Kamu emekçileri Defterdarlık önünde TİS taleplerini açıkladı: İnsanca yaşam çağrısı

Mersin Defterdarlığı önünde bir araya gelen kamu emekçileri ve emekliler insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebiyle ses yükseltti. ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’, ‘Sefalete teslim olmayacağız’, ‘Sermaye değil emekçiye bütçe’ şeklinde slogan atan yurttaşlar ‘Geçinemiyoruz, acilen zam istiyoruz’ yazılı pankart açtı. Kamu emekçileri açısından Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinin başladığını belirten Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Başkanı Kemal Göçmen, “Emekçiler ancak grevli toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesi ile kazanabilir. Yoksullaşmaya ve ayrımcılığa karşı insanca bir yaşam için gerçek bir toplu sözleşme ve grevli sendika hakkı istiyoruz” dedi.

Kamu emekçileri Defterdarlık önünde TİS taleplerini açıkladı: İnsanca yaşam çağrısı


ELVAN PEHLİVAN

Mersin’de kamu emekçileri Mersin Defterdarlığı önünde TİS taleplerini açıklayarak insanca bir yaşam için ses yükseltti. Büro çalışanlarının eylemine emekli sendikaları da destek verdi. Açıklamayı okuyan BES Şube Başkanı Kemal Göçmen, “1 Mayıs’tan sonra kamu emekçileri bakımından 2026-2027 Toplu Sözleşme süreci başlamış oldu. Bu hafta iktidarın giderek içini boşalttığı emekçiler açısından mücadele günlerini de içinde barındırmakta. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, 12-18 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası olarak ilan ediliyor. Emekçiler ancak grevli toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesi ile kazanabilir. Yoksullaşmaya ve ayrımcılığa karşı insanca bir yaşam için gerçek bir toplu sözleşme ve grevli sendika hakkı istiyoruz” dedi.

 

“ASILSIZ VAATLERLE, SADAKA ZAMLARI İLE SU SERPEREK MUTFAKTAKİ YANGIN SÖNMEZ”

 

İktidarın ücret politikalarıyla kamu emekçileri ve emeklilerin derin bir yoksulluğun içine itildiğini söyleyen Göçmen, “Bugün yaşadığımız derin yoksullaşmanın arka planında demokratik değerleri hiçleştiren, hukuku araç sallaştıran tek adam rejiminin ve bu iktidardan beslenen sermaye çetelerinin ekonomik ihtiyacı olduğu, başta biz emekçiler ve emekliler olmak üzere toplumun geniş kesimlerine yapılacak gelir artışlarını sadaka anlayışıyla ele alındığını yaşayarak öğrenmiş durumdayız. Emekçilerin anayasal hakkı olan grevlerin yasaklandığı, hak talepli her türlü eylem ve etkinliğin bastırıldığını; iktidarın daha yakın zamanda iş insanlarına ‘daha ne istiyorsunuz, haklarını arayan işçilerin grevlerini yasaklıyoruz’ dediği bir sürecin biz emekçilere dayatıldığını biliyoruz. Bugünlerde havuz medyasında yoksul emekçi halka sadaka programları reklam edilmektedir. Ev kadınlarına sigorta teşviki, emekçilere kısmi emeklilik, aile yılı bahanesiyle çocuk başına 5000 TL, üç çocuğu olana KPSS siz memuriyet hakkı gibi sansasyonel haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Hala sadaka vaatleri kanacak mıyız? Oysaki emekçilerin ve emeklilerin mutfağındaki yangın çok büyük artık dayanacak gücü kalmadı, bıçak kemikte, asılsız vaatlerle, sadaka zamları ile su serperek bu yangın sönmez” ifadelerini kullandı.

 

“YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE BİR TEMEL ÜCRET İSTİYORUZ”

 

Özlük haklarının iyileştirilmesi için tüm emekçileri ortak mücadeleye çağıran Göçmen, “Emekçileri artık kandıramazsınız. Emekçiler biliyor. Hak verilmez, insanca bir yaşam istiyorsak, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak sahte sendika yasası ve masa başı sendikacılığı ile değil grevle, direnişle mücadele ile haklarımızı kazanabiliriz” dedi. Yoksulluk sınırı üzerinde temel bir ücret istediklerini vurgulayan Göçmen, taleplerini şu şekilde sıraladı:

“Seyyanen dahil tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı tam sigorta istiyoruz.

3600 Ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilsin.

Verilen söz tutulsun, mülakat kaldırılsın.

Kurumlarda tüm unvanlar için periyodik görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılsın. Kariyer hakkı önündeki engeller kaldırılsın.

Sözde Toplu Sözleşme İkramiyesi değil, yılda iki maaş ikramiye verilsin.

666 KHK ile gasp edilen, AYM kararına rağmen ödenmeyen ikramiye, ek ödeme, fazla mesai ücretleri ödensin.

Çalışırken oluşan yaşamsal giderler yol, yemek, çay, su kamu tarafından karşılansın.

Hane halkının kullandığı tüketim mal ve hizmetlerinde KDV ve ÖTV sıfıra indirilsin.

Açlık sınırındaki gelir vergisi kaldırılsın. Yoksulluk sınırındaki ücretlerde gelir vergisi yüzde 10’a indirilsin.

Kamuda ayrımcı uygulamalara karşı Mobbing İzleme Kurulu oluşturulsun.

İş yerleri engelli emekçilere göre düzenlensin. Kamuda engeller kaldırılsın.

Can güvenliği sağlansın, tüm kamu binalarında deprem testleri yapılsın, depreme dirençli kamu binaları sağlansın.

Kamuda kadrolu güvenceli çalıştırmak esastır. Tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilsin.

Rotasyona tabi kurum ve statüler dahil tüm kamu emekçilerinin eş durumu tayinlerinde aile birliği esas alınsın.

Tüm büro emekçilerine yaptıkları işin risklerine göre yıpranma tazminatı verilsin.”