Mahkeme kararına rağmen yerlerinden oldular! | Güney Gazetesi Mersin

Mahkeme kararına rağmen yerlerinden oldular!

Kayyum atanan Akdeniz Belediyesi, Mahmudiye Mahallesi Kuvayi Milliye Parkı içerisinde bulunan ve belediye mülkiyetindeki alanın yeşil alan yapılacağını gerekçesiyle, bölgede faaliyet gösteren ayakkabı tamir kulübesi ve bazı büfelerin boşaltılmasını talep etti. Akdeniz Kaymakamlığı, 14 Temmuz 2025 tarihli ve 2025/17 sayılı kararla 22 Temmuz’da tahliye işleminin yerine getirilmesine hükmetti.

Mahkeme kararına rağmen yerlerinden oldular!


ELVAN PEHLİVAN

İşletmelerinin Akdeniz Belediyesi tarafından kiralandığını, tahliye işleminin haksız ve yasaya uygun olmadığını dile getiren ayakkabıcı esnafından Ahmet Şeremet, Akdeniz Kaymakamlığı’na dava açtı. Mahkeme yürütmenin durdurulması kararını verdi ancak iddiaya göre belediye zabıta ekipleri bazı işletmeleri kapattı, bazılarına ise dükkanları boşaltmaları için birkaç günlük süre verdi. Ancak belediyeye politik olarak yakın olduğu iddia edilen ‘kadın emeği pazarı’ ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Bölge esnafı basın açıklaması düzenleyerek tahliye kararını protesto etti.

 

 

ŞEREMET: “17 YILDIR VERGİ MÜKELLEFLERİ OLARAK BÖLGEYE HİZMET VERİYORUZ””

 

Kendilerine işgalci muamelesi yapıldığını söyleyen esnaf Ahmet Şeremet, “2011 tarihinde HDP döneminde Lostra ve Kadın Emeği Değerlendirme Pazarı için belediyeye sunduğumuz proje kapsamın da projemiz kabul edildi. Bu proje 6 lostra ayakkabı tamir ve boya salonu yanı sıra 2 adet kamuoyu hizmeti için tekel büfesi açılışına izin verilmiştir.2011 tarihinde proje kapsamında belediyenin ruhsat birimine çağrılarak başta M. Kemal Saygılı, Kerim Dağ, Halil Demirel, Sait Şen, Hasan Yıldırım, Mustafa Unutur, Ahmet Şeremet, Ahmet Bağış isimli çalışma arkadaşlarımız ile birlikte belediyenin belirlemiş olduğu yerlerde kendi imkanlarımız doğrultusunda lostra ve büfeleri oluşturarak bugüne taşıdık. Bu bağlamda kadın emeği değerlendirme planı bu projeye dahil olup bizler ile aynı statüye sahiptir. Mevcut projelerin tamamı şahsıma aittir. Toplamda 17 sene kamuoyuna yasal bir şekilde vergi mükellefleri olarak hizmet vermekteyiz” dedi.

 

“BÖLGE İÇERİSİNDEKİ DİĞER İŞLETMELERİN DE TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUZ”

 

Tahliye kararının bölgenin yeşil alan yapılacağı gerekçesiyle gerçekleştirildiğini söyleyen Şeremet, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirtti. Şeremet, “Mahkeme kararlarına rağmen mevcut alan ile ilgili hiçbir projesi olmayan Akdeniz Belediyesi, tamamen siyasi ve yasal olmayan zeminde ilerleyip suç işlemektedir. Kadın emeği değerlendirme pazarından herhangi bir kira bedeli olmadan su ve elektrik giderlerinin belediye tarafından karşılanmaktadır. Bahsi geçen alan içerisinde bulunan 6 adet banka ATM’si bizler ile aynı statüye sahiptirler alan içerisinden onların da tahliyesini talep ediyoruz. Avrupa ülkelerinde zanaatkâr olan meslek dallarına yerel yönetimler kucak açarken bizim yerel yönetimlerimiz neden üvey evlat veya işgalci muamelesi yapmaktadır bu yaklaşımı kabul etmiyoruz ve hakkımızı sonuna kadar arayacağız” şeklinde konuştu.

 

DEMİR: “KAYYUM, BELEDİYE BAŞKANI YETKİLERİNİ KULLANARAK BÖYLE ÖNEMLİ TASARRUFLARDA BULUNAMAZ”

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi ve Çukurova Bölge Temsilcisi Hakkı Demir, kayyumun kanunen belediye başkanı yetkilerine sahip olamayacağını söyledi. Demir, “Şu anda Akdeniz Belediyesi’nde kayyum var, kendisi kaymakam, geçici olarak orada bulunuyor. Belediye başkanı yetkilerini kullanarak böyle önemli tasarruflarda bulunamaz. Dilekçede Akdeniz Belediyesi’ne yazı yazılması da doğru değil, çünkü belediye başkanlığı yok şu anda. Burası artık bu bölgeyle özdeşleşmiş, insanlar gelip burada ayakkabılarını tamir ettiriyorlar, boyatıyorlar. Yine bir belediye tasarrufuyla geçimlerini sağlamak üzere burası bu insanlara tahsis edildi. Şu anda Akdeniz Kaymakamı, belediye başkanlığı yetkisini kullanarak burada böyle bir tasarrufta bulunamaz, bulunmamalıdır. Burada esnaf arkadaşların hak taleplerinin yanında olacağız. Bu hukuksuz bir uygulamadır, böyle önemli işlere lütfen kalkışmayın” diye konuştu.

