ABİDİN YAĞMUR
Türkiye’nin en büyük patron örgütü olan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk-İş’e bağlı Türk Metal, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş ve Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş arasında grup toplu iş sözleşmesi süreci başladı.
TİS sürecini değerlendiren DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, metal sektörünün Türkiye kapitalizminin en önemli sektörü olmasının yanında kâr marjı en fazla olan sektörlerin başında geldiğini vurguladı.
Sektördeki bazı firmaların kârlılığına bakınca tablonun net olarak görüldüğüne değinen Koca, “Kârın kaynağı olan işçiler açısından ise durum aynı değil. Metal İşçisi ocak ayında ortalama 50 bin 830 TL ücret alırken, Aralık’ta 43 bin 577 TL alıyor; aradaki fark 7 bin 252 TL. Gelir vergisi diliminden dolayı kesiliyor. İşçi, yılbaşı ile yılsonu arasında yüzde 11,31’lik oranda ücret kaybına maruz kalıyor. BİSAM’a göre; Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 41 bin 857 lira olmalı. Reel ücretlerin sürekli gerilediğini düşününce tablo ortada. Metal işçileri hemen her gün yapılan zamlar karşısında gündelik temel ihtiyaçlarına erişemez hale gelmiştir. İnsanca yaşayacak ücret yaşamsaldır” dedi.
“İŞÇİLERİN ÜZERİNE SON ÇİVİYİ ÇAKMAK NİYETİNDELER”
Sendikaların tutumunun metal işçilerinin geleceğini belirleyeceğine işaret eden Perihan Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Metal işçilerinin talepleri net; üyesi oldukları sendikanın işçiye rağmen herhangi bir sözleşmeye imza atmaması. İşçilerden habersiz ve onaysız sözleşme olmaz! Bu sözleşme yalnızca 150 bini aşkın metal işçisini ve onların ailelerini doğrudan etkilemekle kalmıyor, Erdoğan ve Şimşek ikilisinin OVP ile ısrarcı oldukları ucuz ve güvencesiz olan emek rejimini Türkiye işçi sınıfına kabul ettirmektir. İşçilerin üzerine son çiviyi çakmak niyetindeler. Türk Metal Sendikası da 196 işyerinde yaklaşık 140 bin işçi için MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde, 1 Eylül 2025 itibarıyla ilk altı ay toplam yüzde 38,97 oranında zam talep istedi. Türk Metal Sendikası’nın işçi sınıfının belini bükecek bir sözleşme taslağı getirmesi, Erdoğan’ı ve Şimşek’i memnun etmiş olabilir ama binlerce metal işçisini yoksulluk sınırın altına itmesi OVP’nin bir bütün olarak işçi sınıfına ödetmiş olduğu diyeti kabul etmiş olur. Tük Metal iş Sözleşmeyi tekrar gözden geçirmeli, işçilerin aleyhine değil lehine hareket etmelidir. Metal işçisi kazanınca Türkiye işçi sınıfı kazanacak.”
