ABİDİN YAĞMUR

 Mersin Orman Bölge Müdürlüğünün Emir köyündeki ormanlık alanda yaptığı gençleştirme projesi kapsamında çok sayıda ağaç kesildi. Çevre köylerin muhtarları, yörede hayvancılık yapan aileler ve çevreciler kesimlere tepkili. Yöre köylüleri, “Gençleştirme projesine karşı değiliz ama daha 2 yıl önce bin dönüm alanda ağaç kesildi. Birdenbire bu kadar çok alanda ağaç kesilmemeli” diyor.

Yenişehir’e bağlı Emirler ve İnsu köyleri arasındaki ormanlık alanlar, sadece Yenişehir’in değil Mersin’in akciğeri konumunda. Hem yöre köylüleri hem Mersinliler için önem arz eden bu ormanlarda bu sıralar yoğun bir kesim faaliyeti var.

2 yıl önce yaklaşık bin dönümlük alanda gençleştirme adı altında ağaç kesen Mersin Orman Bölge Müdürlüğü şimdi de yaklaşık 500 dönümlük bir alanda yine aynı gerekçeyle ağaç kesimi yapıyor.

Yöre köylüleri ve çevreciler, kesim yapılan alanlarda incelemelerde bulundu ve gençleştirme projesinin bir ağaç katliamına döndüğünü ileri sürdü. İnceleme gezisine CHP Mersin milletvekilleri Alpay Antmen ve Cengiz Gökçel, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ve Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen katıldı. İnceleme gezisinin ardından yapılan açıklamalar şu şekilde:

“ÇEVRE FELAKETİNE NEDEN OLUR”

Sabahat Aslan (MERÇED): “Bu orman gençleştirme işlemi Türkiye’de ne yazık ki orman katliamına neden olmakta. Gençleştirme adı altında bir yamacı olduğu gibi tıraşlamışlar. Yöntem bu çünkü Türkiye’de. Dünyanın hiçbir yerinde gençleştirme adı altında böyle bir katliam yapılmaz. Bu yöntem yanlıştır. Türkiye’yi felakete sürüklemektedir. Ormansızlık demektir. Ormansızlık da birçok çevre felaketine neden olur. Orman Müdürlüğü tekrar ağaç dikeceğim diyor ama bu yöntem bilimsel değil. Emirler ormanı bölgenin akciğeridir. Ayrıca burada hayvancılık yapılıyor, tarım yapılıyor. Dolayısıyla bu ormanların yok edilmesi yörenin sağlığının, tarımının zarar görmesine neden olacak. 15 yıl önce orman sanayisine yılda 15 milyon metreküp üretim yapılırken şimdilerde 35 milyon metreküp üretim yapılıyor. Bunun 50 milyon metreküpe çıkacağı söyleniyor. Bu Türkiye’de bir çevre felaketine neden olur. Bu yöntem yanlıştır. Hem ülke ekonomisine zarar veriyoruz hem de ekolojiye zarar veriyoruz.”

“KESİM YAPILAN YER HEYELAN BÖLGESİ”

Rüştü İkiz (Emirler Muhtarı): “Biz ne projeye ne endüstriyel ormana karşı olan insanlar değiliz. 2 yıl önce bin dönüm alan kesildi, oraya dikilen fidanlar 2 yılda 10 santim bile olmadı. Biz diyoruz ki önce oradaki orman gelişsin, ardından buralarda gençleştirme yapın. Şu an kesim yapılan yer heyelan bölgesi. Geçmişte burada göçükler olduğu halk arasında anlatılır. Burası çok genç bir orman. Biz diyoruz ki bunu zamana bırakalım.  Endüstriyel çalışmayı zaman zaman yapalım. Çünkü orman yok olursa bizim köyümüze yağmur yağmayacak, pınar suyumuz olmayacak, dolu afetlerine maruz kalacağız. Biz bu bölgede tarım yapıyoruz, hayvancılık yapıyoruz. Burada 13 Yörük aile var. Dikim yapılırsa bu insanlar buradan geçemeyecek.  Şehre en yakın orman alanı olan tek köy Emirler. Dolayısıyla bu şehrin de akciğeridir. Bütün şehrin sorunudur.”

“ESKİDEN ORMANI DEVLET KORURDU”

Saadettin Kök (İnsu Muhtarı): Burası çok genç bir orman. Devlet büyüklerimizin bu konuya ivedilikle çözüm bulmasını istiyoruz.

Salim Çolak (Yörede hayvancılık yapıyor): 25 senedir buradayım. Hayvancılık yapıyorum. Burası heyelan bölgesiydi ama çamlar büyüyünce heyelan bitti. Tek geçim kaynağımız hayvancılık. Kesim olur, yeni dikim olursa biz burada hayvancılık yapamayız.

Cengiz Gökçel: (Mersin Milletvekili): Eskiden devlet ormanlarını vatandaşa karşı korurdu. Şimdilerde vatandaşlar ormanlarını devlete karşı korumak zorunda kalıyorlar.