ELVAN PEHLİVAN
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, derinleşen genç yoksulluğu ile ilgili Meclis’te konuştu. Eğitim öğretim yılının ekonomik kaygıların gölgesinde başladığına dikkat çeken Koca, “Bugün ne yazık ki üniversiteler ve öğrenciler kuşatma altında. Bir yandan ekonomik şiddet, bir yandan faşist terör bir yandan rektörlerce uygulanan baskı ortamları, güvencesizlik ve geleceksizlik söz konusu. Tüm bunlarla öğrenci gençlik kuşatılmak ve baskı altına alınmak isteniyor. Uygulanan Şimşek politikasıyla, ekonomik program marifetiyle genç yoksulluğu diye bir kavram yaratılmış durumda bugün. Hem enflasyon yoluyla halk soyulmuş hem de öğrencilerin kamusal hakları tek tek tırpanlanmış durumda. Bütçeden KYK yurtlarına, burslara, öğrenci kredilerine oransal olarak çok düşük bütçeler aktarılmış vaziyette. Türkiye bugün OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip ülke konumundayken KYK’nin burs ve yurtlarına ayrılan bütçeler enflasyon oranlarına denk düşmüyor” diye konuştu.
“VAHŞET KOŞULLARA RAĞMEN YURT FİYATLARI FAHİŞ ORANLARDA ZAMLANDI”
KYK yurtlarının tıka basa dolu olduğunu vurgulayan Koca, üniversitelilerin yurtlardaki 3 kişilik odalarda 6-7 kişi kalmak zorunda olduğunu söyledi. Yurtlarda sağlıklı koşulların olmadığının altını çizen Koca, “Daha geçen hafta ekonomik zorbalığın cinayetlerinden biri daha işlendi. Yurtta sıcak su olmadığı için soğuk su ile duş alan bir öğrenci yaşamını yitirdi. Ama bakıyorsunuz bu vahşet koşullarına rağmen bu yurtlar fahiş oranlarda zamlanmış durumda. Burs ve kredilere zam oranları ise yine sefalet zamlarına denk geliyor. Bu kelimenin tam anlamıyla öğrencileri bile isteye enflasyona ezdirmektir” ifadelerini kullandı.
“GENÇLER EN TEMEL İNSANİ İHTİYAÇLARINA ERİŞEMİYORLAR”
Üniversitelilerin üzerinde korku imparatorluğu yaratılmak istendiğini dile getiren Koca, “Son derece meşru ve anayasal haklarını kullandıkları için öğrenciler zorbalığa uğruyorlar. Özellikle bu yıl siyasi iktidar, üniversitelerin açılışını zor aygıtlarını öğrencilerin üzerine salarak başlattı. Atanmış rektörler ve dekanlar eliyle öğrencilerin canına kast ediliyor. Güvenli yurt istiyoruz bildirisi dağıttılar diye öğrencilere soruşturmalar açılıyor. Barınma yemek ulaşım hakları için yapılan eylemlere ÖGB, polis, kolluk yoluyla ve üniversitelere sokulan çeteler eliyle öğrencilere saldırılar gerçekleşiyor. Öğrenci kulüp ve toplulukları kapatılıyor. Ekonomik ve fiziksel korku imparatorluğu yaratılarak gençliğin faşizme biat edilmesinin istendiğini görüyoruz. Hal böyleyken burada her kürsüye çıkıldığında “gençler bu ülkenin geleceğidir’’ hikayesi anlatılmaya devam ediliyor. Ama üniversiteli gençlerin durumları ortada. Gençler geçinemiyorlar, açlar, derslere aç giriyorlar, barınamıyorlar, en temel insani ihtiyaçlarına erişemiyorlar. Sağlıksız ve can güvenliğinden yoksun şekilde eğitim hakları ellerinden alınıyor. Öğrenciyi müşteri gibi gören bu sermaye düzenine karşı, parasız, bilimsel anadilinde, demokratik üniversiteler için gençlerin yanındayız” şeklinde konuştu.
“Gençler geçinemiyor, derslere aç giriyor” |