ABİDİN YAĞMUR
Mersin Kadın Platformu bileşenleri, Mersin Adliyesi önünde bir açıklama yaparak Diyanet İşleri Başkanlığının kadınların sosyal, ekonomik ve hukuksal haklarını hedef alan Cuma hutbesine tepki gösterdi.
Kadınlar, “Diyanet kadın düşmanı hutbe, vaaz ve açıklamalarla kazanımlarımıza saldıramaz. Medeni Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz. Miras hakkımızı tartıştırmıyoruz” yazılı pankart açtı.
“DİYANET ERKEK ŞİDDETİNİ ÖRGÜTLÜYOR”
Mersin Kadın Platformu adına açıklamayı Eğitim-Sen şube yöneticisi Nermin Karasu okudu. Nermin Karasu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İktidar, “ailenin korunması ve güçlendirilmesi” plan ve programları çerçevesinde kadın karşıtı politikalarını arabuluculuk düzenlemeleriyle, aile hukukuna yönelik müdahalelerle ve kanunlarla güvence altına alınmış boşanma, nafaka, tazminat gibi kazanımları gasp etmeye dönük planlar yapıyor. Siyasal iktidarın tüm kurumları üzerinden farklı biçimlerde ifade bulan bu kadın düşmanı kampanyanın yürütücülerinden biri de Diyanet İşleri Başkanlığı. Diyanet son dönemde verdiği hutbelerle camilerden erkek şiddetini örgütlüyor, erkeklere “kadınların haklarını gasp edin” mesajı veriyor.”
“KADINLARIN MİRAS HAKKINA DA GÖZ DİKİYOR”
“Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Diyanet İşleri Başkanı tarafından da uygun görülen 01.08.2025 ve 15.08.2025 tarihlerindeki Cuma hutbelerinde önce kadınların kıyafetini hedef göstererek, buna sessiz kalanların “vebal altında” olacağını söyledi. Sonra da “Kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” diyerek kadınların ve kız çocuklarının eşit miras hakkını yok saydı. Diyanet Medeni Kanun’un açık hükümlerine ve Anayasa’da düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı davranmakta bir sakınca olmadığını duyurarak Medeni Hukuk’u yok saydı. Yerine Şer’i Hukuk’u koydu. Her gün kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülürken, İstanbul Sözleşmesi gibi kadını şiddetten koruyacak önemli mekanizmaların devre dışı bırakan siyasi iktidar şimdi de hutbeler aracılığıyla kadınların yaşam hakkına; ücretli bir işte çalışma koşulları olmayan, çalışsa bile güvencesiz, esnek çalıştırılarak derinleşen bir yoksullukla karşı karşıya olan kadınların eşit miras hakkına göz dikiyor.”
“HUTBEYİ HAZIRLAYANLAR DA OKUYANLAR DA SUÇ İŞLEDİ”
“Bizler geleceğimize, haklarımıza, kazanımlarımıza sahip çıkarak, devletten Diyanet’in hutbelerine de yansıyan bu bütünlüklü ve sistematik saldırılarına karşı suç duyurusunda bulunmak için buradayız. Kılık kıyafet üzerinden erkeklere okunan hutbe ile kadınların kıyafetleri üzerinden yaşamlarına müdahale etmeyi örgütleyerek kadına yönelik şiddeti teşvik edenlere, eşitliğe ve mülkiyet hakkına saldıranlara karşı suç duyurusunda bulunuyoruz. Diyanet’in kadınların ve kız çocuklarının en temel haklarını ortadan kaldırmaya çalışan; bu haklarını kullanmak istedikleri taktirde yaşam haklarının ellerinden alınması dahil her türlü şiddete maruz kalmalarına neden olacak bu kışkırtıcı tutumundan vazgeçmesini sağlamak için sorumluları görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Başta Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere söz konusu hutbeleri hazırlayan, yayınlayan tüm kamu görevlileri ve okuyan imamlar görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanarak suç işlemiştir.”