İLKAY ADALIOĞLU
ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can, Dünya Çevre Günü nedeniyle açıklama yaparak çevre kirliliğini tamamen önleyecek politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Can, “Akdeniz yarı kapalı bir havza olması ve etrafındaki yoğun insan faaliyetleri nedeniyle adeta kirlilik kıskacında plastik çorbası haline dönüşmek üzere. Yapılan araştırmalar, Akdeniz'in, dünya okyanuslarında yer alan 5 ayrı denizel çöp birikim alanlarına ek olarak altıncı büyük çöp birikim alanı olmaya doğru ilerlediğini ortaya koymaktadır. Akdeniz içerisinde ise en kirli kıyılar Türkiye kıyılarıdır. Kirlilik giderek artmaya devam ettiği müddetçe önümüzdeki 30 yıl içerisinde Akdeniz, canlılar açısından yaşanmaz bir ortama dönüşme riskiyle karşı karşıyadır. Akdeniz kıyılarımız plastik çöplüğüne dönüşmeden özellikle Akdeniz’in en çok kirleten nehirlerden olan Seyhan ve Ceyhan nehirlerinden plastik çöplerin denize ulaşmasının engellenmesi ve bu nehirlerin etrafındaki gerek tarımsal gerekse de endüstriyel faaliyetlerin denetlenmesi ayrıca kentsel deşarjların ulusal ve yerel mevzuata uygun olarak deniz kirliliğine sebebiyet vermeden deşarj edilmesi gerekmektedir” dedi.
“MERSİN, NÜKLEER SANTRAL KONUSUNDA BİR İÇ MUHASEBE YAPMALI”
Türkiye’nin nükleer santraller konusunda bir iç muhasebe yapması gerektiğini dile getiren Can, “Dünya genelinde Nükleer santrallar kurulmaya başladığından bu yana dünyanın her yanından nükleer sızıntı, kaza haberleri, radyasyon kaynaklı ölümler, genetik yıkımlar veriler yayınlanmaya devam ediyor. Mersin’de Akkuyu Nükleer Santral inşaat aşamasında iken söz konusu sorunlar nükleer santrallerde yaşanabilecek bir kazaya ne kadar hazırlıklı olduğumuz sorusunu akıllara getirmektedir. Ayrıca inşaat aşamasındaki basına yansıyan sorunlar her geçen gün artmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ TAMAMEN ÖNLEYECEK POLİTİKALAR HAYATA GEÇİRİLMELİ”
ÇMO olarak her yıl Mersin’in hava kirlilik raporunu açıkladıklarını hatırlatan Can, kentin hava kalitesinin toplum ve çevre sağlığı açısından endişe verici boyutta olduğunu belirtti. Can, “Yapılacak tüm yatırımlarda koruma kullanma dengesinin gözetildiği; doğal kaynakları yok eden, çevre değerlerini hiçe sayan bir ekonomik kalkınma yerine Ekonomi ile ekolojinin birlikte planlandığı, çevreyle uyumlu bir sanayileşmenin ve temiz üretim teknolojilerinin tercih edildiği, rüzgâr, güneş gibi Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı kalkınma modelleri ile, çevre sorunlarını çözümleyecek, çevre kirliliğini tamamen önleyecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.