Şeftali üreticisinin meyve suyu isyanı

Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, geçmiş yıllarda köylerden ayrı ayrı alım yapan meyve suyu fabrikalarının son yıllarda dernek çatısı altında örgütlenip tek fiyat belirlediğini, fabrikaların bu yıl şeftali üreticisine kilo başına 7 lira verdiğini söyledi.  Şeftalinin üretim maliyetinin ise 15 lira olduğunu ifade eden Yılmaz, “1 kilogram meyve fiyatına sadece yarım ekmek alabilmekteyiz. Fabrika yetkililerini vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Meyve suyu üretiminde kullanılan ürün için bir taban fiyat belirlenmesini istiyoruz” dedi.

Şeftali üreticisinin meyve suyu isyanı


ABİDİN YAĞMUR

 

Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Mersin ve yöresinde hasadı devam eden şeftalide meyve suyu fabrikalarınca uygulanan fiyat düşürme çabalarına tepki gösterdi.

Oda binasında bir açıklama yapan Yılmaz, “Nisan ayında başlayan hasadımız ekim ayına kadar devam etmektedir. Dolayısıyla meyve suyu fabrikalarına çok ciddi miktarda ürün vermekteyiz. Ancak ne yazık ki bu ürünlerimizin üretim maliyetleri 15 TL olmasına rağmen fabrikaların alım fiyatları 7 TL düzeyindedir. 1 kilogram meyve suyu fiyatına sadece yarım ekmek alabilmekteyiz. Tarımsal üretimde kullanılan girdi maliyetleri, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin üzerinde olmasına rağmen meyve suyı fiyatlarında artış çok gerilerde kalmıştır. Bu nedenle meyve suyu üretiminde kullanılan ürün için bir taban fiyat belirlenmesini, bu süreçte üretici örgütlerinin de yer almasını önermekteyiz. Başta fabrika yetkililerini vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Bu konuda devlet yetkililerinde de destek bekliyoruz. Lütfen feryadımıza kulak verin. Bu gidişle üretecek çiftçi bulamayacaksınız” dedi.

 

“FABRİKALAR BİRLEŞİP FİYAT BELİRLİYOR”

 

Yılmaz, “Bundan 8-10 yıl önce 11-12 tane fabrikamız ayrı şartlarda ayrı şekilde bölgemizden ürün alırlardı. Her fabrikanın köylerimizde kantarı olurdu. Her fabrika ihtiyacına göre ürün temin edebilmek için zaman zaman rekabet içine girer ve makul fiyatlardan ürün alırlardı. Ne yazık ki son 8-10 yıldır fabrikaların birleşmesiyle birlikte MEYİD adı altında bir dernek kuruldu. Bu derneğe de başkan olarak bir hanımefendi seçildi. Dolayısıyla ne bu ürünü üreten çiftçiyle ne de çiftçi temsilcileriyle hiçbir yetkili görüşmüyor. İstanbul’dan oturdukları yerden ürün fiyatı belirlemekteler. Bu da üreten, emek veren, alın teri döken çiftçimizi derinden üzmektedir. Feryadımız da zaten budur” ifadelerini kullandı.

 

 

“DON FELAKETİ ÖDEMELERİ HÂLÂ YAPILMADI”

 

Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, geçtiğimiz Şubat ayında yaşanan don felaketinin ardından hasar tespit yapılmasına rağmen bugüne kadar çiftçiye hiçbir ödeme yapılmadığını da bildirdi. Musa Yılmaz şunları söyledi:

“2025 yılı adeta bir doğal afetler yılı olarak tarihe geçmiştir. Şubat ayında başlayan don afeti arada dolu yağışlarıyla beraber, nisan ayında da yüksek kesimlerde yeni çiçeklenme dönemine girmiş özellikle şeftali bahçelerimizde çok ciddi hasarlar verdi. Devlet yetkililerimiz sahada çok ciddi çalışmalar yaparak bir rapor hazırladılar. Raporun neticesinde ilimizde ürün kaybının yüzde 65 olduğunu tespit edildiğini ve bu raporların bakanlığa Sayın Cumhurbaşkanına iletildiğini biliyoruz. En son Sayın Cumhurbaşkanımızın bir konuşmasını izledik. Kasım ayının sonuna kadar zarar gören çiftçilerimize ödemelerinin yapılacağını açıkladılar. Ama şu ana kadar kurumumuza ya da çiftçilerimize resmi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin mağduriyetlerini gidermek üzere neye göre, ne kadar, nasıl ödeme yapacaklarını hiçbir şekilde bilmemekteyiz.”

 

“ÇİFTÇİ TARIMDAN UMUDUNU KESTİ, BELEDİYELERDE İŞ ARIYOR”

 

Çiftçilerin artık tarımsal üretimden umudunu kesmeye başladığına değinen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu gidişle üretecek çiftçi bulamayacaksınız dedik. Bunu boşuna söylemiyoruz. Özellikle bizim bölgemiz küçük aile işletmeleri diye tarif ettiğimiz, 8-10 dönüm arazide tarım yapan üreticilerimiz. Son 3-5 yıldır borcu borçla kapatan, ürettiği üründen, yaptığı tarımdan para kazanamayan, çocuklarını okutmakta zorlanan, hayatını idame ettirmekte zorlanan çiftçilerimizin en fazla odamıza gelerek belediyelerden ya da kurumsal firmalardan iş istemesiyle bunu anlatabiliriz. Çiftçi tarımdan umudunu yitirmiş durumda. Belediyemizden, bizden, devletin kurumlarından iş bekleyen binlerce işsizimiz var. İşsiz ordumuz her geçen gün artmakta.”