MEÜ Mersin Deniz Ticaret Odası Denizcilik Fakültesi bahçesinde gerçekleşen yayında Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, üniversitenin mevcut durumu, yatırımlar, akademik hedefler, üniversite-kent ilişkisi gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.
“KABEV PROJESİYLE 400 MİLYON TL’LİK KAYNAK SAĞLANDI VE KENDİ ELEKTRİĞİMİZİ ÜRETİYORUZ”
Mersin Üniversitesi’nin 45 bini aşkın öğrencisiyle büyük bir aile olduğunu vurgulayan Yaşar, üniversitede bulunan bölümlerle ilgili bilgi verdi.
MEÜ’nün kendi elektriğini kendisinin ürettiğini ve ciddi tasarruf sağladıklarını belirten Rektör Yaşar, “Dünya Bankası tarafından desteklenen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) projesine kabul edilen ilk üniversite olduk. Bu sayede 400 milyon TL dış finansman sağladık. Proje kapsamında Tıp, Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültelerine güneş enerjisi sistemleri kurduk. Yaklaşık %40 enerji tasarrufu elde edeceğiz. Bu sadece çevresel değil, yıllık 70-80 milyon TL tasarruf anlamına da geliyor. Projenin ikinci etabıyla Onkoloji Hastanemizin otoparkı güneş panelleriyle kaplanacak, elektrik üretim kapasitesi daha da artacak” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK ALANINDA ATILIM YAPIYORUZ, YENİ HASTANELER VE YENİ CİHAZLAR HASTALARIMIZIN HİZMETİNDE”
Sağlık alanında attıkları adımlarla ilgili bilgiler veren Yaşar, “Diş Hekimliği Hastanemiz 12.234 m² alanı, 178 ünitesi, 250 günlük hasta kapasitesiyle bölgeye önemli bir katkı sağlıyor. Burada 2 yılda 40 bini aşkın hastaya hizmet verdik, 300’den fazla ameliyat gerçekleştirdik. Tıp Fakültesi Hastanemize son teknoloji 3 Tesla MR cihazı aldık. Bu cihazla hastalar daha hızlı hizmet alıyor. Ayrıca dijital kontrastlı 3D mamografi cihazı ve yeni tomografi cihazı da hastanemize kazandırıldı. PET cihazı için de çalışmalarımız devam ediyor. Hastanemizi dijital hastane haline getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
“ÖĞRENCİ DOSTU OLANAKLARIMIZLA HER ZAMAN GENÇLERİMİZİN YANINDAYIZ”
Öğrencileri önceleyen bir anlayışla hareket ettiklerini vurgulayan Yaşar, “Üniversitemiz artık yemeğini kendi üretiyor. Merkez Yemekhanemizde 5-6 bin kişilik yemek çıkarıyoruz. Öğrencilerimiz 17 TL’ye dört çeşit yemek yiyebiliyor. Bu sistemle ayda 2 milyon TL tasarruf sağlıyoruz. Ring seferleriyle öğrencilerimizin kampüs içi ulaşımını ücretsiz sağlıyoruz. Kız yurdundan ve kampüs girişinden başlayan bu seferler sayesinde öğrencilerimiz derslerine zamanında ve güvenli ulaşıyor. Vize ve final dönemlerinde kütüphanemizi 24 saat açık tutuyoruz. Ücretsiz yiyecek ve içecek dağıtımı yapıyoruz. Öğrencilerimizden gelen talepleri doğrudan dinliyor, sorunları çözüyoruz. Uzun vadede daha büyük ve donanımlı yeni bir kütüphane inşa etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAK VE AKADEMİK BAŞARILARIMIZI ARTIRMAK”
Araştırma, geliştirme ve akademik anlamda her zaman en iyi üniversiteler arasında yer almayı hedeflediklerini belirten Yaşar, “Araştırma Üniversitesi olmak için kriterlerimizi yeniden belirledik. Akademik yükseltmelerde yayın, atıf, patent gibi ölçütleri zorunlu hale getirdik. BAP ve TÜBİTAK projeleri sayımız arttı. 50’den fazla ulusal ve uluslararası iş birliği protokolü imzaladık. TÜBİTAK 2209-A kapsamında öğrencilerimiz 177 projeyle destek aldı. Bu bizim için bir gurur kaynağı. THE Impact Ranking 2024’te genel sıralamada 801-1000, ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ alanında 201-300 bandında yer aldık. GreenMetric’te Türkiye’nin en yeşil ilk 20 üniversitesi arasına girdik. YÖK’ün değerlendirmesinde ise 4 farklı alanda en başarılı üniversitelerden biriyiz” dedi.
“KENTİMİZİN TÜM DİNAMİKLERİYLE ORTAK ÇALIŞMAYI İLKE EDİNDİK”
Üniversite şehir ve sanayi iş birliğinin önemine değinen ve bu alanda gerçekleştirilen faaliyetlerden bahseden Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, “Mersin Üniversitesi olarak kentimizin tüm dinamikleriyle ortak çalışmayı ilke edindik. ‘Üniversite-Şehir İş Birliği Komisyonu’ ve ‘Bilim, Eğitim, Sanat, Teknoloji, Girişimcilik ve Yenilikçilik Kurulu’nu kurduk. Sanayicilerle 500’e yakın temas kurduk. Ar-Ge projeleriyle doğrudan katkı sağlıyoruz. Mersin Teknopark bünyesinde çok başarılı firmalar faaliyet gösteriyor. Akademisyenlerimiz belediyeler, STK’lar ve özel sektörle ciddi projeler yürütüyor. Yüksek bütçeli Avrupa Birliği projeleriyle kente ve ülkeye katkı sağlıyoruz” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)