 

KUŞ: “BURAYI YEŞİL ALAN OLARAK BELİRLEMEK İSTİYORLAR, MAHKEME KARARI OLMADAN BÖYLE BİR KARAR ALAMAZLAR”

 

DEM Parti Mersin İl Eş Başkanı Bedriye Kuş ise, “Basın metninde de belirtildiği gibi 7 yıl önce HDP Meclis üyelerimiz tarafından ve halkın talepleri doğrultusunda, kadınlara ilişkin istihdam alanlarını ve halkımıza istihdam alanları yaratmak amacıyla bir proje gerçekleştirildi. Kadının emeğinin görünür kılınması için Kadın Emeği Kooperatifi kuruldu burada. Yine halkımızın kendi ekmeğini kazanması için halkın talepleri doğrultusunda ayakkabı dükkanları açıldı. Ama ne yazık ki kayyum atandığında ilk hedef aldığı alan Kadın Emeği Kooperatifi oldu ve kapatıldı. Tekrar kayyum tarafından kadın el emeği pazarı açılmış gibi açılış yapıldı. Kayyum sürecinde tamamen keyfi bir şekilde kendi yandaşlarına, kendi belirledikleri kişilere bu dükkanlar verildi. Akdeniz Belediyesi’ne 10 Ocak’ta kayyum atandığı yetmediği gibi personele mobbing uygulandı, personel işten çıkarıldı. Bugün kayyum buradaki esnafın ekmek alanına müdahale ediyor. Bir mahkeme kararı var, mahkeme daha karar vermeden onaylamadan keyfi bir şekilde bu insanların ekmeğiyle oynama durumu söz konusu. Yeşil alan olarak burayı belirlemek istiyorlar, mahkeme kararı olmadan böyle bir karar alamazlar. Eğer yeşil alan olacaksa bütün alanın yeşil alan olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

 

 

“ÖNCE MOBBİNGE UĞRADIM, ARDINDAN İŞTEN ÇIKARILDIM”

 

Akdeniz Belediyesi’nde 14 yıl boyunca büro elemanı olarak çalıştığını dile getiren Özlem Demir ise 10 Ocak’ta belediyeye kayyum atanmasının ardından önce temizlik işine verildiğini, mobbinge uğradığını ve iş akdinin fesh edildiğini söyledi.

Akdeniz Belediyesi’nde uzun yıllar büro elemanı olarak çalıştığını dile getiren Özlem Demir, kayyumun ardından iş akdinin sonlandırıldığını söyleyerek yaşanılanların ayrımcılık politikasının dışa vurumu olduğunu ifade etti.

Demir, “10 Ocak tarihinde belediyeye kayyum atanmasından hemen sonra bana ve birçok iş arkadaşıma sistematik bir şekilde mobbing uygulanmıştır. Önce iş kolumuz değiştirilmiş, ben ve birçok çalışan arkadaş büro elemanı olmamıza rağmen temizlik işinde çalışmaya zorlandık. Birçok arkadaşımız bunu kabul etmediği için haklarında tutanak düzenlenip işten çıkarıldılar. Benim gibi birçok arkadaş ise ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak yapılan bu dayatmayı kabul etmiş ve temizlik işinde çalışmak zorunda kalmıştır. Temizlik işini kabul ettikten sonra da mobbing devam etmiştir. Bu amaçla çalıştığımız yerler sürekli değiştirilmiş ve amirler tarafından sürekli gözetim altında tutulmuş, çeşitli bahaneler ve gerekçeler nedeni ile de hakkımızda tutanaklar düzenlenmiştir. Oturduğumuz adrese çok uzak olan ve ulaşım konusunda sıkıntı yaşayacağımız yerlere kasıtlı bir şekilde görevlendirildik. Toplu taşıma araçlarının ve işçi servislerinin başlangıç saatleri hiçbir şekilde işe başlama saatimizle uyuşması mümkün değildir. Bu durumu yetkili kişilere bildirmemize rağmen dikkate alınmamıştır. Buna rağmen hakkımızda tutanak düzenlenerek iş akdimiz feshedilmiştir. Anlattıklarım şuan Akdeniz Belediyesi'ni yöneten kayyumun, kendisi gibi düşünmeyen emekçilere uyguladığı ayrımcılık politikasının dışa vurumudur. Aynı partiden ve aynı düşünceden olmayan insanları işten çıkararak, ekmeğe muhtaç hale getirmek için uygulanan bu politikayı kınadığımızı bildirir, emekten yana olan tüm kurum, kuruluş ve bireyleri bu anlayışı mahkûm etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.