Irak pazarı masaya yatırıldı | Güney Gazetesi Mersin

Irak pazarı masaya yatırıldı

Toros Üniversitesi, ekonomi toplantıları kapsamında düzenlenen ‘Türkiye’den Irak’a Bakış’ konulu konferansta, Mersinli iş insanları Irak pazarını masaya yatırdı.

Irak pazarı masaya yatırıldı


Yasemin Toklucu 

Toros Üniversitesi, ekonomi toplantıları kapsamında ‘Türkiye’den Irak’a Bakış’ konferansı düzenledi. Konferansta 6 iş insanı, Irak pazarını ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri anlattı.

 

Toros Üniversitesi 45 Evler Kampüsünde Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Özer moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansa, Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Yusuf Sertaç Özveren, Rektör Haluk Korkmazyürek, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Başkanı Gül Akyürek Balta, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin ile Türkiye ile Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD) Başkanı Nevaf Kılıç ve öğrenciler katıldı.

 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ahmet Özer, üniversite olarak eğitim-öğretim döneminde öğrencilere yönelik bu tarz etkinlikler düzenlediklerini belirterek, “Buradaki amacımız öğrencilerimize bir mutluluk, memnuniyet oluşturmak. Fakat maalesef şimdiki öğrenci yapısı bizim dönemdeki öğrenci yapısı gibi değil. Şu anda burada kentin önde gelen en önemli iş insanları var. Öğrencilere 'gelin burada iş insanları var, başka yerde bu insanları bulamazsınız' diyoruz ama çok ilgi duymuyorlar. Bizim amacımız öğrencileri bu konuda memnun etmek. İkinci amacımızda üniversite ile kenti buluşturmak istiyoruz. Uzun yıllardır bunlar yapılmamış. Bu ilişkileri sürdüreceğiz ve burada başarılı olacağımıza inanıyorum. Bunlara devam edeceğiz. Bugünde önemli bir konuyu konuşacağız. Konuşmacı olarak gelen 6 iş insanımıza teşekkür ediyorum” dedi. 

 

KIZILTAN: “BURADA YAŞAYAN İNSANLARIN SÖZ SAHİBİ OLMASI LAZIM”

MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, Ortadoğu’ya olumsuz bir bakış açısının söz konusu olduğunu dile getirerek, “Bunun suçu belki bizdedir. Ortadoğu’yu bir türlü çağdaş bir coğrafya haline getiremedik. Buradaki sorunlar burada yaşayan insanlar tarafından çözülür. Eğer biz bu coğrafyaya 3. ülkeleri dahil etmeye devam edersek sonuç ortada. 3. ve 4. ülkelerin kaç tanesinin karıştığını saymak zor. Bir kere bu coğrafyanın düzelmesi için burada yaşayan insanların söz sahibi olması lazım” ifadelerini kullandı.

 

KIZILTAN: “BİZ TÜRKİYE GİBİ OLMAK İSTİYORUZ DİYORLAR”

Ortadoğu bölgesinin düzelme yolunun eğitimden geçtiğinin altını çizen Kızıltan,Bölge eğitim düzeyinin en düşük olduğu bölgelerden birisi. Kültür düzeyinin artırılması gerekiyor. Her şey ticaretle olmuyor. Irak ve Türkiye sınır komşusu, birbiriyle akraba iki ülke. Biz hep ticaret gözüyle baktığımızda bir sonuç alamıyoruz. İkili ilişkilerle bazılarınız ticaret yapabiliyor ama yine bu ticarette de farklı ülkelerin buraya müdahalesiyle ticaret de bazen kesintiye uğrayabiliyor. Bu coğrafyada öyle ya da böyle Türkiye çağdaş, kurumsal, devlet geleneğine sahip büyük, kültür ve deneyimi olan bir ülke. Kuzey Irak'ta biz 4-5 gün geçirdik. Buradaki halk konuştuğumuz zaman bizim yüzümüz Türkiye’ye dönük, Türkiye’nin de yüzü batıya dönük diyorlar. 'Biz Türkiye gibi olmak istiyoruz' diyorlar. O coğrafyada da bir uyanış olduğunu gördüm. Ticareti geliştirmemiz için sadece biz malımızı satalım diye düşünürsek onlar gelin satmayın burada yatırım yapın diyorlar. Bunu karşılıklı yarar sağlayacak şekle dönüştürmeliyiz. Bunun için de iki ülke arasında bir kere güven ortamı oluşturmalıyız. 3. ülkelerin oluşturduğu yapay düşüncelerden kendimizi arındırmamız lazım.” şeklinde konuştu.

