!
Sözün ÖZÜ;
Çok şükür bugüne kadar at gözlüğü takanlardan olmadık!
Bundan sonra da olmayacağız!
Güzelim Mersin’e sahip çıkmayanları da katledenleri de gün ışığına çıkaracağız!
Ki, bu yamyamları herkes tanısın/bilsin!
At gözlüğü takanlara çağrımdır!
Gözünüzdeki değil ama beyninizdeki at gözlüğünü çıkarın atın!
Beynin görmemesi daha tehlikelidir!