Muz üreticisi sermaye tehdidinde! | Güney Gazetesi Mersin

Muz üreticisi sermaye tehdidinde!

Anamur ve Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, son günlerde büyük sermaye gruplarının muz üretimine yöneldiğine dikkat çekerek bu durumun muz üreten küçük aile işletmelerini tehdit ettiğini söyledi. Gümüş, sermaye gruplarının muzun üretimi ile ilgili değil sanayisi ile uğraşması gerektiğini vurguladı.

Muz üreticisi sermaye tehdidinde!


Hasan KÜÇÜK   

“SINIRDA KORONAVİRÜSÜ MENFAATE ÇEVİRMEK İSTEYENLAR VAR”

Anamur ve Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, koronavirüsten dolayı sınır kapılarının kapanmasının bir takım sıkıntılar yarattığını söyledi. İran, Irak, Azerbaycan ve Suriye'ye giden muzların transit geçiş olarak Mersin limanından çıkış yaptığını hatırlatan Gümüş, “Belli bir süre Irak ve Azerbaycan kapısı açıldı, yığılmalar kısmi olarak da olsa önlendi ama sıkıntı devam ediyor. Şu anda sınırda koronavirüsünü menfaate çevirmek isteyen bir takım çeteler var. Ben devletimizin bu çetelerin ensesinde olduğuna inanıyorum. Biraz daha tedbiri arttırmamız gerekli. Burada üreticilerimiz sıkıntılı.  Burada etkilenen sadece muz değil. Şu anda ihracatımız olmadığı için gerçekten çilek üreticilerimiz de kara kara düşünüyor, patlıcan, salatalık üreticilerimiz de zor durumda” diye konuştu.

 

“ÇİTFÇİLERİN BORÇLARI GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ekonomik İstikrar Paketi’nin açıklandığını hatırlatan Gümüş,

“Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemlerde çiftçilerin kredi borçları, çiftçilerin şu anki emek kaybı ile ilgili gerekli tedbirleri alacağına inanıyorum. Çiftçilerimiz her ay Bağ-Kur primi yatırıyor 920 TL. Bağ-kur primini ödeyecek ama malını satamıyor. İhracat yok. Çilek şu anda 5 liraya kadar düştü. Üreticimizin de endişesi var. Biz üretim yapmak bir ibadettir diyoruz. Arabasız, evsiz yaşayabiliriz, cep telefonu, bilgisayar olmadan, teknoloji olmadan yaşayabiliriz ama gıda olmadan yaşayamayız. Çiftçilere gereken desteğin verilmesi gerekir. Moral bozukluğuna gerek yok. Uyarıları dikkate alalım ama bağımızdan, bahçemizden, tarlamızdan, ekmeğimiz den de vazgeçmeyelim.  Dün üreticinin aleyhinde konuşan insanlar marketlerdeki terekleri boşalttılar. Biz bunların yiyecek olduğu ürününü; çileğini, elmasını, armudunu, muzunu, patlıcanını, salatalığını, biberini her şeylerini biz üretmeye devam edeceğiz. Gönül rahatlığıyla bütün insanlardan sabırlı beklemelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

“KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ TARIMIN SİBOBUDUR”

Gümüş, son günlerde bazı büyük işletmelerin muz üretimine yöneldiğini ifade ederek bu durumun küçük çaplı üretim yapan aile işletmelerini tehdit ettiğini söyledi.

Küçük aile işletmelerinin tarımın sibobu olduğunu anlatan Gümüş, “Küçük aile işletmelerini tarladan, bağdan bahçeden seradan uzaklaştırırsak çok büyük sıkıntıya gireriz. Şu anda sermaye yavaş yavaş muz serasına doğru yöneldi. Şimdi bu yanlış. Biz sermayeye karşı değiliz sermayede bu ülkenin milli bir politikasıdır. Sermaye de olmazsa olmaz ama lütfen biz küçük aile işletmeleri olarak üretim yapıyoruz. Sermaye gitsin bu işin sanayisi ile uğraşsın. Devletimiz bunlara yardım edecekse bu konuda yardım etsin. Şu anda gerek Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Gazipaşa ve Alanya'daki küçük aile işletmelerinin hiçbirisi devletin küçük aile işletmeleri için vermiş olduğu hibe kredileri kullanma şansı mümkün değil. Çünkü şartlar buna uygun değil. Hibe kredisini kim kullanıyor sermaye kullanıyor. Başka ne yapıyor yine devletimizin milli tarım politikası adı altında çiftçilerimize vermiş olduğu sübvansiyonlu Ziraat Bankası'nın vermiş olduğu krediler var biz çok memnunuz ama şu anda sermaye bu krediyi de kullanıyor. Sermaye vergiden kaçınma yöntemi ile devlete yatıracak olduğu birtakım vergileri seraya aktarıyor” diye konuştu.

 

“MUZ HAVZA KAPSAMINA ALINSIN”

Bu nedenle küçük aile işletmesi 120 bin liraya serayı mal ederken sermaye şirketleri 25-30-40 bin liraya bunu mal ettiğini belirten Gümüş, “Rekabet koşulları ortadan kalktığı gibi en büyük tehlike sermayenin ekonomistleri var. Firmasında çalıştığı paranın nereye gideceğini bilen ekonomistleri var. Bizim ekonomistimiz bakanlarımız. Küçük aile işletmesi ekonomistleri devletimiz. Biz buradan devletimizden destek istiyoruz. Şu anda Tarım Bakanlığımızın çok önemli havza kapsamına aldığı ürünler var. Biz muzun bir an önce havza kapsamına girmesini istiyoruz. Şu anda iklim değişikliği ile ilgili dünya tehdit altında ülkemizde tehdit altında bölgemizde. Bir takım üreticiler iklim değişikliğinden dolayı yarın felaket olabilecek birtakım bölgelere sera yapıyor. Bu kredi ile yapılıyor. Yarın iklim değişikliğinden dolayı bir sıkıntıya girilirse kredi nasıl ödenecek?. İşte bir an önce Tarım Bakanlığı'nın havza sistemine başta muz olmak üzere bütün ürünleri geçirmesini i istiyoruz. Artık muz üreticisi belli olsun önüne gelen ben muz yapıyorum demesin” ifadelerini kullandı.

 

“SERMAYE MUZUN SANAYİSİNE YÖNELSİN”

3-5 dönüm muz üretimi ile ayaklarının üzerinde durmaya çalışan çiftçilerin olduğunu belirten Gümüş şunları söyledi: “Sermaye bu işe kayarsa her ay 920 lira devlete Bağ-Kur primi ödeyen çiftçi nasıl ödeyecek. Evini nasıl geçindirecek? Onun için küçük aile işletmeleri ne kesinlikle ve kesinlikle bir an evvel önce bu tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Biz sermayeye karşı değiliz. Sermaye bizim için çok önemli ama bunlar üretim sahasından dışarıya çıksınlar. Sanayiye doğru yönelsinler muzun lifinden istifade edilsin. Muzun ununu yapsınlar muzun kremasını yapsınlar dünyada muz sadece taze olarak tüketilmiyor.  Donmuşunu yapsınlar. Biz gerekli raporlarımızı sunduk. Bugüne kadar muz üreticilerimiz ayakta duruyorsa hükümetimizin almış olduğu 9 buçuk 10 dolar referans fiyat ve bunun üzerine yüzde 145.8 verginin konmasıyladır. Devamını istiyoruz.”