Emir için adalet çağrısı

Mersin’de tamirhanede çocuk işçi olarak çalışan Emir Kılınç’ın (16) ölümüne neden olan Umut F. (23), çıkarıldığı mahkemece ’adli kontrol’ şartıyla serbest bırakıldı. Her geçen gün acısının katlanarak arttığını dile getiren anne Çiğdem Kılınç, bir video paylaşarak adalet çağrısında bulundu. Annenin feryadına ses olan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Okulu bırakıp çalışmak zorunda bırakılan, en ağır işlerde en ucuza koşulan çocuk işçiler her geçen gün artıyor. Emir Kılınç da onlardan biriydi. Oyun oynaması, hayal kurması, kendini gerçekleştirmesi gereken yaşta çalışmaya zorlanan, çalışması da ölmesi de fıtrat gibi kabul gören bir çocuk” dedi.

Emir için adalet çağrısı


İLKAY ADALIOĞLU

7 Ağustos’ta Mersin’in Akdeniz ilçesinde 16 yaşındaki Emir Kılınç, çocuk işçi olarak çalıştığı sanayide hayatını kaybetti. Tırın altına girerek işlem yapan Kılınç, o sırada tırın sürücüsü Umut F.’nin aracı çalıştırıp atölyeden ayrılmasıyla tırın altında kaldı. Olay sonrasında kaçan tır sürücüsü Umut F. ise ekipler tarafından gözaltına alınmıştı, ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Emir’in ailesi adalet çağrısında bulundu.

 

KOCA: “EN AĞIR İŞLERDE EN UCUZA KOŞULAN ÇOCUK İŞÇİLER HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

 

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Emir’in annesi Çiğdem Kılınç’ın videosunu paylaşarak çocuk işçi sayısındaki artışa dikkat çekti. Koca, “Videodaki kadın Emir’in annesi adalet için feryat ediyor, bu ses bu çağrı bu feryat hepimizin. Türkiye'de 1 milyonu aşkın çocuk işçi var. Okulu bırakıp çalışmak zorunda bırakılan, en ağır işlerde en ucuza koşulan çocuk işçiler her geçen gün artıyor. Emir Kılınç da onlardan biriydi. 16 yaşındaydı, 8 yaşından beri çalışıyordu, kısacık ömrünün yarısını sanayide, otomotiv atölyelerinde geçirdi.8. sınıftan sonra okulu bırakmak zorunda kaldı. Emekli maaşı yetmediği için yevmiyelik işlerde çalışan bir babanın, iş buldukça çalışan bir annenin, 14 yaşındaki kardeşi de kendisi gibi sanayide çalışan emekçi bir ailenin ferdiydi Emir. Oyun oynaması, hayal kurması, kendini gerçekleştirmesi gereken yaşta çalışmaya zorlanan, çalışması da ölmesi de fıtrat gibi kabul gören bir çocuk” dedi.

 

“EYÜPLER, EMİRLER HER GEÇEN GÜN BU KARA DÜZENDE ÖLÜME MAHKÛM EDİLİYOR”

 

Mersin’de çalıştığı dönercide yavaş çalıştığı gerekçesiyle gecenin dördünde canice katledilen 12 yaşındaki Eyüp Can Güner’i hatırlatan Koca, “Eyüpler, Emirler her geçen gün bu kara düzende ölüme mahkûm ediliyor. İktidar ve sermaye politikalarıyla çocuklar ucuz emek ülkesine dönüştürülen memleketimizde emek sömürüsünün en alt piramidine adım adım yerleştiriliyor. Çocuk işçiliğine karşı, çocuk hakları için ses çıkarmak, harekete geçmek artık hepimiz için yaşamsal. Çocuk hakları için herkes elinden geleni yapmak zorunda” ifadelerini kullandı.

 

KILINÇ: “EN KÜÇÜK SUÇTAN BİLE İÇERİDE YATAN İNSANLAR VARKEN KATİL OLANLAR NEDEN DIŞARIDA?”

 

Anne Çiğdem Kılınç ise şu şekilde konuştu:

“Acım ikiye katlanmış durumda, neden mi? çünkü benim oğlumun canına kasteden kişi hala dışarıda, benim oğlum toprağın altında. O ev cezasıyla yatağında yatmış durumda, 12 gün oldu benim acım daha da katlandı. Dört savcının verdiği kararla tutuklama kararını hâkim onaylamıyor. Neden onaylamadığını biz de bilmiyoruz.

Olay gününde ezilme anından önceki videoları izledim. Oğlum işlerin bitmediğini bildiği için bekle diye işaret yapıyor. Tırın altına girdiğini bile bile gaza basıp gitti, acımasızca ezdi benim oğlumu, sadece parayı vermemek için. Niyetinde kaçmak vardı, ardına bakmadan kaçtı gitti. Bunu bildikleri halde ev hapsi veriyorlar. Ben onun cezaevine girip yanmasını istiyorum. Şimdi size soruyorum adalet bunun neresinde?

En küçük suçtan bile içeride yatan insanlar varken katil olanlar neden dışarıda? Bir kilo baklava çalıp da 6 yıl hapis cezası alanlar varken insan canına kasteden insanlar neden dışarıda? Bunun adalet neresinde?

Pazartesi günü tekrar dosyasını sunacağız, umarım bu sefer adalet yerini bulur. Adalet sağlansın istiyorum. Ben yandım başka anneler yanmasın.”