MAYSA DERYAYEVA

Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleştirilen basın açıklamasında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri adına konuşan Sena Selçukoğlu, “Bugün geçen hafta perşembe gününden beri kayıp olan ve canice öldürüldüğü anlaşılan Azra Gülendam için burada toplandık. Azra'nın işkenceyle öldürüldüğünü öğrendik. Azra'nın kayıp ihbarı verildiğinde yetkililer "Telefon sinyaline ancak pazartesi günü bakabiliriz" demişler. Azra'nın öldürüldüğü haberini aldığımız pazartesi günü Azra artık aramızda değil. Pazartesi Azra'nın öldürülmesi üzerine eylemlerimizi planlarken; Cumartesi gününden beri kayıp olan Emine Gökkız’ı, cansız bedeni bulundu. Aynı gün iki kayıp kadının ölüm haberini aldık. Kadınları koruması gerekenler nerede? Ormanlar yanıyor, kadınlar öldürülüyor... Günlerdir binlerce ağaç, yüzlerce hayvan, onlarca insan yanarak can verdiler. Yangınlar hala söndürülmediği için ormanlar hala yanmaya devam ediyor. Azra'yı günlerdir bulmayanlar, yangınlar büyürken havadan müdahale etmeyenleri gayet iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“DEVLET ÖNLEM ALMAK ZORUNDADIR”

“Devlet önlem almak, tedbir almak korumak zorundadır” diye tepkisini dile getiren Selçukoğlu, “Kadın cinayetleri için önlem almayanlar da, iklim krizleri için, yangınlar, seller depremler için önlem almayanlar da bunlardan sorumlu olanlardır. Sorumluları biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına karar verenler, 6284 sayılı kanunu uygulamayanlar Azra'nın öldürülmesinin sorumlulardır. Ormanları talan edenler, arsa arsa patronlara peşkeş çekenler, yangın uçağı almak yerine lüks uçaklarla ülke ziyaretlerine gidenler yangında, selde ölen canların sorumlusudur” dedi.

“YETKİLİLER NEREDE?”

Selçukoğlu, “Azra'yı da Emine Gökkız'ı da korumak mümkündü, günlerce meydanlarda savunduğumuz İstanbul sözleşmesi ile kadın cinayetlerini önlemek mümkün. İstanbul Sözleşmesinden tam da bu yüzden vazgeçmiyoruz. Yangınlara biz müdahale ederken, Azra Gülendam Haytaoğlu'nu biz bulmaya çalışırken, şüpheli kadın ölümlerini biz aydınlatmaya çalışırken yetkililer nerede? Biz doğayı, kadınları, çocukları korumaya çalışırken sorumlular görevlerini yerine getirmek için ne bekliyorlar? Biz yetkililerin yapmadıklarını anlatmaya, görevlerini yapmaları için mücadele etmeye devam edeceğiz. O koltuklarda oturanlar ya görevlerini yapacaklar ya da o koltukları boşaltacaklar. İklim krizini, kadın cinayetlerini durdurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatacağız” diye konuştu.

“YETKİLER ÇIKIP AÇIKLAMA YAPMIYOR”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyesi Özge Çabuk, “Bugün burada bir erkek tarafından canice öldürülen Azra için, kaybolmasının üzerinden 5 gün sonra ormanda ölü olarak bulunan Emine için, ülkemizin güneyinde yanmak olan tüm ormanlarımız ve canlarımız için yetkililer nerede demek için buluştuk. Ülke orman yangınlarıyla uğraşırken, ülkedeki kadınların hayatları tehlikedeyken bunların önlemlerini alması gereken devlet yetkilileri nerede? İstanbul sözleşmesinden çekiliyoruz çünkü bizim kanunlarımız yeterli diyenler Azra’nın telefon sinyalini takip etmek için pazartesiyi beklememiz gerekiyor dedi. Orman yangınlarının olacağı önceden tahmin edilirken orman yangınlarına müdahale için önlem alınmadı. Sonuç ne arkadaşlar? Azra ölü olarak bulundu, Marmaris'te, Antalya'da ise yangınlar beş gün olmasına rağmen devam ediyor. Yetkililer çıkıp açıklama yapmıyor. İşte bugün tüm bunlara olan itirazımızı yapmak üzere toplanmış bulunmaktayız” dedi.

“DOĞAYI, CANLILARI, KADINLARI, ÇOCUKLARI KORUYAMAMAK BİR ACZİYETTİR”

“Azra bizim yol arkadaşımızdı” diyen Çabuk, “Eşit, özgür, adilce yaşayabileceğimiz bir ülkenin hayali için mücadele ediyordu. Ama maalesef onu bizden kopardılar ve biz bugün onun adına haykırmak için bu meydanda buluştuk. Doğal afetler karşısında yardım istemek bir acziyet değildir ama sorumluluk altınızdaki doğayı, canlıları, kadınları, çocukları koruyamamak bir acziyettir. İstanbul Sözleşmesi bizim yaşam güvencemizdi. Biz İstanbul Sözleşmesinin etkin uygulanması için yıllarca mücadele verdik. Şimdi diyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yeniden gelecek, yürürlüğe konulacak ve kadınlar eşit ve özgür bir dünyada yaşayacaklar. Katillere, tecavüzcülere, iyi hal indirimi uygulayanlara geçit vermeyeceğiz. Bundan cesaret bulan katillere geçit vermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi tekrar yürürlüğe girecek ve bu yolda hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek” şekillinde konuştu.