 

SUNAY: “IRAK’A ÇOK YANLIŞLIKLAR YAPTIK”

Irak’ın geçmiş yıllarda Türkiye’nin en önemli partnerlerinden biri olduğunu vurgulayan TURAB Yönetim Kurulu Başkanı Canan Sunay ise şunları kaydetti:

“Irak bugün de ülkemizin stratejik konumu nedeniyle bizler için önemini yitirmeyecek bir ülke. Irak genelinde son 40 yılını savaşlarla geçirmiş bir ülke. Yıllarca milli gelir fazlası veren bir ülke konumundan bir anda ekonomik krizler ve cari açıkla boğuşan bir ülke konumuna geçti. Bununla birlikte ülkemiz algı tuzağına düşmedi. Bizim için Irak Almanya’dan sonra 2. önemli pazar. Dünya geneline bakınca ABD kendi kıtasında ticaretin yüzde 80’ini yapıyor. Afrika, AB kendi ticaretlerini kendi aralarında yapıyor. Neden biz kendi komşularımızla ticarette zayıf kalıyoruz? Çünkü orada ciddi kaynak var ve bu kaynaktan Türkiye’nin nemalanmasını istemeyen güçler bizi birbirimize düşürmek için elinden geleni yapıyor. Irak’ta sıkıntı var zaten biz ne gönderirsek kabul ederler dedik hep. En büyük handikap bu oldu. Bu bakış açısıyla dış ticarette 2. partner olmaktan çıkıp 6. sıraya geriledi. Çok yanlışlar yaptık. Mercimek istediler taş gönderdik, yağ istediler su gönderdik. Onlara sürekli yanlışlıklar yaptık. Ambargo kalkınca da Irak dış dünyaya açıldı ve Türkiye’nin üzerinden uçarak Çin’e, Avrupa’ya giderek, kendi mallarını kendileri aldılar. Bizi de taşeron olarak kullanmaya başladılar. Bu hatayı biz İran’da da yapıyoruz. Döngü böyle olunca bizim ticaretimizde gerilemeler oldu.”

 

TEKLİ: “SAVAŞLAR SONLANMALI”

MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli ise Irak ile yüzde 20'lik ihracat kapasitesine ulaşmak istediklerinin altını çizerek, "Şu anda 58 firma Irak’a değişik ürünlerle ihracat yapıyor. Ana madde gıda, arkasından cam, çelik konstrüksiyon, makine ve mobilya sektörü geliyor. Çok ciddi ihracat rakamlarına sahibiz. Üreten toplumlar konusuna değineceğim. Geçmiş savaş teğet geçer. Biz savaşlara karşı üretiyoruz. Savaşan milletin bizim ürettiklerimize aşırı derecede ihtiyaç duyduğunu bilmemek yanlış olur. Ben ilimiz konusunda 1990’lara kadar ihracata kasa yetiştiremiyorduk sonra ne olduysa savaşlar çıktı ve bugün güneyimizde savaşmayan ülke yok. Bizler üreten ülkelerin evlatlarıyız, üretmezsek sonumuzun ne olacağını biliyoruz. Mersin’in savaşlar ardında ezilmesini hiç hoş karşılamıyorum. Artık bu savaşlar sonlanmalı. Bunlarla bizi yok ediyorlar. Bizim değerlerimizle onların değerleri birleşse örnek bir bölge olacaktı Ortadoğu. Bizi birbirimize düşürdüler. Komşum ile iş yapamamaktan dolayı çok üzülüyorum. Biz komşu değil, bu ülkelerle kardeştik. 1990 yılından itibaren bu bölgelerde savaş bitmedi. Hepsi enerjiden, gazdan sıkıntı yaşıyorlar. Bizlerle ortaklık yapıp üretim yapmak istiyorlar. Petrolleri var ama üretimleri yok. Kendilerini bu konuda yetiştiremedikleri için en büyük desteği bizim vermemiz gerektiğini biliyorlar. Bizler komşumuza yardım etmeliyiz ki gelecekte bölge ekonomisini birlikte paylaşalım. Belki bizde petrol yok ama onlarda olmayan da bizde var. Su var, tarım var" ifadelerini kullandı.

 

BALTA: “MERSİN ÖNEMLİ BİR GELECEĞE KOŞUYOR”

TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta da iş insanları olarak Mersin'de her türlü yatırım imkanını geliştirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu süreçte nitelikli istihdamın artması, sizlerin gelecekte daha iyi iş imkanıyla buluşmasını sağlayacak.  TÜİOSB olarak 40 yatırımcı ile birlikte OSB’mizin 28 Aralık günü temelini attık. 3 bin kişilik istihdam sağlayacağız. Tamamlandığında toplam istihdamı 7 bin kişiye ulaştırmayı düşünüyoruz. 5 yıl içinde ikinci genişleme alanıyla birlikte toplam istihdamı 10 bin kişiye ulaştırma hedefimiz var. Bölgemiz makine teçhizat altyapı yol, yerleşim dahil 1 milyar TL’lik yatırım sağlayacak. Gençlere üniversite yıllarını iyi değerlendirmeleri adına tavsiyelerde bulundu. Mersin önemli bir geleceğe koşuyor. İmkanları çok fazla geleceği parlak bir şehirde okuyorsunuz. hepimiz üniversite sanayi işbirliğine çok önem veriyoruz.” şeklinde konuştu.  

 

KILIÇ: “IRAK’TA HÜKÜMETİN SİYASİ DESTEĞİNİ İSTİYORUZ”

TISİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevaf Kılıç, Türkiye ve Irak’ın tarihlerinin birlikte geliştiğini ve Türkiye’ye yakınlığı nedeniyle önemli bir ekonomik ortak olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Bir zamanlar önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan Irak bugün konuttan sulamaya, enerjiden imalata her alanda geniş çaplı altyapı yatırımlara gereksinim duyuyor ve ülkemizin deneyim ve girişimciliğinden yararlanmayı arzuluyor. Irak bizim için önemli. Irak’a ihracatımız 12 milyarlar dolardan 8 milyar dolarlara düştü. Şuan biraz kıpırdanma var. Cumhurbaşkanımızın Irak ile ticaretimizin 20 milyar dolar olması gerekir söyleminin gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok. Türk plakalı araçlar Dohok, Süleymaniye, Erbil’e kadar gidebiliyor. Basra’ya kadar gitmelerin istiyoruz. Arap baharıyla birlikte Suriye’de kapanınca Arap yarımadasına ihraç ettiğimiz ürünler deniz yoluyla gitmek durumunda kalıyor. Irak güzergahı açılırsa Arap yarımadasına ürünlerimiz Irak güzergahı üzerinden gidebilir. Şanlıurfa-Habur otobanının açılmasını istiyoruz. bu da önemli bir proje. özellikle Nusaybin sınır kapısı Arap baharı başlamadan yap işlet devret modeliyle en önemli kapılardan biri ama açılamadı.  İki ülke arasında pilot kapı seçilmişti. Tek işlem tek gümrük işlemi uygulanacaktı. Irak’ta hem iş dünyasının hem de hükümetin siyasi desteğini istiyoruz. İşadamlarımıza Irak’tan Türkiye’ye gelirken geçiş üstünlüğü istiyoruz. İş insanlarının zamanları çok kıymetli. kapıda birkaç saat beklesinler istemiyoruz. Kardeş şehir çalışmalarımız var. Erbil Süleymaniye valilerini davet ettik. Mersin ve Erbil’in Adana ile Dohok’un Yenişehir ile Zaho’nun kardeş şehir olması için çalışıyoruz. Irak’ta Mersin tanıtım günü öneriyorum. Hedeflerimizden birisi de ortak yatırım. Ortak yatırımların önünü açmak. Erbil geleceğin Dubaisi olacak. İran ile Irak arası 9 kapı var. Bizim kapı sayımız da artırılmalı. Adana-Erbil seferlerinin başlamasını istiyoruz.”

 

ENGİN: “İRAN’A KAYAN İHRACATIMIZI KENDİMİZ YAPMAK İSTİYORUZ”

MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin Irak’ın fiilen görünmese de üçe bölünmüş durumda olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Irak şu anda fiilen görülmese de üçe bölünmüş durumda. Kürt bölgesi, Şii bölgesi ve Sünni bölgesi. Arap baharıyla birlikte Suriye’de aynı şekilde. Ana ihracat kapılarımız, komşularımız tamamen kapanmış ve savaş halindeyiz. Bunun diplomatik yollarla biran önce çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünyada sermaye istikrarı olmayan hiçbir ülkeye akış olmaz. İstikrar, demokrasi, adalet, hukuk gelişmişse, sermaye gider bu limanlara yatırım yapar. Son dönemlerde ülkemizde de sermaye kaçışı oldu. Son dönemlerde sakinleşse de aynı durumları yaşıyoruz. Ülkemizde de ekonomiyi, demokrasi olmadan, hukuk olmadan düşünemeyiz. Demokrasi olmayan ülkelerde ekonomi, ekonomi olmayan yerde demokrasi olmaz. Irak’ta da süre gelen istikrarsız durum devam ediyor ve Türkiye ile ticareti de etkiliyor. Biz kuzeydeki komşularımızla ne kadar iyi geçinirsek ihracatımızı da şekilde geliştirebiliriz. Bir bakmışsınız kapıyı kapatıyorlar, yumurta almıyorlar, mobingler yapıyorlar. İhracatta sıkıntı yaşayabiliyoruz. Bunun için biz özellikle STK temsilcilerimizin bölgeye gidiş gelişlerimizde bu durumu göze alıp İran’a kayan ihracatımızı yine kendi kapılarımız üzerinden kendimiz yapmak istiyoruz. Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 20-25’i ırak üzerinden yapılıyor. Bunu yeniden geliştirmeliyiz.”

 

Konuşmaların ardından iş insanları, öğrencilerin sorularını yanıtladı.